KIBRIS

“Hem bürokrasi rahatlayacak hem de vatandaşın işleri hızlanacak”

KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, E-Devlet sistemine geçilmesiyle birlikte sistemde büyük rahatlama olacağını söyleyerek hem vatandaşın hem de kamu çalışanlarının işlerinin kolaylaşacağını ifade etti.

Haber: Bahar SANCAR

KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın konuğu oldu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sınır kapılarda geçişlerde yapılan değişikliklerle ilgili konuşan Atan, “KKTC ve Kıbrıslı Türklere karşı Rum tarafı her seferinde dozu artırarak gidiyor. Ya bizim sahip olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyeti ile sınır kapılarından geçersiniz, ya da KKTC kimliği ile geçemezsiniz, KKTC’yi tanımıyoruz mantığı ile hareket ediyorlar. Farkındaysanız kapılarda yoğunluk günden güne artıyor ve işlemler giderek yavaşlatılıyor. Bu bir bıktırma politikasıdır. Rum Polisi sistemde değişiklik olduğunu ve böyle bir şeyin olmadığını iddia ediyorlar. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Rum tarafının bize karşı tavrı bellidir. Mecburiyetlerden dolayı bizim vatandaşlarımız oraya gidiyor ve Rum tarafı bunu kullanıyor” dedi.

“Masada olmazsak bu sorunları çözemeyeceğiz”

Atan, KKTC’deki yöneticilerin hatası olduğunu söyleyerek, “Bizimkiler de olmazsa olmasın mantığı ile hareket ediyor. Her iki tarafın da yaptığı doğru değildir. Rum tarafı AB’nin arkasına sığınarak bizlere yaptırımlar uygulamaya devam edecek. Bizim masadan kaçma lüksümüz yok. O masadan kalkmamız daha büyük sıkıntılara neden olacak. Bizim yapmamız gereken cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra her şey daha net ve iyi olması adına bazı şeylerin değişeceğine inanıyorum. Masada olmazsak bu sorunları çözemeyeceğiz. 2004 Annan Planında onlar kabul etmemesine rağmen 1-0 önde başladı maça. Bizim mevcut şartlarda masadan ayrılmak gibi bir lüksümüz yoktur” ifadelerini kullandı.

Kıdem Tazminatı konusu: Mahkeme kararını verdi, devlet bunu ödemek zorundadır

47/2010 (Göç) yasası ile ilgili taleplerimiz var. Bu talepleri içerisinde kıdem tazminatı konusu olmazsa olmazlardan biridir. 2010 sonrası işe girenler için de taleplerimiz olacak. Ekim’den sonra bu konu masaya yatırılacak. Çalışanlar haklarını adaletli bir şekilde alması için gerekenleri yapacağız. Sendikalar olarak bu maddenin yanı sıra başka önemli maddeler de var. Seçim yasakları bittikten sonra gereken adımları atacağız. Zaten mahkeme bu konuda karar vermiştir. Devlet bunu ödemek zorundadır. Tek bir yasa altında tüm çalışanlar toplanmalıdır. Kamu reform yasası altında hakların korunması ve alınması daha önem arz etmektedir. Sendikalar olarak çalışma yapıyoruz. Gerekeni yapacağız” diye konuştu.

Atan’dan Erhürman’a destek: Ben bir 5 yılımın daha bu şekilde geçmesini istemiyorum

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’a destek verdiğini açıklayan Atan, yaptığı açıklamanın kendi şahsi görüşü olduğunu vurguladı. Atan, “Ben kendi görüşümü söyledim, bu benim fikrimdir. Benim tabanımdaki kişiler farklı görüşlere sahiptir. O da onların görüşüdür. Ancak farklı konuşup gidip farklı oy kullanacak insan sayısı da çok fazladır. Ben bir 5 yılımın daha bu şekilde geçmesini istemiyorum. Bir vatandaş olarak bunu arzu etmiyorum o nedenle bu açıklamayı yaptım. Herkesin gönlünde yatan bir aslan var. Kişiler bunu söylemeyebilir. Ben doğru bulmadığım bir şeye oy vermem. Ben vatanını düşünen bir insanım. Her yeri dolaşan insanların, halkın içindeyiz. Bu konu konuşulduğuna söylenenler ortadadır. Ben oraya yakışan birisinin olması gerektiğine inanıyorum. Aslında şu anki cumhurbaşkanımız da yaşananlardan rahatsızdır. En son bazı kararlar alındı: tabanca izinleri, T izinleri, Rent a Car izinleri, tasdik memurlarıyla ilgili… Bunların yeniden gözden geçirilmesi için durdurma kararı aldılar. Cumhurbaşkanı neden buna daha önce müdahale etmedi? Tepkiler çoğaldı, partilerden istifalar başladı. Karar geri çekilerek daha büyük hata yapıldı. Çıksın birileri çıksın açıklasın neden bu kararlar geri alındı? Bu ülkeyi yönetmek konferansa gitmek değildir. Siz halkınıza yönelik ne yaptınız?” diye sordu.

Atan, “Kim gelirse gelsin, Türkiye ne derse o olacak. Türkiye garantör ülkedir. Sıfır tolerans Türk askeri de burada olacak ve Türkiye ile birlikte karar alınacak. Birlikte hareket edilmesi gerekir. Avrupa Birliği’nin ve Rum yönetiminin ambargolarından insanlar bıktı. İnsanlar bu ülkeden göç ediyor. Tüm bunlar için gereken manevraların yapılması lazım” diye konuştu.

“İhale ile 200 tane daha kamera konulacak. Bizde ihalelerde usulsüzlük had safhadadır”

Son haftalarda ülkenin gündemine oturan ve tartışma konusu olan yapay zekâ destekli kameralar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Atan, “Vatandaşımızın güvenliği en baştadır. Ancak benim güvenmediğim tek şey o koltukta oturup bu kararı verenlerin nasıl bir uygulama yapacağı ile ilgilidir. İnsanların bilinçlendirilmesi adına ne yapıldı? Bazı insanlara bizim güvenimiz kalmadı. Sayın bakan 150 tane taktık 200 tane daha alacağız dedi. Bakan bunu 16 Ağustos’ta neden geçiremedi? 150 tane Türkiye tarafından hibe edildi. 200 tane daha ihale usulüyle alınacak. Bu ihale ile 200 tane daha kamera konulacak. Ben o ihale kısmındayım çünkü bizde ihalelerde usulsüzlük had safhadadır. Benim artık güvenim kalmadı” ifadelerini kullandı.

E-Devlet’e geçilmesi: Hem bürokrasi rahatlayacak hem de vatandaşın işleri hızlanacak

E-Devlet sisteminin hayata geçmesi ile ilgili de konuşan Atan, “E-Devlet’in hayata geçmesi çok önemlidir. Hem işlerimizin daha hızlı yürümesi adına hem zaman adına hem de dosya-defter üzerinden değil, online sistem üzerinden işlemler yapılabilecek. Hem bürokrasi rahatlayacak hem de vatandaşın işleri hızlanacak. İstihdam ve bütçe yönünden rahatlama yaşanmasının yanı sıra, kamu çalışanlarının iş yükü de azalacak. Ben bu gelişmeyi çok önemli buluyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ne minnet borçluyuz. Her zaman bize destek oluyorlar” diye konuştu.

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }