Toros

Bütçe üzerine söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bir devletin sosyal vicdanının temsilcisi bir kurum olduğunu ifade etti.

Çalışma yaşamında güvenlik standartlarının ne kadar uygulandığını ve denetim faaliyetlerini sorgulayan Toros, devletin, insan ticaretinin önlenmesi ve ayrımcılığa karşı ne kadar duyarlı davrandığını da sordu.

Akademik eğitimin kişisel gelişimin tamamı olmadığını, mesleki ve teknik eğitimin ön plana çıkması gerektiğini kaydeden Toros, mesleki ve teknik eğitimin iş gücü pazarına olan etkisine dikkat çekti.

Kadın istihdamının sadece ekonomik değil stratejik bir öncelik olması gerektiğini belirten Toros, “Kadınların dışlandığı bir ekonomi asla büyüyemez” diyerek, kadın emeği ve sermayesinin bakanlığın öncelikli politikaları olması gerektiğini vurguladı.

Kayıt dışı istihdamla mücadelenin ülkede çok ciddi bir sorun haline geldiğini ifade eden Toros, çağdaş devletlerde etkin ve sıkı denetim, dijital sistem ve caydırıcı cezalarla kayıt dışılığın asgari seviyelere indirildiğini söyledi. Toros, kayıt dışılığın “hak gasbı” olduğunu belirtti. İş kazaları sayısının arttığına dikkat çeken Toros, bunu önlemek için Avrupa Birliği iş sağlığı güvenliği standartlarıyla uyumlaşmak gerektiğini söyledi.

Düzensiz göçe karşı alınan ve alınması gereken tedbirler yanında kayıt dışı iş gücü pazarının kayıt altına alınma sorumluluğu olduğunu dile getiren Toros, düzensiz göçle mücadelede diğer bakanlıklarla iş birliği yapılması gerektiğini belirtti. İnsan ticaretine karşı “sıfır tolerans” yaklaşımında olunması gerektiğini kaydeden Toros, “Yeşil dönüşüm stratejileri de çalışma politikaları arasında yer almalı” dedi.

CTP Milletvekili Toros, İstatistik Kurumu’nun 2025 yılının birinci çeyreğindeki Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarını da paylaşarak, değerlendirmelerde bulundu.

“Ülkede insan ticareti yokmuş gibi davranamayız, gerçeklerle yüzleşmeliyiz” diyen Toros, bunun modern kölelik olduğunu söyledi. Toros, devlet olarak bu suça ortak olunmaması ve çok katı tedbirler alınması gerektiğini kaydetti.

Toros’un prim desteğiyle ilgili değerlendirmeleri üzerine yerinden söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, yeni dönemde KKTC vatandaşları için prim desteğini devam ettirme, üçüncü uyruklular için ise devam ettirmeme düşüncesinde olduklarını belirtti.

Konuşmasına devam eden Toros, Engelsiz Yaşam Evi’nin, potansiyel kapasitesine erişimi ve yataklı imkanlarının tamamlanması için gerekli olan finansal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Bakan Hasipoğlu ise yerinden söz alarak, Engelsiz Yaşam Evi’nde yeni yıldan itibaren yatılı imkanının sağlanacağını açıkladı.

-Rogers

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers ise, adanın kuzeyinin insan ticareti raporlarında yer almasının “utanç verici” olduğunu dile getirdi. “İnsan ticaretinin suç değil görmezden gelinen düzen haline geldiğini” savunan Rogers, uluslararası birçok raporda ve son BM raporunda adanın kuzeyinin isminin geçtiğini söyledi.

Kuzey Kıbrıs’ta insan ticaretiyle ilgili soruşturma ve resmi strateji olmadığının ABD raporunda yer aldığını kaydeden Rogers, 2024 yılında odalarla imzalanan protokollerle aracının meşrulaştırıldığı eleştirisinde bulundu.

