Teoman TURAN
Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Erkut Şahali, gündemde merakla beklenilen yeni hükümet ve koalisyon görüşmeleriyle ilgili olarak, önemli olanın programların uyuşması olduğunu belirtti. Şahali, CTP’nin programlarda bir uyuşma olmazsa ille de koalisyonda yer almak gibi bir hırsının olmadığını söyledi:
Meclis’ten geçen Siyasi Partiler Yasası ile birlikte siyasetin uğradığı erozyon kaybını sona erdirdiğine inandığını belirten Şahali, yine yasa ile birlikte özellikle vekil transferlerinin yasaklanmasında önemli bir adım olarak nitelendirdi.
CTP Milletvekili Erkut Şahali Günaydın Ada programının konuğu oldu. Gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Şahali, gündemde merakla beklenilen yeni hükümet ve koalisyon görüşmeleriyle ilgili bir soruyu da yanıtladı.
Önemli olanın programların uyuşması olduğunu belirten Erkut Şahali, CTP’nin programlarda bir uyuşma olmazsa ille de koalisyonda yer almak gibi bir hırsının olmadığını söyledi.
“PROGRAMLARDA UYUŞULURSA KOALİSYONDA YER ALIRIZ”
Erkut Şahali şöyle dedi:
“Şuanda Sayın Genel Başkanımız, yeni parti meclisimiz ve genel sekreterimiz hummalı bir çalışma içerisindeyiz. Hem yeni dönemin planlanması ve elbette bu plana en uygun olan ortağı bularak yolumuza devam etme konusunda bir çaba içerisindeyiz.
Bu çaba olumlu sonuçlanırsa CTP hükümetin büyük ortağı olarak yeni bir ortakla veya ortağıyla yoluna devam edecek. Bu çalışma olumlu sonuçlanmazsa eğer, hükümetle olmak gibi bir ihtirasla hareket edeceğimiz de yok aslında. O yüzden öncelikle son iki yıl içerisinde yaşadıklarımızdan yola çıkarak, ülke ihtiyaçlarını da hesaba katarak bir hükümet programı hazırlıyoruz ve bu programla birlikte en makul en uyumlu ortakla yolumuza devam edeceğiz.”
“İTİBAR KAYBI DURDURULDU”
CTP Milletvekili Erkut Şahali, programda Meclis’ten geçen Siyasi Partiler Yasası’nı da yorumladı. Yasanın getirdiği yenilikleri anlatan Şahali, özellikle vekil transferlerinin yasaklanmasında önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Cinsiyet kotası, siyasi partilerin mali yapısının denetlenebilir olması gibi önemli adımların büyük avantajlar yaratacağına inanç belirten Şahali, siyasetin yaşadığı itibar kaybının da son bulacağını savunarak şunları söyledi:
“Yeni yasa umarım ki, bugüne kadar eski yasanın anomalileri nedeniyle sebep olduğu siyasetteki itibar kaybı, itibar erozyonu durdurulmuş oldu. Bundan böyle siyaset ve siyasetçi toplumun güven duyduğu, topluma yönelik hizmetleri ile kendinden söz ettiren unsurlar haline gelir.”
“BUNUN İYİLEŞTİRİLMESİ KONUSUNDA SAMİMİYİZ”
Toplumda tartışmalara yol açan Göç Yasası’yla ilgili değişiklik önerisiyle ilgili bilgiler de veren Şahali, CTP’nin bu yasanın değiştirilmesi için samimi olduğunu belirtti.
Şahali, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Samimi olmamış olsaydık 47/2010 sayılı yasanın etkisi altında olmayan unsurların gelirlerine müdahale edip, 47/2010 sayılı yasa tahtında istihdam edilmiş kamu çalışanlarına artı değer yaratmak gibi riskli bir kararı almamış olurduk. Bugün kamuda anımsadığım kadarıyla üç bine yakın ilgili yasa altında istihdam edilmiş personel vardır.
Geriye on bin personel daha vardır yuvarlak rakamlarla konuşuyorum. Biz bu on bin kamu çalışanının alması gereken hayat pahalılığından daha az hayat pahalılığı alması kararını verdik. Ve onlardan kalan kesintiyi de 47/2010 sayılı yasaya bağlı çalışanlarına paylaştırdık maaşları oranında. Eğer biz popülist bir yaklaşım ortaya koyuyor olsaydık, büyük bloğun menfaatlerine dokunmazdık, 47/2010 sayılı yasa altında istihdam edilenlerin şikayetlerine de kayıtsız kalırdık.”
