Özlem Çimendal

DP UG ve CTP'de ardarda yaşanan istifaları değerlendiren UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar,  istifaların aslında perde arkasının önemli olduğuna vurgu yaptı.

“İstifaların perde gerileri açıklansın”

CTP’den istifa eden Önder Sennaroğlu’nun oldukça sıkıntılı bir bakanlık dönemi geçirdiğine değinen Tatar, “Ben Önder Sennaroğlu’nu bir siyasetçi olarak oldukça beğeniyordum. Çok sıkıntılı bir bakanlık dönemi geçirdi. Bu kadar sıkıntılı dönemden sonra bakanlıktan alınmasının herhalde bir sebebi vardır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Tatar, Önder Sennaroğlu’na sadece bakanlıktan alındığı için istifa etme gerekçesini yakıştırmadığını, varsa başka bir neden bunun da açıklanmasını istedi.

Tatar, DP UG'deki istifalar konusunda ise  " Bu istifalar UG’nin DP'den kopuşunun göstergesidir" dedi.

“Türkiye’yle stratejik ve ekonomik işbirliği var”

Açıklamalarında Türkiye'yle imzalanacak "Ekonomik İşbirliği Protokolü" konusunu da değerlendiren Tatar, “Ben siyasi mücadelem boyunca Türkiye’nin katkılarının devam etmesi yönünde çalışmalarda bulundum. Sonuç itibarıyla da KKTC’deki yapı bellidir” dedi. Türkiye’yle iyi geçinmenin açık ve net bir biçimde bilindiğine değinen Tatar, “Kimse kimseye çıkarıp durduk yere para vermiyor” şeklinde konuştu. Tatar , yıllardan beri Türkiye’yle  stratejik ve ekonomik olarak bir ortaklığın yürütüldüğünü de belirtti.

“Kıbrıs Türkü hazırcı değildir”

Açıklamalarında, Kıbrıs Türkü hazırcılığa alıştı gibi söylemlerle tepki gösteren Tatar, “Ben Kıbrıs Türkü’nün tembel, hazırcı olduğu iddialarına kesinlikle katılmıyorum. Kıbrıs Türkü çalışkandır, üreticidir. Kendisini asla bir Kıbrıslı Rum’dan aşağı görmem ama önemli olan şartlardır. Onlar ticari ilişkilerini geliştirirken, biz de ambargoların da etkisiyle sıkışmışlık hissiyle kısıtlanma söz konusu. Umarım bu kısıtlanma ve ambargolar kalkar. Şu anda bir üniversite sektörüyle gelişmekteyiz. Bugün bütün dünya bizi kabul etmese de artık tanımaya başlamıştır. Bundan sonraki süreçte kendi içimizdeki demokratik anlayışı ve ekonomik gerekleri bir noktada akıllıca buluşturabilirizin peşinde olmalıyız” şeklinde konuştu. 

“Peşkeşe karşıyım”

KKTC’de son dönemlerde yaşanan yolsuzluklara ve peşkeşe kesinlikle karşı olduğunu dile getiren Tatar, ihale yasasının da yeniden Meclis’ten geçmesi gerekliliğine inandığını söyledi. Tatar, ihalelerin şeffaf ve açıklanabilir şekilde gerçekleşmesi  gerektiğini ifade etti.

“Ülkelerin kritik-stratejik sektörleri ellerinden çıkarmaları tehlikeli”

Ülkelerin kritik ve stratejik sektörleri ellerinden çıkarmalarının kritik bir öneme sahip olduğuna da değinen Tatar şu şekilde konuştu: “Yap-işlet-devret modellerinin belli bir süreyi aşmaması gerekir. KKTC’deki suyun yönetimi konusundaki tek firmanın oluşu, beraberinde tekelleşme tehlikesini de doğuracak. Öncelikle bu işin projesi  netleşecek ve ihaleye girecek firmalara da ‘yatırım bu kadar, süresi bu kadar, belediyelerin payı bu kadar ve fiyat da bunun üstünde olamaz’ denilecek.” 

KKTC’nin dünyaya uyum sürecinde iş karıştıranlar var

 KKTC’nin dünyaya uyum sürecinde motivasyonun çok önemli olduğunu anlatan Tatar, bu konuda iş karıştıranların çok olduğunu ifade ederek, “Bizim öyle ya da böyle Türkiye’yle müzakere ederek ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım. Halkı da ikna ederek, durumları anlatarak, umut pompalayarak çalışmalar yapılması lazım. Hükümetin halka umut aşılaması lazım, bu olmazsa ekonomi daha da küçülür” şeklinde konuştu.

“Güney bizi by-pass etmek istiyor”

Açıklamalarında, Kıbrıs müzakere sürecine yönelik kaygılarını da dile getiren Tatar, özellikle mülteci krizi süresince Güney'in Türkiye'ye şantaj yaparak ve Kıbrıs Türkü'nü de By-Pass etme gayretiyle sonuç almaya çalıştığını belirtti.

“Bugün bir referandum olsa sonuç ‘Hayır’ çıkar”

Müzakerelerin seyri ve sonucu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Ersin Tatar, "Bugün bir referandum olması durumunda Kıbrıs Türk tarafından "Hayır” çıkacağını düşünüyorum" diyen Tatar, “Halk bir samimiyet görmüyor. Şu anda Annan Planı’na evet diyen herkes bugün referanduma hayır diyeceğini söylüyor” şeklinde konuştu. Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafıyla yapılan müzakere masasından kaçamayacağı gerçeğinin ortada olduğunu ancak sabırlı olunmasının tek şart olduğunu da söyleyen Tatar, halkın bilgilendirilmesinin de elzem olduğunu ifade etti.