Ülkeye öğrenci veya çalışmak için gelen kişilerin haklarıyla ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmadığı dile getiren Rogers, bu konuda resmi bir web sitesi yapılması önerisinde bulundu. Rogers, ön izinlerle gelen kişilerin takibinin de etkin şekilde yapılmadığını kaydetti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin uzun zamandır göz ardı edildiğini ifade eden Rogers, ülkede sadece bir belediyede sığınma evi olduğunu belirterek, Bakanlığın bu konuya destek vermesi gerektiğini söyledi.

Yaşlı bakımı konusuna da değinen Rogers, Lapta Huzurevi’nin ne zaman tamamlanacağını sordu. Rogers, özel yaşlı bakım evleriyle ilgili ivedi bir yasa çalışması yapılması gerektiğini de kaydetti.

Asgari ücret artmasına rağmen alım gücünün gerilediğini ifade eden Rogers, enflasyonla etkin mücadele yapılması gerektiğini belirtti. Sosyal sigorta reçeteleriyle ilgili davaların toplum vicdanında iyi bir yerde olmadığını kaydeden Rogers, bu konuların öncelikli olarak ele alınması ve sonuca ulaşması gerektiğini söyledi.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın ise, konuşmasında, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT)” konusuna değinerek, “Bu ülkede bugüne kadar hiçbir yasa yoktur ki çalışanın bir hakkını yasa yürürlüğe girdikten sonra geriye götürsün” dedi.

“Evet, gün gelir hesaplar yapılır, aktüerya hesapları çıkarılır, yaş ortalamaları hesaplanır, ekonomik durum değerlendirilir ve buna bağlı olarak yasal düzenlemeler yapılır. Ancak hiçbir zaman oyun başladıktan sonra, oyun oynanırken ve oyuncular sürecin içindeyken kurallar değiştirilmedi” diye konuşan Barçın, 1 Şubat 2012’de, UBP’nin tek başına hükümet olduğu dönemde, mevcut Sosyal Sigortalar Yasası kapsamındaki kişilerin emeklilik yaşının, yatırılan prime bakılmaksızın, yalnızca doğum tarihine göre 60 yaşına ötelendiğini kaydetti.

EYT’nin erken emeklilik olmadığını ifade eden Barçın, Kıbrıs’ta EYT’yi tartışırken, erken emekliliğin değil özel sektörün gasp edilen hakkının tartışıldığını dile getirdi.

“Özel sektörde çalışanın 60 yaşında emekli olup, 55 yaşında emekli olamamasının suçu kamuda çalışmaması mı?” sorusunu soran Barçın, 2012’deki yasa değişikliği sonrası on binlerce vatandaşın, insan onuruna yaraşır bir emeklilik hayatı yaşayamayacağını anlattı.

Sektörel bazda asgari yatırım basamaklarının oturulup, konuşulması gerektiğini ifade eden Barçın, gerçek maaş üzerinden yatırımı yapılmayan 80 bin kişinin asgari ücretten beyanını engelleyici düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.

Bakan Oğuzhan Hasipoğlu ise yerinden söz alarak, meslek kodları oluşmasına karşı olmadığını belirterek, rakamsal konuşmak gerektiğini söyledi.

Konuşmasına devam eden Barçın, Sosyal Sigortalar Yasası değişikliğinin ele alındığı 2011 yılındaki Meclis tutanaklarını okuduğunu belirterek, CTP’li vekillerin o dönemdeki konuşmalarından alıntılar yaptı.

Değişikliğin aktüerya hesabı yapılmadan, doğum tarihine göre yapıldığı eleştirisinde bulunan Barçın, asgari yatırım basamaklarının düzenlenmesi talebini yineledi. Barçın, dünyayı örnek alarak, hukuki düzenlemelerin yapılması çağrısında bulundu.

