-ÖZEL HABER

Üniversite sahiplerinin müvekkili olduğunu belirterek sözlerine başlayan Hansel, soruşturma ile süreci şöyle anlattı:
“Bizim üniversite olarak 5 Şubat’ta polise iki temel konu üzerinden yapmış olduğumuz şikâyet var. Biri usulsüz olduğunu belirttiğimiz diplomalar biri de mali konular. Bunlar Ağır Cezalık konulardır. Polisimiz 5 Şubat’ta üniversiteden içeriye girdi ve halen kapsamlı soruşturma devam ediyor. Biz de sizler gibi tutuklamaları basından öğreniyoruz. Polisle ilgili ciddi olumsuz duygularımın olduğu bir dönemde, mali polisimizin gösterdiği gayret benim mesleğime de polisime de devletimize de olan bakış açımda büyük bir avantaj sağladı. Polisimiz tüm gayreti ile çalışıyor. Onları çok takdir ediyorum. Üniversitede bir çeteleşme sorunu vardı. Müvekillerim bir buçuk yıldır bu konuyu araştırdı, ikazlarda bulunuldu, tedbirler alındı. Ancak yapılan bu uyarılar dikkate alınmadı. Yönetsel konularda üniversite yönetimi gereken izahatları yapamadı. Mesele sahte diploma meselesi değil, mali yolsuzluk meselesidir. Üst yönetim ve çete tabir edebileceğimiz kişiler vaatlerde bulunarak yakınlarına diplomalar verdi. Diplomaların okulla alakası var mı yok mu, kaçı derse girdi vs zaman içerisinde bizlerin de göreceği şeyler. Diploma var, muntazam bir diploma, gerekli imzalar var, transcriptler var ama incelediğinizde sınav dosyalarını şüphe duyabilirsiniz”


“Güzelyurt’a ve ülkeye ihanet ediliyor”
“Sahte diploma” ifadesinin doğru olmadığına vurgu yapan Hansel, bazı basın yayın organlarının durumu magazinselleştirdiğine dikkat çekti. 
Hansel, şöyle devam etti: 
Tekrar ediyorum diplomalar sahte değil, usulsüzdür.  Bu üniversiteden yüzlerce bileğinin hakkı ile mezun olan öğrenci vardır. Çok büyük saygısızlıktır bu usulsüz diplomaların verilmesi. Herkese saygısızlıktır bu. Kurum üzerinden ülke üzerindeki eğitimi organize etmeye çalışanlara da saygısızlıktır. Güzelyurt’a ve memlekete de ihanettir bu. Bu üniversitenin 800’ü aşkın mezunu vardır.”

Bir gecede 3 kaçak... Bir gecede 3 kaçak...


“Diş Hekimliği Fakültesi ile YÖDAK arasında sorun çözüldü”
Diş Hekimliği Fakültesi ile YÖDAK arasında yaşanan sorunla ilgili de açıklamalarda bulunan Hansel, sorunun aşıldığını, fakültenin öğrenci almaya devam ettiğini söyledi. Hansel konuyla ilgili şunları söyledi:
“YÖDAK üniversitemize bir disiplin soruşturması açmıştı. Diş Hekimliği Fakültesine iki profesör atanmıştı belli nedenlerden dolayı bunun iptali istendi. Bu noktada da YÖDAK Diş Hekimliği fakültesinin bir süre öğrenci almamasına karar verildi. Üniversite sahipleri bu süreçte YÖDAK’la bu konuda ters düşmedi ve gereğini yerine getirdi. Fakülte kapanmadı, gereken yapıldı ve şu an kayıtlar bölüme devam ediyor.”

