Özlem Çimendal

Ev ve işyerlerinde çoğunlukla "damacana" diye tabir edilen plastik şişelerin 50 kullanımdan sonra imha edilmesi gerekirken KKTC’de bu yönde denetimler yapılamıyor.

Mutlaka serin, güneş ışığından uzak ve kuru ortamlarda saklanması gerektiğine dikkat çekilen ve evlerde içme suyunun ötesinde yemekler için de kullanılan damacanadaki suyun, hava ya da güneşe maruz kalması sonucu oluşan mikroorganizmaların, bağırsak enfeksiyonları ve daha ileri boyutunda kana karışmasıyla ciddi hastalıklar ortaya çıkabiliyor.

KKTC’de Devlet Kimya Labaratuvarı tarafından analizi yapılan damacana sularında belli bir sınıra kadar normal kabul edilen aerobik mikroorganizmalar hakkında Yeni Bakış’a açıklama yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Zafer Erdoğmuş, bağırsak enfeksiyonlarına yol açan bu bakterinin ileri boyutunun kana karışması olduğunu ve ciddi sağlık sorunları yaratabileceğini söyledi.

KKTC Devlet Kimya Labaratuvarı Müdürü Süleyman Şakar ise konuyla ilgili , damacana sular hakkında yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade ederken, Kıbrıs Türk Biyologlar Derneği adına konuşan Bilge Özerdem ise kullanım süreleri ile ilgili ise pek çok tartışma olduğunu söyledi.

Ayrıca Şakar, Belediyeler ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi tarafından kendilerine periyodik olarak gönderilen su numunelerinin analizlerinin yapıldığını söyledi. Bir başka önemli konu olan damacanaların 50 kullanımdan sonra imha edilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Şakar, KKTC’de damacana suların kullanımlarının takibinin yapılamadığını ancak şu anda gündemde olan, damacanalara takılacak çiplerle bunun önüne geçilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

Süleyman Şakar: “Damacanalara çip takılacak”

KKTC’deki damacanaların sınır kullanımının aşılıp aşılmadığı konusunun takibinin yapılabilmesinin önüne damacanalara çip takılarak geçilmesinin hedeflendiğini söyleyen Devlet Kimya Labaratuvarı Müdürü Şakar, “Bununla ilgili yasal düzenleme yapılması gerekir. Bize Belediyeler ve temel sağlık hizmetleri dairesi vasıtasıyla bize numune su geliyor. Biz bize gelen numunenin analizini yapıyoruz. Damacanalara çip takılma gündemde. Türkiye’de uygulamaya konulduktan sonra burada da hayat bulacak. Ev Su damacanalara çip takılma çalışmaları konusunda şu anda çalışmalar yapıyor” şeklinde konuştu.

Önlemi Temel Sağlık Dairesi ve belediyeler almalı

Belediyelerin damacana sularını ve şehrin belli bölgelerindeki su dolum tesislerini periyodik tarihlerde kontrollünü yaparak numunelerini kendilerine yolladıklarını anlatan Şakar, “Büyük fabrika ve istasyonları denetlenerek, en büyük şişeden en küçük şişeye kadar numuneler alınıyor. Bize günde 125 numune geliyor. Temel Sağlık Dairesi ve belediyelerin denetimi sonucu alınan numunelerin analizini yaparak geri yolluyoruz ve önlemleri almak da onlara kalıyor. Bir sıkıntı olduktan sonra kapatma kararı alıp kapatabiliyorlar ancak rutin kontrolleri devam ediyor. Su normal değerlerine geldikten sonra tekrar açılışı yapılıyor. Şehrin belli bölgelerindeki su dolum tesisleri de denetleniyor.”

Zafer Erdoğmuş: Bakteriler içme sularından geçiyor

Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin yayınladığı raporlarda görülen aerobik mikroorganizmalar hakkında açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Zafer Erdoğmuş ise sudaki bakterinin oranının çok önemli olduğunu söyledi. Erdoğmuş, “Bakterilerin oranları önemlidir. Bu bakteri içme sularından geçerek, bağırsak enfeksiyonlarına yol açar” dedi. Ayrıca Erdoğmuş su sebillerinin ve damacana pompalarının da temizlenmediği takdirde bakteri üreterek hijyenine dikkat edilmeleri konusunda da uyardı.

“İleri boyutta kana karışabilir”

Erdoğmuş, “Kana karışırsa daha ileri boyutlarda sağlık için tehlike arz edilebilir. Ama biz daha çok içme sularındaki bakterileri ishal ve bağırsak enfeksiyonları şeklinde görüyoruz. Bakterilerin sularda veya yiyeceklerde fazla olması genelde bağırsak enfeksiyonlarına neden olur. Bazı bakteriler sadece bağırsakta enfeksiyon yapar bazısı ise tifo gibi kana da karışabilir” şeklinde konuştu.  

Bilge Özerdem: Suları belediyeler ve Sağlık Bakanlığı denetliyor

Kıbrıs Türk Biyologlar Derneği adına konuşan Bilge Özerdem ise, KKTC’deki içme suyu dolum tesislerinin gerek belediye gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından denetim altına alınarak izinlendirildiğini ifade ederek, “Sular gerekli işlemlerden geçtikten sonra şişelenir. Suların belediye tarafından belli periyotlarda numuneleri alınarak analizleri yapılır. Uygun olmayanlar da piyasadan toplanır. O yüzden tesislerden çıkan sularda sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.

“Damacanaların kullanım süreleri tartışılıyor”

KKTC’de damacanaların piyasadan toplandıktan sonra tesiste önce yıkandığını sonra kapalı devrede steril edildiğini söyleyen Özerdem, kullanım süreleri ile ilgili ise pek çok tartışma olduğunu açıkladı ve şöyle konuştu: “Önemli olan güneş ışığında bekletilmemiş olmaları veya damacananın kırık çatlak olmamasıdır.”

Şemsi Öngüder: Çalışmalar sürüyor

Her ay sulardan numune alındığını son olarak Mayıs 2015’te açıklanan su analiz sonuçlarından sonra alınan numunelerin çalışmalarının da sürdüğünü söyleyen Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Sıhhiye Müfettişi Şemsi Öngüder ise konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Su fabrikalarından numuneler her ay alınıyor. Lefkoşa içme şebekesindekilerin denetimini ise belediye yapıyor. Aldığımız numuneleri Devlet Kimya Labaratuvarı’na yolluyoruz. Gelen sonuçlara göre önlemleri alıp işlemlerini yapıyoruz.”