Her 1 Mayıs'ta aynı çelişkili duygulara kapılıyorum... 

Gerek özel sektörde, gerek belediyelerde, gerekse de hastanelerde "Masa başı" olanlar hariç herkes çalışmaya devam ediyor bugün... 

Kamu çalışanları ve beyaz yakalılar ise mangalda...  

Çok da bir şey söylemeye gerek yok aslında bu konuda... 

Durum zaten ortada... 

... 

Her 1 Mayıs çıkıp işçi ve emekçiler için özlü sözlerle methiyeler düzen siyasiler ise sabahtan öğlene kadar kutlama mesajlarını bitirdiler bile...  

Boy boy laflar sıralandı... 

1 Mayıs kutlandı... 

Önümüze bakmaya devam edelim... 

... 

Diğer yanda da Sol kesim sokağa inip 1 Mayıs'ı kutlayacak... 

Davullar, zurnalar, sloganlar... 

Hükümet karşıtı söylemler... 

Yürüyüş... 

Sonra o da bitecek... 

Kapanış... 

... 

Yarın ise bizim işçilerimiz ise yine aynı koşullarında çalışmaya devam edecek... 

Belki de daha kötü olacak... 

Neden mi? 

Çünkü bu ülkede adeta ete kemiğe bürünmüş olan “Sermaye Düşmanlığı” hem özel sektörün gelişmesini, hem de işçinin gelişen dünya ile birlikte özel sektörde sahip olması gereken hakları elde etmesini engelliyor... 

Şu Sovyet Rusya kafasından bir çıkamadın KKTC... 

Dünya değişti... 

Bu akımların üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçti... 

Sosyalizm gibi akımlar artık demode oldu... 

Acı ama gerçek... 

Zaten sosyalizm de vaat ettiği hiçbir şeyi veremedi... 

Eziyetten başka... 

... 

Dünya, teknoloji ile birlikte artık daha dinamik, artık daha akışkan her şey...  

Bir adım bile duraksamak çok büyük bedellere neden oluyor... 

O yüzden dünyanın bu dinamik ekonomisi içerisinde hareket etmektir önemli olan... 

Gelişebilmek, dünyayı yakalamak ve belki de bir adım öne geçebilmek için çalışmaktır aslolan...  

Özel sektör gelişirse ülke gelişir, özel sektör gelişirse çalışma şartları iyileşir, özel sektör gelişirse işçi daha mutlu çalışma koşullarına sahip olur, özel sektör gelişirse işçinin kazancı artar, hakları artar...  

...  

Ama bu ülkede bir kesim var ki yapışmış kamunun paçasına, illa her şeyi devlet yapsın diye açıp ağzını bekliyor...  

Hatta bu da yetmiyor çıkıp bas bas bağırıyor, özelleştirmeye karşı çıkıyor, özel sektörü aşağı çekmek için yuvarlıyorlar envai çeşit lafları...  

Ne de olsa atış serbest... 

... 

Devletin işi iş sağlamak değildir, devletin işi işçi istihdam etmek hiç değildir... 

Devletin işi işçinin haklarını korumak, gözetmek ve yasalar ile birlikte özel sektörün kalkınması için çalışmaktır... 

Denetlemektir... 

Bir yerde haksızlık varsa ona dur demektir devletin işi... 

Ticarete soyunup özel sektör ile sermaye yarıştırmak değil... 

... 

Bu 1 Mayıs’ta dileğim KKTC’de hangi uyruktan olursa olsun tüm çalışanların “Hak ettiği” haklarına bir sonraki 1 Mayıs’a kadar sahip olmasıdır... 

Umuyorum ki 1 Mayıs 2024’te mangal yakanlar gerçek işçiler olur...