“BÜROKRASİ ATAMALARI TARİHE KARIŞACAK”
Görev yaptığı komitenin gündemindeki Kamu Görevlileri Yasası’yla ilgili bilgiler de veren Şahali, yasanın hakları geriye götürdüğü şeklindeki eleştirilerin doğru olmadığını ifade etti.
Erkut Şahali şöyle dedi:
“Kişisel değerlendirmem kamu çalışanlarının haklarını hiçbir biçimde geriye götürmeyen özellikle sosyal boyutuyla ciddi anlamda yeni haklar sağlayan ve kamudaki verimliliği esas alan bir yasa çalışması ortada durmakta. Bu yasa çalışmasının en başında tasarı üzerinde ilgili sendikaların bizlere ilettiği görüşler aradan geçen yaklaşık 15 aylık sürede bir tek toplantıda dahi rafa kaldırılmadı.
Yasayla ilgili çalışmalar sürdürüldü ve şu anda tamamlanma aşamasına geldi. Maalesef bu yasama yılına yetiştirme şansımız olmadı Kamu Görevlileri Yasası’nı. Çünkü süreç içerisinde komitemiz üç tane başkan değiştirdi. Şu anda Sayın Serdar Denktaş komite başkanımız.”
“VEKİLLER TATİL MERAKLISIYMIŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR”
“Meclis tatile girmeden çalışmayı kabul eder mi” sorusuna da yanıt veren Şahali, bu yönde bir talep olduğunu ancak esas engelin anayasa olduğunu ifade etti
“İTİRAZI OLAN VARSA MECLİS’İ DAVA ETSİN”
Erkut Şahali, anayasa referandumunda meclis tatilinin kısaltılmasıyla ilgili bir maddenin bulunduğunu ancak referandumda bu paketin kabul edilmediğini belirterek, “Biz o anayasa paketinin oylanması ve referandumun olumsuz sonuçlanmasını gün geçtikçe daha da canımız yanarak anımsayacağız” dedi.
Şahali şöyle dedi:
“Başsavcılığın bu doğrultuda net bir görüşü var. Anayasada belirtildiği şekliyle Temmuz - Ekim ayları arası yasama tatilidir. Dolayısıyla 1 Temmuz ile 1 Ekim arasında meclis kapalıdır. Bundan şikayet eden ve milletvekillerini tatil yaptığı için ağır eleştirenlere şunu söylemek istiyorum; anayasa referandumunda meclis tatilinin kısaltılmasıyla ilgili bir madde vardı. Maalesef bu anayasa paketi kabul edilmedi. Biz o anayasa paketinin oylanması ve referandumun olumsuz sonuçlanmasını gün geçtikçe daha da canımız yanarak anımsayacağız.
Dolayısıyla milletvekillerini tatil düşkünü diye gösteren bu çerçeve içindeki yaklaşıma maalesef katılmıyorum. Çünkü meclis tatil yapmak için tatil yapmıyor. Anayasada emredildiği için tatile girmek zorunda kalıyor.”
“BİRİLERİ İTİRAZ EDECEKSE MECLİS’İ DAVA ETSİN”
“Dolayısıyla yasa koyucu kendisine verilen tatil hakkında eğer feragat edecekse buna itiraz edecek birileri varsa eğer ben bunun denenmesini istiyorum . Bu meclis Temmuz ayı boyunca yasama faaliyetinde bulunsun. Genel Kuruldan yasalar geçsin. Bu geçen yasalar tatilde yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğunu iddia edecek birileri varsa da Yüksek Mahkeme oradadır, Anayasa Mahkemesi oradadır.
Anayasaya aykırı hareket ettiği için meclisi dava etsin ve bu yasaları düşürsün. Ben öyle bir şey olacağına inanmıyorum. Çünkü meclis halk yararına sonuçlar üretmekle yükümlü bir kurumdur. Dolayısıyla yağacağımız yasa değişiklikleri ve yeni yasalar halkın yararına sonuçlar doğurmak üzere yapılmıştır.”
