İyilik yapın…
İyilik yapın denize atın, balık bilmezse de Halik mutlaka bilir...

-*-*-

Voltaire diyor ki, “Her insan yapmadığı iyiliklerden suçludur”…
Ne güzel bir söz…

-*-*-

Biz daha çok dedikodu yapmayı, insanları çekiştirmeyi, arkalarından konuşmayı, iyilik yapmaya tercih ediyoruz…
Veya, bazen iyilik yapıyoruz ama dedikodu denen kötülükle, yaptığımız iyilikleri siliyoruz…

-*-*-

İyilik yapmaya en çok ihtiyacımız olan dönemdeyiz…
Çok zor bir dönem…

-*-*-

İçinde olduğumuz zor dönemde, iyilik yapılması gereken insan sayısı bir hayli yükseliyor…
Ekonomi, sağlık çökmüş durumda…
Haliyle işsizlik ve de yoksulluk had safhada…

-*-*-

Hangi dinden bakarsanız bakın, “iyilik” büyük önem taşır…
Mesela İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed’e göre “… birbirinin derdiyle dertlenmeyen hakiki mümin sayılmaz”…
Birbirimizin derdiyle dertlenmek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz…

-*-*-

Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, göreve geldiği günlerden beri, bizlere “iyilikle alakalı” mesajlar veriyor…
Benter’i övecek değilim…
Televizyon programıma birkaç kez katıldı; aldığım mesajlar bana yeter…
Benter önemli bir bilim adamı…
Ve inançlı bir Müslüman…
Ve bir iyilik gönüllüsü…
“Dini inancı her Kıbrıslı kadar” diyebileceğim bir yakınım, Benter’in orta okul yıllarından öğretmeni…
O’nun, Benter ile ilgili sözleri değerlendirme yapmak için yeter…

-*-*-

Konu elbette Benter değil…
Konu, hepimizin, iyilik yapan insanlarla ilgili olarak, dedikodu yapmaksızın, bir kereliğine olsun kötü veya negatif taraftan bakmaksızın yorum yapabilmek ve örnek alabilmek…

-*-*-

Falyalı kardeşler…
Halil ve Hüsnü…
Yaptıkları yardımların çoğunun göz şahidiyim; sizin gördükleriniz bu yardımların onda biri bile değil…
Örnek alın…

-*-*-

Elbette yaptığınız iyiliği göstermeyin…
Ama, örgütlenerek, insanlara yardım etmeye çalışan hızlı tüketim maddeleri tedarikçilerimizi de takdir etmeyi bilin… 

-*-*-

Yardımı göstermeyin dedik ya… Ve İslam’dan da bahsettik ya; “bu dinci oldu” diyecek biri; haliyle, gelin, isterseniz “Dinci Müslüman” diye sanal alemde suçlanmayı engellemek adına, Hristiyanların kutsal kitabı İncil’den de bahsedelim…
Ne diyor İncil?
“… Siz sadaka verirken, sol eliniz sağ elinizin ne yaptığını bilmesin. Öyle ki, verdiğiniz sadaka gizli kalsın. Gizlice yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir”…

-*-*-

İyilik yapın…
Mutlaka…
İslam’ın beş şartından biri, her Müslüman’ın, gelirinin kırkta birini sadaka olarak yoksullara vermesidir… “Zekat vermek”tir bunun adı…

-*-*-

Eminim, inancınızın doğrultusunda, ya da, o inancınız var veya yok, kimse karışamaz, yapacağınız iyiliğe, sınırlama koymayın… 
40’ta bir değil…
Gerekirse, ekmeğinizin yarısını bölüşün… 
Allah ya da Tanrı veya Ateş ya da Su, size kızmaz!

-*-*-

Hz. Muhammed’in, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” dediği rivayet edilir…
Veya gerçekten demiştir…

-*-*-

Turizm emekçisi açken biz de tok yatmayalım…
Müzik sanatçımız, seyahat acentesi çalışanımız, otobüs şoförümüz, minibüsçümüz, taksicimiz, meyhanecimiz işsizken, parasızken ne olur rahat uymayalım…
Bir şeyler yapalım!

-*-*-

Nereden mi aklıma geldi bunlar?
Efendiler, hanım efendiler…
Bir kısmımızın tuzu kuru, geliri yerinde…
Allah daha çoğunu da versin…
Ama, bir kısmımızın durumu aynı değil…

-*-*-

O’nun hatasıydı, bunun hatasıydı, gelmiş geçmiş hükümetlerdi eleştirisini de bırakın…
Yani yazının sonuna geldik; sizden ricamdır, Allah’tan da duamdır, ne olur, yalvarıyorum, bu dönemde, bu durumda, saraylar, külliyeler yapmayalım…

-*-*-

14 milyon mu ayrılmış o iş için?
Gelin bu parayı, işsiz kalanlarımıza veya onların işsiz kalmasına sebep olan sıkıntıları aşmamıza, koronavirüs denetim, takip ve izolasyonlarına falan ayıralım…
Daha hızlı, daha çok testler yapalım…

-*-*-

Ne olur bu dönemde, “dedikoducu, doymak bilmeyen, komplo teorisyeni, hiçbir şeyi beğenmeyen, mızır, geçimsiz” gibi sıfatları içeren “negatif” karakterlerden uzak durmayı öğrenelim…
Onlardan olmayalım, onlar gibi olmayalım…

-*-*-

Gelin yardım edelim…
Elimizden geldiğince tabii ki…
Paylaşalım…
Bölüşelim…
Yardım edenleri çekiştirmek yerine, alkışlayalım…
Zor mu?
Deneyin, zor değil!