Haber: Pelin Yükselay
Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın konuğu olarak soruları yanıtlayan Alas, Mülkiyet konularında Güney Kıbrıs’ın çifte standart uyguladığını ifade ederek, “Biz Taşınmaz Mal Komisyonu’nu kendi başımıza kurmadık. Bu bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının gereğiydi. Aynı baskı Rum tarafına uygulanmalıydı,” dedi, uluslararası mekanizmaların tek taraflı çalıştırılmasını eleştirdi.
“İlk günden dış politikada aktif rol oynanmalıydı”
Tutuklamaların başladığı ilk andan itibaren Türk tarafının dış politikada aktif davranması gerektiğini vurgulayan Alas,“Biz bu konuda defalarca çağrı yaptık, paneller düzenledik, Sayın Genel Başkanımız konuyu her platformda anlattı. Ama uluslararası alanda güçlü bir karşı hamle geliştirilmedi,” dedi.
“Rum tarafı lobi faaliyetlerinde etkili, biz haksız duruma düşüyoruz”
Rum yönetiminin mülkiyet davalarıyla ilgili uluslararası kamuoyunda güçlü bir lobi faaliyeti yürüttüğünü belirten Alas, “Haklı olduğumuz konularda bile, pasifliğimiz nedeniyle haksız duruma düşüyoruz. Rum tarafı çalışıyor, biz ise seçim hesaplarıyla bu konularda suskun kalıyoruz,” diyerek iç siyasi gündemin dış politikayı gölgelediğini söyledi.
“Sesimizi duyuracak bir dış politika inşa etmeliyiz”
Alas, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bu tür kritik meselelerde toplumsal hassasiyetin göz ardı edildiğini, kimsenin “birbirinin ekmeğine yağ sürmek istemediğini” ama bunun ciddi bir dış politika boşluğu yarattığını ifade etti.
Alas, “Rum Lider Hristodulidis bu adımlar hukukidir diyor ama bu tamamen siyasi ve stratejik bir hamledir. Geç kaldık ama hâlâ geç değil. Uluslararası platformda sesimizi duyuracak bir dış politika inşa etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Alas: Cumhurbaşkanlığı seçimi her şeyi düzeltemez, erken seçim şart
Halkın Partisi Genel Sekreteri Turgut Alas, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Halkın Partisi’nin aday çıkarmama kararını hatırlatan Alas, seçim sürecinde fikirlerini kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini söyledi. Ancak esas sorunun, sadece kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil, nasıl bir KKTC’nin yönetileceği sorusu olduğunu vurguladı.
“HP aday göstermedi, seçmenimiz serbest”
“Biz bu süreçte aday göstermedik, seçmenimizi serbest bıraktık ama fikirlerimizi beyan edeceğimizi de söyledik, söylüyoruz,” diyen Alas, halkın iradesine güvendiklerini belirtti.
Alas, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemli olduğunu kabul etmekle birlikte, yapısal sorunların çözülmeden sadece isim değiştirmenin yeterli olmayacağını ifade etti, şunları kaydetti:
“Partinizin yaptığını yanlış görüyorsanız gidip başka bir partiye oy verebilirsiniz. Ama şunu net gördük: Halk diyor ki HP iç siyasette ciddi bir muhalefet yapıyor, her şeyin üstüne gidiyor. Önce bu düzelmeli.”
“Özersay Cumhurbaşkanlığı yapabilecek bir numaralı isimdir”
Parti lideri Kudret Özersay hakkında da konuşan Alas, halktan gelen mesajın net olduğunu söyledi. Alas, “Özersay, KKTC’de Cumhurbaşkanlığı yapabilecek bir numaralı isimdir. Ancak halk bize, ‘iç sorunların çözümü için Özersay Meclis’te ve hükümette olmalı’ diyor” ifadelerini kullandı.
“Demokratik bir lider partisiyiz”
Halkın Partisi'nin bir lider partisi olduğunu ancak bu liderliğin demokratik kurallarla işlediğini vurgulayan Alas, şu bilgiyi paylaştı:
“Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yapılan Parti Meclisi toplantısında Kudret Bey fikir belirtmedi, herkesi dinledi. Son Parti Meclisi toplantısında ‘adaylık için heyecan duymuyorum, iç siyasette yapılacak çok iş var’ dedi. Karar oy birliğiyle alındı.”
Alas, ülkede köklü bir değişim için sadece Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmanın yeterli olmadığını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak ve her şey düzelecek diye düşünmek büyük hata olur. Ülkede erken seçim olmalı, biz iktidara gelmeliyiz. Toparlanma iç siyasette başlar. 2 ay sonra seçim var diyorlar ama bizde 2 günde bile çok şey değişiyor” diye konuştu.
Turgut Alas: Halkın Partisi fabrika ayarlarına döndü
Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Turgut Alas, parti olarak yaptıkları anketler, toplumsal eğilimler ve içsel dönüşümleriyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Alas, partinin önceliğinin “seçimi kazanmak” değil, ülkeyi bozulmuş yapısından kurtarmak olduğunu vurguladı. Halkın Partisi’nin zaman zaman anket yaptırdığını ve sadece oy oranlarını değil, toplumun temel sorunlarını da ölçtüklerini belirten Alas, bu verilere göre politika geliştirdiklerini söyledi.
Alas, şöyle devam etti:
“Bizim önceliğimiz seçilme gailesi içinde olmak değil. Amacımız bu ülkeyi değiştirmek. Yozlaşma, kayırmacılık, çürüme her yeri sarmış durumda. Ciddi şekilde çamurun içindeyiz. Biz bu düzene karşı yola çıktık.”
“HP halktan koptu, ama şimdi geri döndü”
Geçmişte hükümette oldukları dönemde yapılan en büyük hatanın halktan kopmak olduğunu kabul eden Alas, bu durumu samimiyetle ele aldıklarını belirtti. Alas, “En büyük hatamız buydu. Ama bunu da telafi ettik. Halkın Partisi sine-i millete döndü. Halkın içine karıştı, sesini dinledi. Şimdi halk bize diyor ki: ‘Lazımsınız, yürüyün, yanınızdayız.’”
“Güçlenerek geliyoruz”
Alas, partinin yeniden yapılanarak eski ilkeli duruşuna döndüğünü ve bu dönüşümün toplumda karşılık bulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Halkın Partisi fabrika ayarlarına döndü. Daha kararlı, daha sahici bir duruşla ilerliyor. Toplumda da net şekilde bir değişim arzusu var. Bunun ne kadar güçlü olduğunu bize yaklaşan seçim gösterecek.”
“Liyakatli kadrolarımız hazır”
Halkın Partisi'nin öncelikli hedefinin erken genel seçim olduğunu vurgulayan Alas, bu seçimde HP’nin liyakatli kadrolarla halkın karşısına çıkacağını belirtti:
Alas, konuyla ilgili sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu düzenin değişmesi için önce sandığın gelmesi gerek. Biz erken seçim istiyoruz. Hazırız. Liyakatli, temiz, çalışkan bir ekiple bu ülkeyi yeniden kurmak için yola çıkacağız.”