İş adamı Asım Dedezade, Gündem Kıbrıs Web TV'de Çiğdem Aydın'la Günaydın programına katılarak, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sahte reçete soruşturması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dedezade, tutuklanmaların artacağını düşündüğünü belirterek, Polise bu noktada büyük görevler düştüğünü kaydetti. "Polisin uyguladığı sistemde polis teslim edilen ve paranın çekildiği noktaya adapte oldu" diyen Dedezade, bunun bir de tedarik noktası olması gerektiğine dikkat çekti.
Dedezade bu kısmı, şu şekilde açıkladı:
"Ben olsam hemen mahkeme emri çıkarırdım, tüm ilaç toptancılarında arama yapardım. Birileri fazladan ilaç sipariş etti çünkü. Ben giderdim toptancılara derdim ki, hiç mi dikkatinizi çekmedi, bu ilaç sürekli alınmış. Bunu sorardım. Bu etap sanki atlanmış gibi"
"Sıra Sosyal Sigortalar'a da gelecek"
Konunun bir de sosyal sigortalar boyutu olduğuna dikkat çeken Dedezade, halkın onaylayan mekanizmada sıkıntı olduğunu bildiğini, sorunun sadece doktor ve eczacıda olmadığının herkes farkında olduğunu kaydetti. 'Yapıyı kuran ve yürütünler ne kadar emin ellerdedir, emin değilim' diyen Dedezade, 'sıranın onlara da geleceğine inanırım. Bir de durum suistimal edilecek. Doktorlar, eczacılar birbirlerinin isimlerini verecekler. Süreç çok uzun' diye konuştu.
"Biz halk olarak değiştik... Hırsızlık yapmaya meyil kazandık"
"Biz halk olarak çok değiştik" diyen Dedezade, önemli noktalara dikkat çekti, şunları söyledi:
"Hırsız hırsızdır. İnsan partisine göre hırsızlık yapmaz. Biz de halk olarak çok değiştik. Hırsızlığa ve hırsızlık yapmaya meyil kazandık. Burada en önemli neden aile kültürümüzdeki eksikliktir. Geçen yıl bizim çocuklarımız bir eğitim yılı boyunca kaç gün eğitim aldı? Sendikalar sürekli eylemdeydi, bugün de hala eylemdeler. Neden, hangi akla ve hakka göre yapılıyor bunlar? Eğer bir ülkede diğer insanlarda daha çok hak elde etmişsen ki sendikalarda durum budur, daha fazlasını istersin. Ancak artık bu durum durdurulmalı. Toplum şekil değiştiriyor çünkü"
Türkiye'nin maddi desteği... "Herkes kendine göre bir sistem yarattı ve bundan mutlu"
İrade ve niyet olursa şu anki sistemin değişebileceğini kaydeden İş Adamı Asım Dedezade, herkesin kendine göre bir sistem yarattığını ve bundan da mutlu olunduğunu kaydetti. Türkiye'den para isteme noktasında bile 'utanır' duruma gelinemediğini kaydeden Dedezade, 'en basiti tarihi geçmiş ilaçları imha etmek için bile parayı Türkiye'den istedik' diye konuştu. Bu sistem böyle devam ettiği müddetçe, Türkiye'den para istenmeye de devam edileceğini kaydeden Dedezade, 'Ercan'a 59 milyon TL ödendi. Bunu bir kerede Türkiye ödedi. Peki kaçıncı 59 milyon? Ya da KIB-TEK'teki durum. Gönderin Türkiye'den teknik personel. 90 kişi gönderin, ev de verelim. Bu 90 teknik personel Türkiye'yi bekleyen ikinci 59 milyon TL'yi engelleyen kişi olacaktır. Sonu gelmeyecektir bunun" diye konuştu.
"İnsanlarımız bu sistemi benimsediler çünkü nemalanıyorlar"
"Türkiye ile bir anlaşma imzaladık ve reformlar ardına geldi" diyen İş adamı Asım Dedezade, "Örneğin Belediyeler Reformu. Farkındamısınız artık bununla ilgili şikayet de gelmiyor. Peki ne yaparsak daha iyi yaparız? Kolay değil insanlarımız da artık bu sistemi benimsediler, bir ucundan bir şey koparıyorlar çünkü. Bakın eczacı doktor nemalandı, KIB-TEK'de çalışan 59 milyon TL'den nemalandı. DAÜ ayrı bir olay. İnsanlarımız bu düzene alıştı..." ifadelerini kullandı.
Ülkedeki pahalılık... "Bu pahalılığı biz kendimiz yaratıyoruz"
Yaşanan bu durumdan tek şikayetçinin Asgari Ücretli olduğuna dikkat çeken Asım Dedezade, 'ben inanırım bu ülkenin pahalılığı dünyadaki pahalılıktan yüzde 15 etkilenir, yüzde 15'te bizi tokatlarlar, diğer yüzde 15'de Türkiye'den kaynaklanır. Geri kalan pahalılığı yani yüzde 45'i biz kendimiz yaratıyoruz. ." ifadelerini kullandı.
"İyi yönetemiyorlar, herkes kendi önlemini alıyor"
"İyi yönetmiyorlar" diyen Dedezade, Asgari ücret ve Hayat pahalılığı verildiği anda hayatın pahalılaştığını belirterek, insanların pahalılık altında ezildiğini bunun karşılığında da herkesin kendini korumak için kendi önlemlerini aldığını ifade etti. Bunun değişmesi için çok zaman harcanması gerektiğini belirten Dedezade, bunun şu an mümkün olmadığını söyledi.
KKTC'nin tanınması... "Böyle giderse bayrağımızı koyacak temsilci bulamayacağız, iflas ediyoruz"
KKTC'nin Türk Dünyası'ndaki yerini almaya hazırlanmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Dedezade, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl BM'deki çağrısını bu yılda tekrarladı. Peki iki Erdoğan mesajı arasında ne oldu? Gözlemci olduk belli platformlarda, Maraş'ta hareketlilik yaşandı. Sayın Erdoğan'ın yarattığı bu fırsatlara bizim ayak uydurmamız lazım. Yoksa seneye gidip bayrağımızı gidip 7 Türk Devletinin yanına koyacak temsilci bulamayacağız. Çünkü iflas edeceğiz. Türkiye bize daha ne kadar para pompalayacak? Bizim artık biraz utanmamız lazım. Sağma makinesi gibi bulduk Türkiye'yi. Anavatan deyip, sağıyoruz. Tabi ki isteyeceğim ama istenilecek şeyler var, istenilmeyecek şeyler var. Çöp torbalarının parasını Türkiye'den isteyemezsiniz. O zaman siz ne iş yapıyorsunuz? Bizim görevimiz nedir bunun içinde?
"Hiçbir sendikacı Serdar Denktaş'la aşık atamaz"
Serdar Denktaş'ın son dönemde yaptığı açıklamaları da değelendiren İş Adamı Asım Dedezade, "Denktaş'ın hoşuma giden yönleri var, gitmeyen yönleri de var. Gitmeyen yönü aşırı siyaset oynaması. Bunun harici çok iyi yaptığı şey, sendikalarla görüşmek konusunda ülkenin bir numarası olmasıdır. Hiçbir sendikacı Serdar Denktaş'la aşık atamaz.