Haber: Pelin Yükselay

Ülkede uzun zamandır süregelen pahalılık ortamı her alanda etkisini gösterdiği gibi restoran sektörüne de yansımış durumda.

Gündem Kıbrıs Gazetesi vatandaşlara ‘en son ne zaman ailece restorana gittiniz?’ diye sordu.

Çoğu vatandaş ‘en son ne zaman restoranda yemek yedik hatırlamıyoruz’ derken, restorana gitmenin bu pahalılıkta artık lükse girdiğini belirttiler.

Vatandaşlar, ‘denetim’ talep ederken, fiyatların düşeceğine dair umut ise yok!

Vatandaşlar ne dedi?

Adem Yıldırımlar: En son ne zaman restoranda gittiğimi unuttum. Ülke çok pahalı, hayat çok pahalı ancak evimize ekmek götürebiliyoruz. Restoranda gidip de hesap ödeyebilecek bir bütçemiz ne yazık ki bulunmuyor. Biz kalabalık bir aileyiz restoranda ailemle güzel bir yemek yiyebilmek için bugün muhtemelen 6-7 bin TL’yi gözden çıkarmam gerekiyor. Çok pahalı. Enflasyon her alanı vurdu. Sebze fiyatları, et fiyatları çok yüksek bunlar da tabi restoran fiyatlarına yansıyor. Devlet denetlemeli diyeceğim ama bunun gerçekleşmeyeceğini de biliyorum. Bizim için ailece restoranda gidip güzel bir yemek yemek sadece hayal.

Mehmet Öngün: Siz sorunca ben de bir an düşündüm, en son ne zaman restoranda gittim, cidden söylüyorum, hatırlamıyorum. Et fiyatlarının yüksekliği ortada, vatandaş et alamıyor. Sebze-meyve fiyatlarını görüyorsunuz, aşırı uçuk. Bir bakıyorsunuz bir hafta salatalığın kilosu 80 TL, ertesi hafta 150 TL. Restoranları da suçlamıyorum, bu piyasada tabi onlar da pahalı olacak. Ama sorun devlette. Denetim yok, takip yok. Bu ülke öyle bir hal aldı ki herkes kendi fiyatını kendi belirliyor. Bakan yok, soran yok. Denetleme olsa bu kadar pahalılık olmaz. Yarı yarıya bu pahalılık düşer ben buna inanıyorum.

“Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi” ele alındı “Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi” ele alındı

Pembe Kandır: Pahalılık kaynaklı restoranda gitme sıklığımız tabi ki azaldı. 2-3 ayda bir ancak ailemizle bir restoranda gidebiliyoruz. Çocuklarımız var, kalabalık bir aileyiz. Bir menü bugün minimum 800 TL’den başlıyor. Restoranda gitmek normal bir şey olsa da geçim derdindeyken bizler için artık lüks sınıfına girmeye başladı. Ülkedeki bu pahalılığa ciddi anlamda el atılmalı.

Süleyman Köse: Çok uzun zamandır restoranda gitmiyoruz. Kendimiz için yaptığımız en büyük kıyak ise arada bir tavuk dürüm yemek. En uygun fiyatlı ürün o çünkü. Bu ekonomik şartlarda güzel bir restoranda gidip ailece yemek yemek çok zor. Hafta sonu ben de isterim, eşimi alayım, çocuklarımı alayım bir restoranda gidip keyif yapayım ancak pahalılık nedeniyle bu bizim için hayal oldu. İşin kötüsü de ülkedeki pahalılık azalmıyor ya aynı seviyede ya da artarak devam ediyor. Bu sistemin değişmesi lazım ama ben umut göremiyorum. Yöneticiler pahalılığın durması için artık biraz baskı yapmalı. Bugün 10 TL’ye aldığınız bir ürünü bir ay sonra 2-3 katına alabiliyorsunuz. Bugün bir döner bile en az 320 TL’den başlıyor. 4 Kişi gidip döner yediğinizi düşünün, bütçeler ciddi anlamda sarsılıyor ve bunun sonu yok. Acilen bu pahalılığa bir çözüm bulunmalı. Asgari Ücrete geçinen, hele üzerine bir de kira ödeyen halk cidden mağdur durumda. Allah yardımcımız olsun. Bu pahalılık ve bu şartlar karşısında diyebilecek başka bir laf bulamıyorum.

Muzaffer Seyidoğlu: Her hafta ailemle beraber bir restoranda gitmeye çalışıyorum, elimden geldiğince de bunu gerçekleştiriyorum. Ancak bir gerçek var ki fiyatlar ciddi anlamda yüksek. Hayat evet pahalı kabul ediyoruz ama restoranlar sanki bu pahalılığa oranla daha da pahalı. Belki denetim bu pahalılığın önüne geçer.

Sevgen Kali: Ben restoran işletiyorum. Maliyetlerimiz o kadar yüksek ki bize bunu fiyatlarımıza yansıtmaktan başka bir çare kalmıyor. Et, tavuk fiyatları ortada. Bu ay 5 TL’ye aldığımız ürünü ertesi ay 10 TL’den alıyoruz. Bunun yanında elektrik maliyetlerimiz çok yüksek. Dükkana girdiğimiz anda tüketim başlıyor ay sonu ödediğimiz rakamlar uçuk. Tüm bunlara rağmen ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ben yanımda çalışan vardı, durdurmak zorunda kaldım. Ailece çalışıyoruz şu an çünkü çalışana maaş ödeyebilecek gücümüz yok. Ülkedeki pahalılıkla her anlamda mücadele edilmeli.