Dernekten yapılan açıklamada, kaybedilen bir bebek ve hayatı risk altına atılan “minicik” hayatlara işaret edilerek, bu durumun yürekleri kanattığı kaydedildi.  

Bazı alanların hata ve düzensizlik kaldırmadığına dikkat çeken dernek, “Söz konusu insan hayatı ise özellikle telafisi yok, dönüşü yok” dedi.

Bu düzensizliğin, bir toplumun en güçlü olması gereken sağlık kolunda olmasının ise daha üzücü ve daha yaralayıcı olduğuna işaret eden dernek, şunları kaydetti:

“Hastane içerisinde kullanılan ekipmanların düzenlenmesi ve saklanması yönetmeliği nerde? Pet şişeler içinde alkol saklamak ve barındırmak bir güvenlik açığıdır. Her köşesinde ilaç ve kimyasal barındıran bir binada etiketleme sisteminin olması sadece bebekleri değil tüm halkı ve çalışanları risk altına almaktadır. Bu düzenlemeler Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı tarafından kontrol edilmelidir. Ülkemizde sağlık alanında iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları yoktur ve bilinmemektedir. Bu açığı yaratan hastane yetkilileri ve bakanlık suçlarını kabul etmelidir. Kaybedilen bebeğin ve arkasında bıraktığı ailesinin acısını dindirecek hiçbir söz yok elbette, fakat şeffaf ve ucu kime dokunacak kaygısı taşımadan soruşturulmanın yapılması, gerekli cezaların uygulanması ve kurumların çarpıklığının tekrar yapılandırılması her şeyden önemlidir.”

Dernek, çalışanların kaliteli, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarının hem hizmet kalitesini artırdığını, hem de bu tarz suçları önlediğini ifade ederek, sağlık hizmetlerinin kaliteden uzakta olduğunu savundu.

Dışişleri'nden Josep Borrell'in açıklamalarına tepki Dışişleri'nden Josep Borrell'in açıklamalarına tepki

Sağlık hizmetlerinin, hastaların ve personelin zarar verebilecek ya da zarar görecek bir ortamda bulunmasının, yönetim eksikliği ve sadece çalışanların “günah keçisi” ilan edilerek kapatılamayacağını ifade eden dernek, acılı aileye baş sağlığı, tedavisi süren bebeklere acil şifalar diledi, sürecin yakından takipçisi olacağını ve tüm sorumluların yargılanması için imkanları kullanacağını belirtti.