KIBRIS

“Tasarruf ve mali disiplin sağlama konusunda kararlıyız”

Maliye Bakanı Özdemir Berova, devletin gelirlerinin artırılması ve öngörülen bütçe açığının kapatılması için çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü söyleyerek, istikrarlı bir hükümet yapısı ile kendi ayakları üzerinde duran bir devlet bütçesi oluşturmak için çalıştıklarını ifade etti.

Haber: Bahar SANCAR

Halkın Partisi’ne katkı payının kesilmesi: Konuyu Ayşegül Baybars gündeme getirdi

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Gündem Kıbrıs Web TV’de Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtladı.

Halkın Partisi’ne (HP) verilen devlet katkısının kesilmesi hakkında konuşan Berova, “Siyasi partilere katkı konusu Siyasi Partiler yasası içinde düzenlenmiştir. Mahalli gelirlerimizden siyasi partilere katkı verilmesi konusunda bir amir hüküm vardır. Ancak siyasi partilere verilecek olan binde 3’lük kısmın nasıl paylaşılacağı konusunda açık hükümler vardır. Buna göre katkı verilecek siyasi partiler bir seçim olduğunda o seçimde en az yüzde 3’lük oranın üzerinde oy alması gerekliliği birinci şarttır. Son genel seçimden sonra UBP, CTP, DP, YDP, HP parlamentoda temsil edilmeye hak kazanan partilerdi. TDP ise meclise girememesine rağmen yüzde 3’lük barajı geçmiş bir partiydi. Ön görülen mahalli gelirlerin 100 TL olduğunu varsayarak, 15 TL’si fiilen temsil edilen partiler arasında eşit olarak bölüştürülür ve yılda bir kez de bu belirlenen meblağlar siyasi partilere dağıtılır. Ayşegül Baybars’ın bir vesileyle gündeme getirdiği bir konu üzerine ben de bütçe dairesini arayarak bu konuyla ilgili bilgi istedim. Aldığım bilgiyle birlikte geçen yıl da dâhil olmak üzere, HP’nin mecliste temsiliyetini fiilen kaybetmesine rağmen bu ödeneğin kendisine verildiğini öğrendik. Fiili temsiliyeti sağlamadığı için partilere verilen yüzde 15’lik kısım Kudret Özersay’ın ara emri için başvurmadan önce uygulamaya girmişti. Yürütmeye giren bir konuda ara emri alınması zaten söz konusu değildir” dedi.

“Mecliste fiilen temsil edilmeyen diğer siyasi partilen açısından bu haksız bir talep olmuyor mu?”

Konuşmasının devamında Berova, “Diğer husus ise şuanda toplam 50 milletvekilinin parlamentoda temsil hakkı vardır. TDP yüzde 3’ün üzerinde oy aldığı için sayı 50+1 olmak üzere 75’lik oran dağıtılıyor. HP fiili temsiliyetini kaybettikten sonra, HP’nin bir milletvekillinin istifa etmesi ve yerine yeni bir kişinin seçilmesi üzerine 3 vekillik katkı alma hakkını kaybetti. Ancak yasaya rağmen partiden istifa eden 2 vekilin katkısını HP’ye verilmeli mi? Savcılığa görüşü yazdık. Savcılık görüşü bize ulaşınca bir zafer edasıyla bu ara emrini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Ara emrinin içeriği bakanlığımıza tebliğ edildi. Bu ara emrini savcılığa iletilecek. 22 Temmuzda da bizi dinleyecek mahkeme. Mahkeme bu emri verirken uygulamanın yapıldığını bilmiyordu. Çünkü bizi dinlemedi. Uygulama ara emrinden önce yapıldı. Yüzde 15lik payın içinden HP kaynak aldı. Bu yanlış algı yaratmakla ilgili niyetten vazgeçilmesi gerekiyor. Mecliste fiilen temsil edilmeyen diğer siyasi partilen açısından bu haksız bir talep olmuyor mu?” diye sordu.