Mali tartışmaların dışında, konuya hak temelli bakılması gerektiğini ifade eden Barçın, “Özel sektörde çalışıyorsan geceden sabaha emeklilik yaşı yükselebiliyor” dedi. Konuya, emekçinin kazanılmış hakkı noktasında bakılması gerektiğini kaydeden Barçın, “Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek” diye konuştu.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ise yerinden söz alarak, emeklilikle ilgili konuşurken, aktüer dengelerin ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

Amcaoğlu’nun, 47/2010 sayılı yasayı CTP’nin yaptığını ancak UBP’nin geçirdiğini söylemesi üzerine Genel Kurul’da vekiller arasında karşılıklı tartışma yaşandı.

Ardından CTP Milletvekili Devrim Barçın konuşmasına devam etti. “Bu ülke tarihinde bir yasa kapsamında çalışmaya başlayıp, çalışma hayatı devam ederken hakları geriye götürülen tek bir kesim vardır, özel sektör çalışanları. 1 Ocak 2008 öncesi sosyal sigortalı olan” diyen Barçın, bu kişilerin 55 yaşındaki emeklilik hakkının yeniden teslim edilmesini istedi.

-Hamzaoğuları

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları ise, “Sosyal devleti çok özlüyoruz” diyerek, engelli bireylerin ve ailelerin sorunlarına dikkat çekti. Hamzaoğulları, sosyal yardım alan insanlara bez gönderilip, gönderilmediğini de sordu.

Mimar kardeşinin, şoför kardeşinden daha az emeklilik maaşı aldığını dile getiren Hamzaoğulları, “Hamle, adım, icraat yok” dedi.

Karpaz’da 2016-2017 yılında Engelli Rehabilitasyon Merkezi kurduklarını ve iki yıla yakın yönettiklerini kaydederek, “Sonra siz gördüyseniz, ben de gördüm” diye konuştu. Hamzaoğulları, Sınırüstü’ndeki Yaşlı Bakım Evi’nin bitirilemediği eleştirisinde de bulundu.

Hamzaoğulları, Yenierenköy’de yapılacak 18 yaş üstü Engelli Rehabilitasyon Merkezi ile ilgili çalışmaların ne durumda olduğunu da sordu.

-Özdenefe

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe ise konuşmasında, güzellik sektörü alanına değindi. Özellikle kurs yerlerinin kontrolsüz ve denetimsiz bırakıldığını ifade eden Özdenefe, kurs yerlerine yurt dışından öğrenci getirilmesinin engellendiğini ancak bunun bir palyatif çözüm olduğunu söyledi.

Güzellik sektöründe kayıt altında olmayan bir kesimin olduğunu kaydeden Özdenefe, komplike altyapısı olmayan alanlarda kayıt dışı hizmet sunulabildiğini ifade etti. Güzellik sektöründe yüzde 50’lik bir oranın kayıt dışı hizmet verdiğini söyleyen Özdenefe, kayıt dışılığın haksız rekabete neden olduğunu dile getirdi.

“Kayıt dışılık ülkede hastalık olmuş durumda” diyen Özdenefe, 2026 yılında bu konuda önlem alınması ve seferberlik başlatılması gerektiğini söyledi.

Özdenefe, fazlalık olan alanlarda yurt dışından iş gücü getirilmemesi gerektiğini de belirtti.

-Baybars

DAÜ Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden Ötüken Özel Eğitim Okulu yararına sergi
DAÜ Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden Ötüken Özel Eğitim Okulu yararına sergi
İçeriği Görüntüle

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars ise, çalışma yaşamında çok ciddi yapısal sorunların olduğunu ifade etti. “Ülkedeki nüfus ve çalışma hayatı çok uluslu bir yapıya dönüşmüştür” diyen Baybars, ülkede yüzde 52 oranında yabancı çalışan olduğunu söyledi. “İş gücüne katılım oranımız yüzde 50’dir” diyen Baybars, yerli iş gücünü koruyucu politikaların yeterli olmadığını belirtti.

