Haber: Pelin Yükselay
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala, Gündem Kıbrıs Gazetesi vatandaşlara ülkede seçim atmosferinin oluşmamasının nedenlerini sordu.
Gündem Kıbrıs Gazetesi’nin mikrofon uzattığı vatandaşlar, siyasete olan ilgisizliğin en büyük nedeninin ekonomik sıkıntılar, artan pahalılık ve siyasete duyulan güven kaybı olduğunu dile getirdi.
Vatandaşlar arasında “Halk artık seçimden çok mutfaktaki yangınla ilgileniyor” yorumları öne çıkarken, ‘kim gelirse gelsin ülkede bir şey değişmeyecek, siyasiler sadece kendilerini ve koltuklarını düşünüyorlar’ ifadeleri kullanıldı.
Vatandaşlar ne dedi?
Ayten Kalkan: Cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık son bir ay kaldı… Şu an için ülkede bir seçim havasının hâkim olduğunu düşünmüyorum. Heyecan, coşku çok önceden başlamalıydı ancak henüz o moda girilebilmiş değil diye düşünüyorum. Belki zaman daha da yaklaştıkça o hava oluşur. Ülkedeki geçim sıkıntısının seçimlerin önüne geçtiği inancındayım. ‘Bugün eve nasıl ekmek götüreceğiz?’ derdinde olan insanlar, ‘seçimlerde ne olacak?’ diye düşünmeye fırsat bulamıyor. Ülkenin hali ortada. Asgari ücret ortada, okullar açıldı aileler perişan. Tüm bunların içinde seçim arka planda kalıyor. Seçim tabi ki olmalı, bu ülkede artık bir değişim şart diye düşünüyorum. Yenileri görmek lazım.
Sami Tekin: Geçmiş seçim dönemlerine bakıyorum bir de şimdiki dönemde, ülkede seçim havası yok, heyecan yok… Seçim kimsenin umurunda değil. Kim gelmiş kim gitmiş o da artık bizlerin umurunda değil. Geçim derdinde olan halk, seçimle ilgilenmiyor, kim gelecek, kim o koltuğa oturacak umursamıyor. Bizler eve ekmek götürme derdindeyiz.
Mustafa Bostancıoğluları: Herkes bence geçim derdinde, seçim ikinci planda. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı seçimi vatandaşı çok da ilgilendirmez. Siyasal Partilerin desteği ile evet adaylar yarışır ama halkın daha fazla derdi geçimdir. Bir de Cumhurbaşkanı evet dış görüşmelerde etkindir ama iç meselelerde bir etkisi yoktur. Belki denetleyici, yol gösterici olabilir. O yüzden ben halkın daha fazla geçim derdiyle uğraştığını görüyorum, pahalılık çok. Seçimleri evet önemseyen var ama netice ne olur göreceğiz. Ben tüm adaylara Hayırlı Olsun demek istiyorum.
Abdülbaki Güngör: Ülkede seçim atmosferi yok, heyecan yok coşku yok. İnsanlar artık siyaseti düşünemiyor. Herkes ekmeğinin peşinde geçiminin derdinde. Siyasetçilerde de inandırıcılık ve de güven kalmadı. Ben sandığa gider miyim gitmez miyim onu da bilmiyorum.
Ahmet Koççino: Tüm siyasiler kendi menfaatlerini düşünüyor, ben hiçbirinin halkı düşündüğüne inanmıyorum. Halk usandı, halk artık geçim derdinde. Halka hizmet etmiyorlar, hep kendilerini düşünüyorlar. Sandığa evet gideceğim bu benim vatandaşlık görevim ama hiç bir şey değişmeyecek bugüne kadar da değişmedi.
Fatma Karakurt: Seçim sordunuz ama ben size bir Kıbrıslı olarak başka bir şey söylemek istiyorum. Ben Kıbrıslıyım ve kendime kiralık ev bulamıyorum. Benim bu ülkenin vatandaşı olarak, kendi ülkemde barınma sorunum var. Ben bu dert içinde nasıl seçim düşünebilirim, nasıl sandığa gidebilirim? Evleri öğrencilere kiralamışlar benim insanım bana ev vermiyor. Böyle bir ülkede hangi seçim ya da neyin seçimi? Ev bulamıyoruz, bulduklarımı 500 sterlinden başlıyor. Pahalılık almış başını gitmiş. Tüm bunların içinde seçim heyecanı mı kalır? Ya da sandığa gitsek ne değişecek? Bunca zaman ne oldu ne değişti? Ben artık bu ülkede iyi bir şey olacağına inanmıyorum.
Dilek Çağlar: Öncelikle tüm adaylara hayırlı olmasını temenni eder, seçimlerde de başarılar dilerim. Seçim atmosferi evet oluşmadı çünkü bence halk usanmış durumda. Ülkedeki yetersizlikler ortada. Eğitimden sağlığa ekonomiden trafiğe boğuşmak zorunda olduğumuz çok ama çok sorunumuz var. Halkın tüm bu dertler arasında bir seçim havasına girerek, coşku yaşayacağını düşünmüyorum. Yine bunun yanında halkın tüm bu sorunlardan mütevelli yenilik taraftarı olduğunu ve sessizce iradesini seçim günü sandıklara yansıtacağını düşünüyorum.
İslam Şahin: Yıllarca sandığa gittim, bu seçimlerde ve bundan sonraki hiçbir seçimde net kararım artık sandığa gitmemektir. Bu kadar zaman gittik, bir şey mi oldu, ülkede neyi değiştirebildik? Halkın hali ortada. Ben artık seçimleri sandığa gitmeyerek boykot etmekte kararlıyım. Tüm aile olarak bizler bu kararı verdik.
Hasan Caymaz: Seçimlere son bir ay kaldı ancak ülkede hiçbir şekilde seçim havası yok. Heyecan yok, bir coşku yok. İki iddialı aday var Sayın Ersin Tatar ile Sayın Tufan Erhürman. Seçimlere bir ay kaldı ben Girne’de yaşıyorum. Ne iki adayı ne de partililerinin çalışmalarını Girne’de henüz göremedim. Bunlar bir yana ülkedeki pahalılık ve geçim sıkıntısı bence bu seçim heyecanına gölge düşürüyor. Halk geçim derdindeyken çok net Cumhurbaşkanlığı seçimleri için heyecan duymaz bence.
Şevket Deprem: Seçimler geliyor ve ben kendi adıma heyecanlıyım. Bu seçimlerde adayların değil, Kıbrıs sorunundaki tezlerin yarıştığına inanıyorum. Ben net olarak Federasyona karşıyım ve iki devletlilik tezini savunuyorum. Bu ülke 50 yıl boyunca federasyon etrafında döndürüldü ve geldiğimiz durum ortada. Ben çözümün tek yolunun iki devletlilik olduğuna inanıyorum. Biz anavatan Türkiye olmadan yaşamayız ve yaşamayacağız. Bizim tek dalımız ve tük güvencemiz anavatanımızdır. Başka da bir dalımız yoktur. Bunun yanında ben heyecanlıyım ama halk da heyecan yok, bunu görebiliyorum. Halk artık ‘kim gelirse gelsin bir şey değişmeyecek’ görüşünde.