Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcılar 2. Şurası, Türkiye'nin ev sahipliğinde, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan başsavcılarının katılımıyla gerçekleşti.
23-26 Ekim tarihlerinde Ankara'da düzenlenen şuraya KKTC adına Başsavcı Sarper Altıncık katılım gösterdi.
KKTC'den ilk kez bir başsavcı bu organizasyonda gözlemci üye olarak katıldı.
Öte yandan şurada Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Azerbaycan Cumhuriyeti Başsavcısı Kamran Aliyev, Kazakistan Cumhuriyeti Başsavcısı Berik Assylov, Kırgızistan Cumhuriyeti Başsavcısı Zulushev Kurmankul, Özbekistan Cumhuriyeti Başsavcısı Nigmatilla Yuldashev de hazır bulundu.
AKARCA: SUÇLA MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ VE YARDIMLAŞMA KONUSUNA ODAKLANDIK
Şuranın açılış konuşmasını yapan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, bilgi teknolojilerindeki gelişmeler karşısında günümüzde büyük önem kazanan alanlardan bir tanesinin de ceza adaleti olduğunu bildirdi.
Modern çağın en önemli zorluklarından birinin sınır aşan suçlardaki artış olduğuna işaret eden Akarca, "Bölgesel ve küresel ölçekte her geçen gün önemini artırmakta olan bu konu, uluslararası adli yardımlaşma ve iş birliğini zorunlu kılmaktadır." diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcılar 2. Şura toplantısının, "suçla mücadelede iş birliği ve yardımlaşma" konusuna odaklandığını belirten Akarca, hukuki anlamda Türk devletlerinin farklı yöntemlerinin olabileceğini, karşılıklı öğrenilecek çok şey bulunduğunu söyledi.
Gelecekte ortak bir çalışma kültürü oluşturma fikrinin hayata geçirilmesinin ülke başsavcılıkları ve yüksek mahkemeler açısından büyük bir kazanım olacağını ifade eden Akarca, şunları kaydetti:
"Karşılıklı etkileşim içinde yürüteceğimiz çalışmalarla hukuk geleneklerimizin de birbirine benzemeye başlayacağını düşünüyorum. Böyle bir gelişme, hiç şüphe yok ki başta adalet olmak üzere ekonomik, siyasi ve ticari alanlarda da tüm Türk dünyasının güvenle faaliyette bulunacağı bir hukuk iklimi oluşturacaktır. Karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşımı yoluyla adalet alanında oluşturacağımız sinerji, tüm Türk dünyası için de itici bir güç olacaktır."
ŞAHİN: MEDENİYET KRİZİNE ÇÖZÜM ÜRETME AMACINI TAŞIYOR
Açılışta konuşan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını kınadı, İsrailli yetkililere, Cenevre Sözleşmesi gereği sorumluluklarını hatırlatmak istediğini dile getirdi.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır." sözlerini anımsatan Şahin, bu ülkü doğrultusunda, Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcılar 2. Şurası'nın sorunları çözmeye odaklı şekilde toplandığını belirtti.
Şahin, "Bizim birlik ve dirliğimiz, sadece kendi menfaatlerimiz için olmayıp, insanlığın içine düştüğü, genel medeniyet krizine de çözüm üretme amacını taşımaktadır. Dünyada adaletin tesisi, insanlığın huzuru ve mazlumların sözcüsü olma yolunda, bağımsız Türk devletlerinin başsavcıları olarak, bugün bu gerçeğin idrakine vararak, bir arada bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.
Değişen suç tipleri karşısında uluslararası işbirliği ve adli yardımın, zorunlu ve daha önemli hale geldiğini belirten Şahin, Türkiye'nin bu konuda birçok uluslararası sözleşmeye taraf olduğuna işaret etti.
Coğrafi konumu gereği Türkiye'de ve sınır ötesinde işlenen suçlar bakımından, uluslararası adli işbirliğine ve adli yardıma çok önem verildiğini kaydeden Bekir Şahin, şöyle devam etti:
"Ümit ediyorum ki bu toplantı, sınır aşan ve diğer suçlarla mücadele bağlamında, uluslararası adli yardımlaşma konusunda, yeni ve etkin yöntem ve mekanizmaların geliştirilmesine katkı sağlayacak, bu suçlarla mücadele noktasında Türk Devletleri Teşkilatı'na üye ülkelerin, genelde ise diğer ülkelerin, adli yardımla sorumlu merkezi makamları ile soruşturma makamları arasında, daha yakın iş
birliği köprülerinin ve iletişim noktalarının, kurulmasına, böylece adaletin etkinliğine vesile olacaktır."
YILDIRIM: GAZZE'DE BİR VAHŞET YAŞANIYOR
Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da konuşmasında İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Bölgede bir vahşet yaşandığını ve uluslararası toplumun buna sessiz kaldığını belirten Yıldırım, "Kadın, erkek, çocuk, bebek masum insanlar vahşice katlediliyor. İnsanlık ölüyor, dünya seyrediyor." dedi.
Yıldırım, bugün yaşananların hesabının bir gün sorulacağını ifade ederek, "Uluslararası Ceza Mahkemesi, geçmişte Bosna'da yaşananların peşini bırakmadığı gibi bu savaş suçunu işleyenlerin de yaptıklarını yanına bırakmayacaktır. Adalet herkese lazım. Bugün hiçbir hak, hukuk tanımadan vahşice saldırmanın yarın bedelini ödeyeceğini herkesin bilmesi gerekir. Bu vahşetin bir an önce durdurulması için hakim ülkeler, taraf tutmayıp BM'yi aktif olarak kullanmalı." diye konuştu.
Bölgede akla hayale sığmayan orantısız bir güç kullanıldığına dikkati çekerek, bölge ülkelerinden sorunun çözümünde daha aktif bir rol üstlenmelerini isteyen Binali Yıldırım, "Bölgemizin haritasının değiştirilmek istendiği artık bir sır değildir. Burada hepimize düşen görev daha etkin bir şekilde bu meselenin üzerine gitmektir." ifadelerini kullandı.
Barışın temini için Türkiye'nin yürüttüğü çabalara da değinen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu mesele meydana çıkınca kardeş Azerbaycan'ın İsrail'i desteklediği gibi bir yalan ortaya atıldı. Bunun ne anlama geldiğini biz biliyoruz. Bu kara propagandayı ortaya çıkaranlar, Karabağ'da karın ağrısı olanlardır. Filistin konusunda Azerbaycan ile Türkiye'nin görüşü arasında zerre kadar fark yoktur. Doğu Kudüs Filistin devletinin başkentidir. Filistin mutlaka devlet olarak kurulmalıdır. Bu görüş hepimizin ortak görüşüdür. Türk Devletleri Teşkilatının da müşterek görüşüdür."
Yıldırım, Cumhuriyetin 100. Yılı'nın birkaç gün sonra kutlanacağını, yeni yüzyılın, sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda Türk dünyasının da yüzyılı olacağını belirtti.