Sektörel iş gücü analizi yapılıp, yapılmadığını soran Baybars, mesleki eğitimle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi. Baybars, yabancı iş gücüne ihtiyacı azaltabilecek noktada adım atılması gerektiğini ifade etti. Ayşegül Baybars, 2026 yılında afla kayıt dışılığın “ödüllendirilmemesini” de istedi.

Ülkede sosyal devlet olmanın gereği olarak birtakım hizmetlerin verilmesinin elzem olduğunu dile getiren Baybars, kadın girişimcilere yönelik adım atıldığını, kadın kooperatifleriyle ilgili eksikliğin ise tamamlanmadığını söyledi. Baybars, kadınların iş gücü piyasasına katılımını artırmak için kreş bakımı ve yarı zamanlı esnek çalışma konularına eğilmek gerektiğini belirtti.

Gençlerin göçünün önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Baybars, işvereni yurt dışında olan gençleri, sosyal sigorta sistemine dahil edecek bir yapı oluşturulabileceğini söyledi.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner ise konuşmasına, “Bu bütçeyle sosyal devlet olunmaz, sosyal adalet de sağlanmaz” diyerek, başladı.

Yerli iş gücünün korunmadığını dile getiren Şahiner, “Mesleki planlamayla ilgili bir açılım olacak mı? 2026 yılı içinde sosyal yardım tüzüğüne artış öngören yeni düzenlemeler var mı?” sorularını sordu.

Yabancı işçi protokollerinin suistimale açık olmaması gerektiğini kaydeden Şahiner, yaşlı bakımının ülkede çok önemli bir ihtiyaç olduğuna da dikkat çekti. Şahiner, “Aile Yılı” çerçevesindeki somut planların ne olduğunu sordu.

Şahiner, geçmiş dönemlerde yapılan afların hangi sektörlerde kümelendiğinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Sosyal yardımların “çok komik rakamlar” olduğu eleştirisinde bulunan Şahiner, “Sektörel asgari ücretle ilgili bir adım atılacak mı?” diye sordu.

Kadın kooperatiflerinin kültürel bir mirasın korunması demek olduğunu ifade eden Şahiner, kadın kooperatiflerinin artırılması gerektiğini belirtti. Şahiner, yıl içinde icraatların takip edileceğini söyledi.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise, dar gelirli ailelere desteklerin artırıldığına ilişkin bütçe kaleminin hangisi olduğunu sordu.

Sosyal yardım ödeneği insani yaşam koşullarını karşılayacak düzeyde olmazsa kişilerin gelir getirici başka faaliyette bulunmasının önüne geçilemeyeceğini ifade eden Şahali, “Bu insanlar açlığa mahkûm ediliyorsa elbette başka faaliyette bulunurlar” dedi.

47/2010 sayılı yasanın sorumluluğunun çok ağır olduğunu ifade eden Şahali, bu yasanın UBP’nin tek başına hükümette olduğu dönemde geçtiğini kaydetti. Aynı dönemde toplumsal sancıya neden olan başka yasaların da geçtiğini dile getiren Şahali, “Siyaset dediğiniz şey yaptığınız şeyin sorumluluğunu üstlenmekten geçer” dedi.

Çalışma izinleri konusunun ülkenin kanayan yarasına döndüğünü belirten Erkut Şahali, Bakanlığın bu alanların denetimini sağlamak üzere istihdam politikası olması gerektiğini kaydetti.

Yabancı işçilerin ücret düzenlemesine de değinen Şahali, yüzde 20 maaş kesintisine yol açan barınma standartlarının sağlanıp, sağlanmadığına dair veri olup, olmadığını sordu.

İş sağlığı ve güvenliğinin teoride kaldığını ifade eden Şahali, “Devletin sosyal devlet olduğunu bize gösterme yükümlülüğü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındadır” diyerek, kendisinin bu konuda umudu olmadığını söyledi.