“Üniversite yönetimi her şey ortaya çıksın istiyor”
Bölge halkının üniversiteyi kabullendiğini ve üniversiteye sahip çıktığını vurgulayan Hansel, üniversite yönetiminin “her şey ortaya çıksın, adımız temizlensin” mantığı ile hareket ettiğini belirterek, “Atılan adım budur” dedi, bazı basın yayın organlarını eleştirdi.
“Üniversite bir buçuk yılı aşkın süredir soyuluyor. 15 milyon Euro’luk bir rakam söz konusu”
Üniversite bir buçuk yılı aşkın süredir soyuluyor. 15 milyon Euroluk bir rakam ön görülüyor. Üniversite bu soruşturmanın üzerinden gelecek ve zarar verenler üniversiteye ortaya çıkacak. Biz bu pisliğin temizlenmesi için soruşturmanın yapılmasını istiyoruz. Üniversite sökteri çökerse nayapacağız? Neden herkesin önünde ‘sahte’ diyoruz? Bu bıçak yine bizi kesecek. Başka ülkelerde de hesap açıldı. Örneğin Belçika’da. Siyaseti, dedikoduyu ve kirli düşüncelerinizi üniversitelerin üzerinden uzak tutun. Yıllarca Güzelyurt’ta taş taş üstüne konmadı. Şimdi alışveriş merkezi var Güzelyurt’ta. Üniversitede polikliniğimiz var, dolup taşıyor Güney Kıbrıs’tan geliyorlar. Üniversitede 4 bin öğrenci var. Düşünün bölgeye nasıl bir katkı sağlanıyor. 
Özersay’a sert eleştiri… “Utancınızdan yerin dibine geçmeniz lazım”
“Böylesi bir üniversitenin ve büyük projenin altı oyuluyor” diyen Hansel, konuyla ilgili açıklamaları nedeniyle Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay’ı eleştirdi.
Siz bu büyük projenin altını  oyuyorsunuz. Hangi hakla ‘kemerlerinizi bağlayın da uçuşa geçiyoruz’ diyorsunuz. Polis çok etkileniyor bu durumdan. Kudret Özersay gücenmesin ama benim müvekkilim batma pahasına bu şikayeti yaptı, polis canla başla çalışır, kudret hoca herşeyi kendisi yapmış gibi lanse eder. Utancımızdan yerin dibine geçeceğimize aciba bugün hangi ‘arkadaşımız’ tutuklanacak gibi magazin yapılıyor. Diplomaların usülsüz olduğunu kimse anlamadı mı diye soruluyor, YÖDAK ya da Eğitim Bakanlığı, üniversite kendi anlamadı, rektör kendi anlamadı nasıl anlaşılacaktı. Rektörlerin ya da yardımcılarının tek tek sınav dosyası görecek vakti yok ki. 
“Soruşturma yapılacağı duyulduğunda veri tabanını sildiler”
Üniversite bu konunun üzerine gitmek istediğinde aniden üniversitede veri tabanları silindi diye devam eden Hansel, ‘bunu duyan kişiler anında sistemi sildiler ‘siber saldırı’ dediler ancak tüm verileri biz geri getirdik. Haziran’da soruşturma yapılacağı duyuruldu, Temmuz’da veriler silindi. Kayıtların hemen hemen yüzde 100’ünü kurtardık. 
“Üniversite önümüzdeki günlerde net açıklamayı yapacak”
Kaç usulsüz diploma olduğu konusunda üniversitenin yoğun çalışma içerisinde olduğunu belirten Avukat Feyzi Hansel, “Usulsüzce verildiğini tespit ettiğimiz tüm diplomalar yönetim tarafından iptal edilecek” dedi. “Hiç üniversite ile alakası olmayanlar, yani kayıt olup aynı gün mezun olanların diplomaları tamamen iptal edilecek” diyen Hansel “derse girenler ancak eksiği olanlar ve öyle diploma alanlar içinse bu eksikliklerin giderilmesi şansı verilecek” diye konuştu. Hansel, Üniversitenin çalışmasını tamamladığı anda tüm verilerin kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
“Kurumlar 1-2 kişi yüzünden damgalanıyor”
Usülsüz diploma çıkan kurumların da kötülendiğine dikkat çeken Hansel ‘Polis Genel Müdürlüğü’nde şok, işte Güvenlik Kuvvetleri’nde şok. Biri şeytana uymuş usulsüz diploma almış siz nasıl koca kurumu bir kişi nedeniyle kötüler ve damgalarsınız? diye sordu. 
“YÖDAK ortadan kaldırılmadan YÖK olarak yola devam etmeli”
YÖDAK’ın Türkiye’deki YÖK olarak yoluna devam etmesi gerektiğini kaydeden Hansel, YÖDAK’ın tamamen ortadan kaldırılmadan, YÖK mevzuatı ile yola devam edilmesi gerektiğini kaydetti. 
Hansel, konuyla ilgili sözlerini şöyle noktaladı:
“YÖK’ün mevzuatını buraya uygulayamazsınız, YÖDAK’ın mevzuatını da birerbir YÖK’e uyduramazsınız. Üniversitelerimizden mezun olanlar sadece YÖDAK akreditasyonu istemiyor, YÖK akreditasyonu da isteniyor. Sorunları çözmenin yolu YÖK’e uyum sağlamaktır, Türkiye’de bunu destekliyor. Eğer YÖDAK tekrardan tanımlanır ve bu süreçte YÖK mevzuatları yürürlüğe girerse Başbakan ülkeye çok büyük bir iyilik yapar”