Haber: Pelin Yükselay

Kıbrıs, yüzyıllardır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, stratejik konumu nedeniyle birçok kez işgal edilmiş ve büyük çatışmalara sahne olmuş bir ada…

Ancak Kıbrıs Türk halkının hafızasında en derin izleri bırakan dönem, 1950’li yıllardan itibaren yaşanan kanlı saldırılar, direnişler ve özgürlük mücadelesi.

EOKA terörü, 1963 Kanlı Noel, 1964 Erenköy Direnişi, 1974 Barış Harekâtı ve 1983’te KKTC’nin ilanı, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin mihenk taşları olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır.

Bugün ise birçok vatandaş, bu tarihi olayların genç nesillere yeterince aktarılmadığını, eğitim müfredatında Kıbrıs Tarihi derslerinin geri planda kaldığını ifade ederek endişelerini dile getiriyor.

Gündem Kıbrıs Gazetesi’ne konuşan vatandaşlar “Geçmişini bilmeyen geleceğine sahip çıkamaz” anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu, Kıbrıs Tarihi derslerinin daha kapsamlı, zorunlu ve etkin bir şekilde öğretilmesi gerektiğini ifade etti.

Vatandaşlar ne dedi?

Küçükbaş Hayvan Başı Destek ödemeleri devam etti
Küçükbaş Hayvan Başı Destek ödemeleri devam etti
İçeriği Görüntüle

Tevfik Mercan: Kıbrıs Tarihi çok geniş bir yelpaze… Siz Kıbrıs Tarihi deyince aklıma mesela ilk olarak 1963 olayları geliyor, ardından 1974 Barış Harekâtı, Erenköy Direnişi, KKTC’nin ilan edilmesi ve dahası… Bunlar KKTC halkı için dönüm noktaları, mihenk taşları… Tarihimize sahip çıkılması ve daha çok tarihimizin anlatılması gerektiğini düşünmekle birlikte bunların şu an yapıldığına inanmıyorum. Gençlerimiz ne yazık ki Kıbrıs Tarihini bilmeden büyüyor. Eğitim müfredatımız bence Kıbrıs tarihine göre şekillenmeli. Güney Kıbrıs bu konuda çok katı biliyoruz. İlkokuldan çocuklara Kıbrıs tarihi öğretiyorlar, biz de sanırım Kıbrıs tarihi müfredatı orta okulda hatta lisede başlıyor. ‘Geçmişini bilmeyen geleceğine sahip çıkamaz’ derler, bir an önce Eğitim Bakanlığı’nın bu konuya el atıp geçmişini daha çok bilen, kaliteli gençler yetiştirmesi lazım.

Hüseyin Tütüncü: Kıbrıs tarihi dediğiniz anda ilk olarak aklıma 1955-1959 olayları gelir. O dönem, EOKA, İngiliz sömürge yönetiminin sona ermesini ve Kıbrıs ve Yunanistan'ın (ENOSİS) birleşmesini desteklemek için silahlı bir kampanya başlatmıştı. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs'ın bölünmesini desteklemek için Türk Mukavemet Teşkilatı'nın (TMT) kurulmasına yol açmıştı. Bu olaylar, 1959'da Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Yunanistan'dan ayrı, bölünmemiş bağımsız bir devlet olarak kuran Zürih ve Londra Antlaşmalarının imzasıyla sona ermişti. Daha sonra 1963 olayları ki bu Kanlı Noel olarak da bilinir. Ardından 1974 Barış Harekâtı, göçmenlikler bir sürü sorun ve acılar… Ben böyle anlatıyorum ama gençlerimiz bu anlattıklarımdan kaçına hâkim bilemiyorum. Orta okul ve liselerde Kıbrıs Tarihi dersinin verildiğini biliyorum ancak yeterli mi bu tartışılır. Gençlerimize Kıbrıs’ın tarihinin daha etkili bir şekilde anlatılması taraftarıyım. Eğitim Bakanlığı’nın bu konuya eğilmesi ve gençlerimizi tarih konusunda daha çok bilgilendirmesi gerekiyor. Güney Kıbrıs bu konuda çok katı, yıllardır çocuklarını Kıbrıs tarihi ile büyütüyorlar, biz de aynısını hatta fazlasını yapmalıyız. Bu görev Eğitim Bakanlığı’na düşüyor.

Yunus Polat: Kıbrıs Tarihi deninde aklıma ilk gelen Kanlı Noel ve Kanlı Noel olaylarında barbarca katledilen Binbaşı Nihat İlhan’ın ailesidir, biliyorsunuz şu an orası Barbarlık Müzesi olarak bizlere geçmişimizi anlatmaktadır. Bunun yanında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, Cumhuriyetin Kuruluşu bunlar KKTC için mihenk taşlarıdır ve gelecek nesillere de aktarılmalıdır. Ancak ben şu an bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Benim kızım Kıbrıs Tarihine çok meraklıydı hatta Kıbrıs tarihi okumak istiyordu. Burada yeterli eğitim verilmediğinden kendi imkanlarıyla Kıbrıs Tarihini öğrendi ve ardından eğitimi yetersiz bulduğundan Türkiye’ye gitti. Bence Kıbrıs Tarihi eğitim müfredatlarında zorunlu ders olmalı ve haftada 1-2 değil, temel dersler gibi her gün verilmeli. Bakın geçmişini bilmeyen geleceğine sahip çıkamaz. Gençlerimizi bu misyonla yetiştirip, ülkemize daha hayırlı gençler olmalarını sağlayabiliriz. Bizde Kıbrıs Tarihi ne yazık ki çok da önemsenmiyor gibi. Burada iş Milli Eğitim Bakanlığı’na düşüyor.

