KIBRIS

Döviz yükseliyor… Saydam’dan halka önemli uyarılar…

Döviz kurlarındaki artış sürerken, Ekonomist Göksel Saydam, Gündem Kıbrıs’a yaptığı açıklamada ekonomideki tehlikeli gidişata dikkat çekti. Saydam, “Sterlin 60 TL’ye ulaşabilir” diyerek, dövizle borçlananları ve kredi kartı kullanımını artıranları uyardı.

Haber: Pelin Yükselay

Döviz kurlarının istikrarlı şekilde yükselişi devam ediyor… Dolar 41 lirayı zorlarken, Euro 50 liraya doğru yaşanıyor. Ülkemiz için çok önemli olan sterlin ise 55.35’i görerek kısa bir zaman sonra 60 lirayı zorlayacağa benziyor.

Gündem Kıbrıs Gazetesi’ne konuşan Ekonomist Göksel Saydam, döviz kurlarının yükselişini ve bundan sonra yaşanabilecek süreçleri değerlendirdi.

“Uyardım, gülüp geçtiler”

Saydam, geçmişte sterlinin 50 TL olacağını söylediğinde kendisiyle alay edildiğini hatırlatarak, “Bugün 55’i geçti, 60 da olacak. Bu bir kehanet değil, ekonomik gidişatın doğal sonucu” dedi.

Türk Lirası’nın kontrolünün Türkiye’nin elinde olmadığını belirten Saydam, alınan ekonomik tedbirlerin yetersiz olduğunu ifade etti.

Saydam, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Sterlin 50 lira olacak demiştim ve herkes bana gülmüştü. Sen müneccim misin demişlerdi? Bunu bilebilmek için illa müneccim ya da süper zekalı olmaya gerek yok. Türkiye’nin gidişatını, ekonomisini takip edenler, Türkiye’deki pahalılığın her gün artış gösterdiğini takip edenler döviz kurlarının geleceğini de çok rahat tahmin edebilirler.  Ben o zaman 50 lira olacak dedim, ‘uydurur’ dediler. Hayır uydurmadım. 50 oldu, 55 oldu, 60 da olacak çünkü Türk lirası bizim kontrolümüzde değildir, kontörlü bizim elimizde olmayan bir şeyin nerede duracağı da belli değildir.

“Türkiye’nin aldığı tedbirler yeterli değil”

Türkiye’nin aldıkları tedbirler gösteriyor ki bu tedbirler dövizin yükselişini durduracak ya da yavaşlatacak bir tedbirler dizisi değildir. Türkiye’de dış borç günden güne büyüyor ve Türkiye’deki politik gelişmeler yabancı yatırımcılara cazip gelmiyor. Yabancı yatırımcı Türkiye’ye yatırım yapmakta çekiniyor. Türkiye’de son dönemlerde bir çok önemli iş yeri konkordato ilan etti ve etmeye devam ediyor. Konkordato gönüllü iflas demektir ve bunu yapan iş yeri sayısı her geçen gün artıyor. Bunun yanında Türkiye’deki işsizlik oranları da devamlı artıyor. İşte tüm bu nedenlerle döviz yükseliyor ve yükselemeye devam edecek. Sadece Sterlin değil, Euro ve Dolar da artıyor, artacak. Allah korusun ama Sterlin 60’ıda görecek. Türkiye’nin her geçen gün mali yükümlülükleri artıyor. Bir asgari ücret ya da emekli maaşı 16 bin lira civarında. Bir de bakın ev kirası ne kadar oldu? Asgari ücret alan biri ev bile kiralayamaz. Türkiye çok sıkıda. Dolayısı ile bizim de işimiz çok zordur.

“Dövizle borç almayın, kredi kartına dikkat edin”

Yükselen döviz kurları karşısında halka da uyarılarda bulunan Saydam, şunları kaydetti:

Halka tavsiyelerim olacak. Bakın kesinlikle döviz borçlanmayın. Döviz borçlanmada faiz cazip gelir ancak değildir. Kimse döviz üstünden borçlanmasın hatta döviz borcu olanlar bankaya gidip borçlarını Türk Lirası’na çevirsin. Bir an önce döviz burcundan kurtulsunlar.