“Tasarruf ve mali disiplin sağlama konusunda kararlıyız”

Bütçe açığı üzerinden devam eden tartışmalara yanıt veren Berova, “Bir ülkede bir yılın harcamaları planlanırken o yıl içerisinde oluşacak olan giderlerin bir öngörüsü yapılır. bu harcamaların finanse edilebilmesi için bir gelirin olması gerekiyor. Bu gelirlerin tahmini nerelerden geleceği konusunda da ilgili daire bir çalışma yapacak ve bu gelir ve giderleri denkleştirmeye çalışacağız. 2025 yılı bütçesine baktığımızda bizim gelir öngörümüz ilk 6 aylık raporu önümüze geldi, gider öngörümüze de baktığımızda arada 18 milyar TL’nin biraz üzerinde bir açık ortaya çıktı. Bunu parlamentoya sunduk ve geçen yıl sonunda geçirdik. Bizim gelir ve giderimiz arasında bu açığın olacağını sunmuştuk. Gelir ve gider arasında 18 milyar fark var. Bu aynı zamanda sizin borçlanma limitiniz de belirliyor. Bu 18 milyar açığı nasıl kapatacağız? Tasarruf bir seçenektir ama bizim bütçe yapımıza baktığımızda esas oluşturulan olgu ücret ve ücret nitelikli harcamalar oluşturuyor. Bu söylenince herkesin kafasında maaşlar oluşturuyor ama ana yükü cari transferler oluşturuyor. Cari transfer, kurumlara yapılan katkılardır. Bu sene 900 milyonluk yıl sonuna kadar DAÜ’ye nakdi yardım yapacağız. Bunun vergi borcunu da üstlendik. Vergi borcunu da ortaya koyarsak, 2,5 milyar TL’lik rakamı DAÜ ‘ün mali zorluktan kurtarılması amacıyla aktaracağız. Bununla ilgili de bir protokol imzaladık. Eylül-ekim gibi protokolün gidişiyle ilgili bir değerlendirme yapacağız. Doğru bir sebep için yapılan bu uygulama devlet bütçesi içerisinde bir gider yükü oluşturdu. BRT’ye yapılan katkılar, diğer kurumlara yapılan harcamaların elbet olması gerekir ama bütçe içerisinde hepsini topladığımız zaman önemli bir pay oluşturmaktadır. Bunun yanında proje kalemleriniz vardır. Proje ve teşvik kalemlerini de doğru bir şekilde kullanmamız gerekir. Tasarruf bu hususlarda yapılır. Bununla ilgili azami bir tasarruf yapmaya çalışıyoruz. Bütçe dairemiz talep edilecek her bloke toplandıktan sonra incelenecek ve mali yapıya göre hükümet içinde tartışılıp mali olanaklar içerisinde hangilerinin yürütüleceğine karar verilecektir. Bazen seçim yapmamız gerekecektir. O nedenle tasarruf ve mali disiplin sağlama konusunda kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“Kira stopaj gelirlerinde yüzde 159 bir artış sağlandı”

Berova, mali disiplin sağlanması ve gelir artırıcı uygulamaların hayata geçmesi için pek çok yasal çalışma yapıldığını da ifade ederek, “18 milyar TL’lik borcun oluşmaması için yasal düzenlemeler ile gelir artırıcı önlemlerin artırılması gerekir.  Muhasebe denetim yasası, tasdik memurları yasası, sigortacılar yasası, şans oyunları yasası gibi birçok yasa yaptı ve hayata geçirdik. Bunlarda bir gelir artışı olduğunu görüyoruz. Bunun yanında bu yıl kayıt dışılıkla mücadele yılı olacaktır. Kayıt dışılıkla mücadele piyasa içerisinde oluşan ve vergilendirme adına vergi kaydı olmayan olguların belirlenerek kayıt altına alınması ve geçmişe yönelik olan borç oluşmuşsa bunu n da vergilendirmesi üzerinedir. Kira denetimlerini artırdık. Kira stopaj gelirlerinde yüzde 159, yabancı paralarda yüzde 50’ye yakın bir artış sağladık. Kimseyi ayırt etmeden işlem yapılıyor. Vergi yaslarımız 7 yılı önceden almak kaydıyla inceleme yapılan bir olgudur. Son tarihte şunu gördük, bu uygulamalar konusunda geçen hükümetler çok da bu işin üstüne düşemediler. Çünkü kısa süreli olan hükümetlerde böyle politikaları uygulamak ve yol almak kolay değildir. Geçmişe birçok ödenmemiş vergi gördük. Bu vergilerin tahakkuk edildiği tarihten itibaren faizlendirilmesi ve kusurun ortaya çıkması bir anda büyük miktarlarda vatandaşın önüne vergi gelmesine neden oldu ve şok etkisi yarattı. Faizler konusunda bir müdahale yapacağız” dedi.