İbrahim Özselmanoğlu: Siz Kıbrıs Tarihi dersiniz, ben size Cengiz Topel derim… Tabi ki tüm Kıbrıs tarihine hakimim kendim de bir mücahidim ancak Cengiz Topel’i asla ama asla unutmam. Cengiz Topel, 1964 yılında Erenköy bölgesine yapılan hava operasyonunda ölen Türk Hava Kuvvetleri'nin Cumhuriyet tarihindeki ilk savaş kaybıdır. Hava Kuvvetleri'ne ait F-100 kolunun lideri olarak görevlendirilen Topel, Gemikonağı Limanı'nda bulunan Rum gemisini bertaraf etmek üzere dalış yaptığı sırada yara alan uçağından paraşütle atladıktan sonra Rumlar tarafından esir alınmış ve işkence görerek öldürülmüştür. Bunlar bizlerin hafızlarına kazınmış ve asla unutmayacağımız bilgilerdir gençlerde ise ne yazık ki bunları göremiyoruz. Gençler adeta Kıbrıs tarihinden bir haber yaşıyorlar. Bu adada ne yaşandı ne etti, bugüne nasıl hangi şartlarda gelindi bilmiyorlar. Bunu anlatmak, bunları öğretmek Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevidir. Elbette Kıbrıs Tarihi dersleri veriliyor ancak bana sorarsanız yeterli değildir. Bunun yanında bizlerin de o günleri unutmaması adına, hafızamızı daha canlı tutmak için programlar çekilmesi, televizyonlarda zaman zaman anlatılması gerekmektedir.

Emine Özselmanoğlu: Tarihimiz elbette çok önemli ve bilinmesi gereken bir süreçtir. ‘Geçmişini bilmeyen geleceğine sahip çıkamaz’ sözünden yola çıkarak ben özellikle gençlerimize daha fazla Kıbrıs Tarihi dersi verilmesi ve daha çok Kıbrıs Tarihi kitabı okutulması taraftarıyım. 1955-1959 olayları, 1963 olayları, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı… Sonra o dönemin liderleri, Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş, Türkiye’den Bülent Ecevit ve daha şu an adını sayamayacağım birçok kahraman KKTC’yi kurmuş yaşatmış ve bugünlere gelmemize imkân sağlamışlardır. Gençlerimizin kaçı bu konulara hâkim bilemiyorum ama bana göre çok da bilinçli gençler yetişmiyor…

Oktay Karamanlı: Kıbrıs tarihine vakıf olmakla birlikte bir mücahit olduğumu belirtmek isterim. Bizler Kıbrıs tarihinin içinden olayları ve günleri birebir yaşamış insanlar olarak bugün gençlerimize baktığımızda çok da geçmişlerini bildiklerini sanmıyorum. Gençlerimizin ne yazık ki dünyadan haberi yok. Okullarda yeterince anlatılmıyor, kitaplarda bence yeterince yazmıyor hatta televizyonlarda bile tarihimizle ilgili en ufak bir program gösterilmiyor. Halbuki okutulmalı, belgesellerle anlatılmalı. Anılar tazelenmeli, gençlerimize bugünlere nasıl gelindiği anlatılmalı.

Mete Taşkan: Kıbrıs Tarihi denince aklıma ilk gelen 1974 olayları ve ardından Kıbrıs Barış Harekatıdır. Şu an ise gençlerimize Kıbrıs Tarihi anlatılmıyor. Biz geçmişimizi hiç çocuklarımıza öğretemedik. 1974’ün ne olduğunu bilmeyen çocuklarımız ve gençlerimiz var. Kıbrıslı tarihini bilmeli, bu günlere nasıl geldik anlatılmalı. Burada iş Milli Eğitim Bakanlığı’na düşüyor. Kendi tarihini bilmeden yetişen gençler var, bu en kısa zamanda dikkate alınmalı ve adım atılmalı.

Mesut Çokel: Kıbrıs Tarihi denince anlatacak çok ama çok şey var. Lüzinyanlar dönemi ardından Osmanlı dönemi. Bunlar çok eski tarih daha sonrasında ise 1955-1959 olayları, 1963 olayları, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve Cumhuriyetin ilanı. Kıbrıs Tarihi çok ama çok geniş bir yelpaze. Gençlerimiz ise bu tarihin yüzde kaçına vakıf derseniz bence hiç. Biz gençlerimize ‘saygıyı’ öğretemiyoruz, Kıbrıs Tarihini nasıl öğreteceğiz. Gençlerimiz kendi tarihlerinden bihaber yaşıyorlar ve kimselerin umurunda değil.