Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) demokratik, özerk, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet üniversitesi haline gelmesi gerektiğini kaydetti. Özyiğit, bunun için de Meclis Komitesi’nde görüşülmekte olan DAÜ ile ilgili yasa tasarısının bir an önce yasalaşması gerektiğini vurguladı.

Özyiğit, “Hükümet yasa konusunda üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmelidir” dedi.

“Son yıllarda tartışmalar, keyfi uygulamalar ve sorunlarla anılan DAÜ’nün bu durumdan kurtulması gerektiğini” ifade eden Özyiğit, bunun için de yasayla birlikte ilgili tüm kesimlerin ortaklaşa üreteceği bir planlamanın şart olduğunu kaydetti.

TDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Genel Başkan Özyiğit, TDP Gazimağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyeleri Mehmet Burhan ile Erkut Yılmabaşar’dan oluşan TDP heyeti dün DAÜ Rektör Vekili Necdet Osam ve DAÜ’de örgütlü DAÜ Sen, DAÜ Bir-Sen ve DAÜ Per-Sen Başkan ve yetkililerini ziyaret etti.

“TEDBİR ALINMALI”

Hükümetin DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) üyelerinin değiştirilmesi yönünde karar ürettiğini belirten Özyiğit, bundan endişe duyduklarını ifade etti.

Özyiğit, şöyle devam etti:

“Eğer hükümet yasanın 1-2 ay içinde geçmesi konusunda samimi ise ve yeni yasaya göre yeniden atama yapılacağını bile bile, niye 2 aylık bir dönem için atamalar konusunda çalışma yapmaktadır? Rektörlük seçimi için 1 yıldır ‘yeni yasayı bekleyin’ diyenler, VYK atamaları için niye yasanın geçmesini beklememektedir? Bu durum bizi endişelendirmektedir. Yeni atamalar yapılsa bile yasanın gündemden düşmemesi ve DAÜ’nün birilerinin siyasi emellerine yönelik meze yapılmasını önlemek için tedbir alınmalıdır. Bu konuda tüm yetkililere sorumluluk düşmektedir.”

“TÜM KESİMLER YASANIN BİR AN ÖNCE GEÇMESİNDEN YANA”

TDP Genel Başkanı Özyiğit yaptıkları ziyaretlerde rektör vekili ve örgütlü sendikalar dahil, tüm kesimlerin DAÜ Yasası’nın bir an önce Meclis’ten geçmesi konusunda hemfikir olmasından duyduğu memnuniyeti belirterek, bu konuda hükümetin zamana oynamayarak üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydetti.

Yasa tasarısının yasalaşma sürecinde ilgili kesimlerin de görüşünün mutlaka alınmasının önemine dikkat çeken Özyiğit, hükümetin bu konuda üzerine düşeni yapmadığını, maddeler görüşüldükten sonra ilgili örgüt ve yetkili kişilerin görüşlerine başvurulduğunu öğrendiklerini, bunun da doğru olmadığını ifade etti.

“VEKALETEN REKTÖRLÜK SÜRECİ DAHA FAZLA UZATILMAMALI”

DAÜ’de vekaleten rektörlük sürecinin daha fazla uzatılmasının doğru olmadığını, ancak yasa geçmeden rektörlük seçimi yapılması halinde de, üniversitede geçmişte yaşanan sorunların yine yaşanacağını belirten Özyiğit, VYK’nın da çoğulcu bir yapıda olması, siyasete göre şekillenmemesi gerektiğini ifade etti. 

DAÜ’de büyük bir rant olduğunu, yaşanan tartışmalar ile sorunların büyük bölümünün de bunun üzerinden şekillendiğini iddia eden Özyiğit, özellikle yurtlar konusunda ciddi iddiaların olduğunu belirtti.

Özyiğit, yurt ve inşaat izinleri onaylarının ortak akılla değil, belirli odaklar tarafından alındığı yönünde görüşler olduğunu belirterek “Geçmişten gelen yanlışlar devam ettirilmemeli, gerekirse iptal edilmelidir. DAÜ’de yatırım yapılırken, özellikle bölgedeki esnaf ile küçük ve orta boy işletmeler göz ardı edilmemeli, gelecekleri tıkanmamalıdır” dedi.

DAÜ’de bir süreden beridir gündemde olan AVM konusunda da görüşlerinin net olduğunu belirten Özyiğit, söz konusu anlaşmanın gerekirse masraflar da ödenerek iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.

“DAÜ DOĞRU ROTADA GİTMELİ”

DAÜ’de halen 4 tane yurt inşaatının devam ettiğini, bunların izninden onayına kadar sorunlar yaşandığını belirten Özyiğit, “DAÜ Kampüs Master Planı ve gelecek planlamasının olmadığı bir yerde bu tür kararların ve icraatların olması doğru değildir” dedi.

Master plan ve planlamanın olmadığı bir yerde nerede ne yapılacağına karar verme yetkisinin de rektör ve VYK’ya kaldığını belirten Özyiğit, “Planlama şart” dedi. 

“DAÜ doğru rotada gitmeli, kendi içinde de doğru organize edilmelidir” diye konuşan Özyiğit, haksızlık ve adaletsizliklerin önlenmesi, var olan rantın da kişiler ve belirli gruplar için değil, üniversite ve toplum yararına değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

“TAŞERONLUK VE PART-TIME HİZMET ALIMI CİDDİ SIKINTI”

TDP Genel Başkanı Özyiğit, DAÜ’de taşeronluk sisteminin de amacından saptırıldığını ve bu konuda çok ciddi sorunların yaşandığını savundu.

DAÜ’de yaklaşık 250 tane taşeron çalışan olduğunu, emekli olan ve işten ayrılan kişilerin yerinin de ‘siyasi rant uğruna taşeronla doldurulduğunu’ iddia eden Cemal Özyiğit, çalışanlara zarar veren bu sistemin değişmesi gerektiğini kaydetti.

DAÜ’de part-time çalışanların sayısının full-time çalışanların sayısına ulaştığını vurgulayan Özyiğit, part-time çalışanların çalışma saatleri, aldıkları maaş, toplu iş sözleşmesi kapsamına dahil edilmeme gibi ciddi sorunları olduğunu belirtti.

Çalışanların ezilmesine şiddetle karşı olduklarını söyleyen Özyiğit, bu mağduriyetin de giderilmesi için gerekli adımların ivedi olarak atılması gerektiğini kaydetti.

“DAİ-DAK UNUTULMAMALI”

Tüm sendikaların DAİ ile DAK’ın devrinin yanlış olduğunu vurguladıklarını anımsatan Özyiğit, “Doğa ile yapılan sözleşmenin süresi 1 yıl sonra bitecektir. Meclis araştırma raporu da dikkate alınarak, DAİ-DAK olaylarında sorumlu olan yöneticilerden hesap sorulmalı, DAİ-DAK konusunda da adım atılmalı ve bu kurumlar geri kazandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.