6 aylık verilere göre devletin gelirlerinde yüzde 60 artış sağlandı

Konuşmasının devamında Berova, “Vergide kaçak her ülkede olur. Ancak istikrasız hükümetler sebebiyle bizdeki kaçak ve kayıt dışılıkla mücadelenin doğru zeminde yapılamamasından dolayı bunlar yaşandı. Kayıt dışılıkla mücadele esas olan ve yapılması gerekendir. Tüm bunları yaptığımız zaman 18 milyar TL’lik açığı azaltabilenin önemli faktörlerinden birini hayata geçirmiş olduk. Ve rakamsal olarak da gelirlerimizin arttığını görüyoruz. 6 aylık gelen rakamlarda gelir anlamında yüzde 60’lık bir artış var. Bununla ilgili istatistik çalışması da yapılıyor. Vergi ve denetim memurlarından rahatsız olunmamalı. Denetlendikçe büyüyüp gelişeceğimiz unutulmamalıdır. Verginin adaletli alımını sağlayarak geniş kesimlere yaymak genel hükümet politikamızdır. Ve uygulama aşamasında geçmişe göre bir istikrar sağlanmıştır. Umuyorum ki bundan sonra da adaletli bir vergi ve devlet geliri teminiyle giderleri azaltarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

“21 Milyar TL’lik Ekonomi İşbirliği Anlaşması’nın gereklilikleri yerine gelmeye başladı”

Berova, “Kemer sıkma politikasının olması gerekir. Esas hedefimizde kendi ayakları üzerinde duran bir devlet talep ediyorsak gelirlerimizin giderlerimizi karşılaması hatta gelirlerimizin giderlerimizin üzerine çıkması gerekir ki o gelirleri farklı yatırım alanlarında kullanabilelim. Başbakanın da çok gayreti oldu. İlk defa 21 milyar TL’lik bütçe ile ekonomik işbirliği anlaması imzalandı. Bu anlaşmanın da gereklilikleri yerine gelmeye başladı. 20 Temmuzda yeni hastane binasının temeli atılacak ve 2 yıl içerinde yapımı tamamlanacak. Bu ve buna benzer yatırımlar çok önemlidir. Sosyal konut, ilk evim projeleri gibi birçok proje var. Türk Telekom ile yapılan son anlaşma da çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bizim Başbakanlığımız arasında fiber optik döşenmesi için bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu ülkenin bugüne kadar bu fiber optik alt yapıya sahip olmaması dünya şartlarının uzağındaydı. Daha netleşmemiş bir konu üzerinden yorum yapılması abesle iştigaldir. Türk Telekom Türkiye’nin fiber alt yapısının ana taşıyıcıdır. Türkiye’de varlık fonunda bulunan bir şirkettir. Bizim için gelip bunu yapacak olmaları bize en iyi performansı sağlayacak bir yatırım yapacak olan devlet şirketidir. Şartlar oluşturulduktan sonra temel hedef bu işlemin bir an önce başlaması ve tamamlamasıdır. Hedef 18 ayda tamamlanmasıdır ve bu çok ciddi kısa bir süredir” dedi.

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }