Karakuş Öz yazdı...
Bir ülkenin gerçekleri bazen bir depremle, bazen bir krizle, bazen de tek bir yağmurla ortaya çıkar. KKTC’de yaşanan son sağanak da tam olarak böyle bir sınav oldu. Aşırı yağış, yıllardır konuşulan ama bir türlü çözülmeyen altyapı sorunlarını, plansızlığı ve ihmali bir fotoğraf gibi gözler önüne serdi. Su yükselirken, mesele sadece yolların kapanması değildi, yıllardır süpürgeyle halının altına itilen tüm sorunlar suyla beraber yüzeye çıktı.
Aslında su basmadı, ihmal bastı.
Drenaj sistemlerinin yetersizliği, dere yataklarına verilen izinsiz yapılar, bakım yapılmayan kanallar… Yağmurun günahı yok; yılların biriktirdiği hatalar bir anda gerçeği suratımıza çarptı. Bir ülkenin altyapısı, en basit doğa olayında iflas ediyorsa orada mesele meteoroloji değil, yönetimdir.
Sular çekilince geriye kalan manzara acıdır:
Tıkanmış kanallar, su altında kalan evler ve iş yerleri. Kaybolan maddi kayıplar
Ve daha önemlisi: Halkın devlete olan güveninin biraz daha erimesidir. İnsanlar haklı olarak soruyor:
“Bir yağmurla hayatımız neden felç oluyor?”
“Bu kadar küçük bir coğrafyada neden hâlâ aynı sorunları yaşıyoruz?”
“Sular basınca çıkan gerçekler, niye kurumlar tarafından görülmüyor?”
Çünkü sorun yağmurda değil; göremeyenlerde. Sorun tedbir almayanlarda, ‘nasıl olsa bir şey olmaz’ diyenlerde, sorumluluğu birbirinin üstüne atanlarda… Bir ülkeyi kriz yönetmez; kriz sadece perdeyi kaldırır. Gerçek yönetimi ise vizyon, planlama ve ciddiyet sağlar. Huuuu yetkiler anlatabildik mi?
HİÇ SANMAM….
Her yağmurdan sonra “çok yağdı, olağanüstü hava” denirse, bu döngü bitmez. Asıl olağanüstü olan, yıllardır bu ülkede altyapıya ‘gereksiz masraf’ gözüyle bakılmasıdır. Bugün su birikintisi görülen her sokakta aslında yılların birikmiş ihmali duruyor. Sular bir kez daha bastı, ve bir kez daha gerçekleri hatırlattı. Bu ülkenin suya değil, liyakate, yağmura değil, planlamaya krize değil, düzenli çalışmaya ihtiyacı var.
Yağmur geçici…
Gerçekler kalıcı.
GEÇMİŞ OLSUN KKTC…
KARAKUŞ