Şehitler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından bir konuşma gerçekleştiren Çavuşoğlu, şu sözlere yer verdi;
‘’Bu ülkenin var oluşunda, halkımızın organizesini yapan ve milli varoluşumuzu sağlayan TMT’nin mücadele duygularını paylaşan UBP’yi daha iyi noktalara taşımak ve KKTC’nin geleceği ile ilgili güçlü UBP’yi yaratarak, bütünlüğü sağlamak için UBP Genel Başkanlığına aday oldum.
Bugün baktığımız zaman halkımızın devletinden usandırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Nasıl ki Annan Plan’ı döneminde insanlar devletinin ortadan kalkması pahasına gidip, ‘’evet’’ demiştir, bugün de hükümetlerin başarısızlıkları ve partilerin performanssızlıkları insanları tekrar o noktalara getirebilir.
Özgürgün, UBP’yi gerekli performansa ulaştırma şansını her geçen gün ortadan kaldırmakta ve tek başına iktidar hedefinden uzaklaştırmaktadır. Bu noktada kendi partimizi kurumsallaştıramaz ve şeffaflaştıramazsak devletimizi nasıl kurumsallaştırıp, şeffaflaştıracağız. Ulusal Birlik Partisi içerisinde 2012 yılından sonra yaşanan tartışmalar ülkemizin geleceğine de yansıdı. 2013’den beri beceriksiz hükümetler taş taş üzerine koymamıştır. Bunlar bizi derinden üzmekte ve partimizin bu konuda yapabileceği katkılar maalesef yapılamamakta olup, bizi endişelendirmektedir. Bu başarısızlıklar insanların güçlü KKTC imajını yıpranmasına bağlı olarak, insanlarımızın devletten umutlarının kesilmesine de vesile olmaktadır. Kesilen umutlar insanlarımızın devletini yüceltme ve kurumsallaştırma konusunda heyecanını yok etmektedir.
Kendi aramızda yaşadığımız sorunlardan cumhurbaşkanlık, başbakanlık gibi önemli makamları kaybettik. Eğer biz KKTC devletine inanıyor ve onu yaşatacağız diyorsak, bu kayıplar ciddi bir kayıptır. Dolayısı ile KKTC’yi yaşatabilmek için UBP’yi güçlendirmek zorundayız.’’ Değişik zamanlarda ortak olarak konan vizyonumuzu halkın devletinden beklediklerini yerine getirerek, KKTC’yi yaşatma hedefine ulaşabiliriz. Mutlu ve başarılı nesiller bu coğrafyada yaşamadığı sürece KKTC sahiplenilemez. Dolayısı ile önce milli hedefimiz insanlarımızın bu topraklarda mutlu olmasına katkı koymak ve başarılı olmalarını sağlamaktır. Bu hedefler tutturulmadığı sürece KKTC’nin geleceği güvende olamaz. Tüm söylemlerin halkımızı ulaştırmak istediği hedef aslında budur. Her koşulda bu değerler vazgeçilmez olmalıdır.’’