Bunun yanında kredi kartı kullanımı aşırı yaygın. Kredi kartı kullanımını en aza indirgeyin. Maalesef yaşantısının büyük bir kısmında kaynağını kredi kartı kullanarak elde eden bir kesim var. Kredi kartlarını çok kullanmayın kartları acil durumlar için tutun, limitleri doldurmayın.

Kredi kartlarından çekilen ve harcanan para geri ödenmediği için bankalar da nakit sıkıntısı çekiyor. Bankaların Kartlardan 100 bin lira alacağı varsa, 60 bin topluyor bu kez bankalar nakit sıkıntısına giriyor. Senin yatırdığın tasarruf, benim aldığım kredidir, banka para basmaz ki. Banka alır onu başka kredi isteyene daha yüksek faizle verir. Zamanında taksit ödenmezse bankanın da nakit akışlı engellenir ve faizlerde de indirim yapamaz.

“Ekonomik krizden hiç çıkmadık”

KKTC’nin ekonomik krizden hiç çıkmadığını vurgulayan Saydam, yaratılan pahalılığa dikkat çekerek, hükümetin bir an önce temel tüketim maddelerine narh uygulaması getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Saydam, “memleketin 4’te 3’ü memurdur. Devlet memurun satın alma gücünü azaltmasın diye hayat pahalılığı olarak her 6 ayda bir ek ödeme yapar bunu yaparken haklı olarak asgari ücreti de yükseltir onlar da insandır. Ne vakit asgari ücret görüşülür, pahalılık artar. Etiketler her gün değişir. Sterlin o gün yüzde 4 değer kazandıysa bizim serbest ekonomide 4 değil, yüzde 25 değer kazanır. Bu nerede duracak belli değil. Devlet temel tüketim mallarında narh koymalı, kar marjını sınırlamalı ve ona göre herkes yapacağı artışı ya da isteyeceği artışı istemelidir” diye konuştu.

“Bu kısır döngüden çıkmazsak, maaş artışlarının anlamı kalmayacak”

Ekonomist Göksel Saydam, enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını, hayat pahalılığının bilinçli şekilde düşük gösterildiğini de belirtti. Bu soruna çözüm bulunmadığı takdirde kısır döngüden çıkılamayacağını belirten Saydam, maaş artışlarının da bir anlamının kalmayacağını vurguladı.

Saydam, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Devlet bu ay 3.17 enflasyon var dedi, ama marketlerdeki fiyatlar gözden geçirilmeli. En az yüzde 25 ve yukarısı fiyat artışı oldu. Serbest ekonomi diye diye herkesi sıkıntıya kouyorlar. Temel tüketim malları 3 gruba ayrılır: gıda-temizlik-ilaç. Bu üçünde birlikte ilan edecen ve tüccara diyecen ki ben sana bu kadar kar marjı veririm. En çok tüketilen gıda maddeleridir. Buna el uzatmazsa hükümet bu kısır döngünün içinden çıkılmayacak. Bu döngüden çıkılmazsa maaş artışlarının da anlamı kalmayacak ki kalmadı bile. Hayat pahalılığı bilerek düşük gösteriliyor, bunlar organize işler. Kabul edilebilir değildir.”

“Bizi yönetenlere soruyorum, sonumuz ne olacak?”

“Bizi yönetenlerin çantası dolu. Sonu düşünen yok. Sağlıkta ilaç yok, okulda eğitim yok. Gerçek nüfusu bile bilmiyoruz. Böyle planlama yapılmaz” diyen Saydam, sözlerini şöyle noktaladı:

“Gerçekçi olmamız lazım bunun için de istatistiklerimizin güncel olması lazım. Biz şu an da nüfusumuzu bilmeyiz, bundan bile aciziz. İki tip nüfus var bir vatandaşların oluşturduğu bir de diğerleri ikisinin toplamını bilmiyoruz, bilmeyince ne planlayacağız? Hastanede ilaç yok, okulda eğitim yok.  Para yok. Bilmiyorlar. Tarım Bakanı ette güneyle aramızda fark yok diyor, böyle bir açıklama olamaz. Ezberden konuşur.  Bizi yönetenlere soralım, ‘sonumuz ne olacak?’  Onların çantaları dolu. Sonunu düşünmüyorlar, guduru bir yönetim.”

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }