Haber: Bahar SANCAR
Güney Kıbrıs’a geçişlerde Kıbrıslı Türklerin KKTC Kimlik kartının yanı sıra Kıbrıs Cumhuriyeti veya Avrupa Birliği Kimlik kartının istenmeye başlanmasının üzerine hem KKTC’den hem de Güney Kıbrıs’tan açıklamalar ardı ardına geldi.
Schengen’e geçiş süreci…
Rum polisi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Değişen şey, Kıbrıs Cumhuriyeti veya AB belgelerine sahip Kıbrıslı Türklere, geçişlerini kolaylaştırmak için bu belgeleri kullanmaları yönünde yapılan tavsiyedir” dedi. Yetkililer, bu düzenlemenin Kıbrıs’ın Schengen bölgesine katılma hazırlıklarıyla ilgili olduğunu açıkladı. Tüm giriş noktalarına güncellenmiş sistemler kuruldu ve bu sistemler kontrolleri hızlandırmayı amaçlıyor, ancak sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB kimlik kartları otomatik olarak taranabiliyor. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” belgeleri sunanlar için kontroller ise manuel olarak yapılmak zorunda. Polis, bunun gecikmelere neden olduğunu ama kimsenin girişinin reddedilmediğini vurguladı. Bir yetkili, “Prosedür artık eskisine göre daha uzun sürüyor çünkü bu kişilerin bilgileri yeni sistemde kayıtlı değil ve manuel olarak girilmesi gerekiyor” dedi.
Konunun kamuoyunun gündeme gelmesinin ardından KKTC siyasetinden de açıklamalar ardı ardına geldi. Gündem Kıbrıs yaşanan belirsizliği ve sınır kapılarındaki geçişlerde başlayan yeni uygulamayı Ekonomik Örgütlere sordu.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz:
“Bu uygulamaların aniden ve bilgi verilmeden yapılması doğru değildir”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, Güney Kıbrıs’ın Schengen’e geçmesiyle ilgili olarak AB komisyonuna yazılı sorular sorduklarını söyledi. Deniz, “AB komisyonuna bu konuda sorular yönelttik. Kişilerin sınır kapılarından Geçişi Yeşil Hat Tüzüğü kapsamındadır. Yeşil Hatta bir değişiklik olacak mı diye sorduk. Onlar da bize üstü kapalı olarak geçişlerde zorluk olmayacağını temin ettiler. Rum Yönetimi şu anki uygulamayı Schengen’e geçiş süreci olarak açıkladı. Schengen demek AB’nin sınır kapısı demektir. Kıbrıs adası Schengen’in dışındaydı. Rum tarafı şuan hem nala hem mıha vuruyor. Bir taraftan Kıbrıs’ta sınır olduğunu kabul etmiyor ama diğer taraftan da Schengen’e dâhil olmak istiyor. Burada bir çelişki vardır. Bu talep AB Komisyonu tarafından kabul görecek mi önemli olan odur. Çünkü Güney Kıbrıs Schengen’e dâhil olduğunda göç sorunu ile karşılaşacak. Bu sorunun nasıl önüne geçecekler ve AB komisyonu buna nasıl bir önlem alacak? Dolayısıyla hassas bir karar olacak. Bu uygulamaların aniden ve bilgi verilmeden yapılması doğru değildir” dedi.
“Bu gelişmelerin üzerine Yeşil hat ticaretinde bir olumsuzluk yaşanır mı?” sorusunun üzerine Deniz, “Orada AB komisyonunun hazırladığı bir regülasyon var. O regülasyon dahilinde ticaret devam eder. Kıbrıs Türk Ticaret Odası üzerinden yapılan işlemlerde bizim verdiğimiz belgeler tartışmasız olarak geçerlidir. Güney Kıbrıs sadece bunu denetleyebilir. Bu ticareti engelleyemez” diye konuştu.
İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü:
“Sadece sınır kapılarında Kıbrıslı Türklere çıkarılan zorlukları değil, ticari alanda da Rum Yönetimi’nin çıkardığı zorlukları konuşmamız gerekir”
İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, sınır kapılarında geçilen yeni uygulama ve Kıbrıslı Türklerden ek belgeler istenmesiyle ilgili olarak yaşananların şaşırtıcı olmadığını söyledi. Mamülcü, “Sadece sınır kapılarında Kıbrıslı Türklere çıkarılan zorlukları değil, ticari alanda da Rum Yönetimi’nin çıkardığı zorlukları konuşmamız gerekir. Özellikle Yeşil Hat Ticaretinde geçerli olan tüzüklere aykırı uygulamalar söz konusudur. En çok satılan ürünlerin satılmaması ve satışının engellenmesi için her gün farklı zorluklar ortaya çıkartılıyor. Bu da üreticimiz açısından büyük bir sıkıntıya neden oluyor” diye konuştu.
Konuşmasının devamında Mamülcü, “Kısacası Rum Yönetimi çözümle ilgili her engeli koyuyor. Solomon’un heykelini dikmelerini baz alırsak, bu ülkemize, bayrağımıza ve şerefimize uzatılan bir eldir. Bunu gözümüze sokulması büyük bir ayıptır. Rumların bu tutumu ve değişmeyen zihniyeti her alanda hareket manevramızı ve yaşamlarımızı zora sokmaktadır. Bu denli bir tutum içerisinde olan komşumuzun hiçbir şeyi kabul etmez ve paylaşmaz tavrı, bizleri eşit olarak görmemeleri, bizi masada yok saymaları, çözüm için bir 50 yıl geçse dahi bir şey değişmeyeceğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Mamülcü, “Sınır kapılarında geçişlerde zorluklar çıkartılması ve sözde sistem değişikliği adı altında Kıbrıslı Türklere baskı yapılması burada kalmayacaktır ve Rumlar başka zorluklar da çıkartarak bu işi daha da ileri götürmeye devam edecektir diye düşünüyorum. Tüm bunları uluslararası camiada lobicilik faaliyetleri ile dünyaya göstermemiz ve anlatmamız gerekmektedir. Rum Yönetiminin aslında çözümden yana olmadığını, bu adada federal bir çözüm istemediğini ve Kıbrıs adasında tek çözümün iki devletli çözüm olduğunu dünyaya anlatmak ve göstermek gerekiyor. iki devletli çözüm mevcut ada konjonktüründe en mantıklı olan yöntemdir” dedi.
Genç İş İnsanları (GİAD) Başkanı Yusuf Tekinay:
“Liderler bir araya gelerek bu konuyu konuşmalıdır”
Genç İş İnsanları (GİAD) Başkanı Yusuf Tekinay, sınır kapılarında yeni sistemle birlikte hayata geçen kimlik uygulaması hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Özellikle cumhurbaşkanlığı seçimine giderken bu tür uygulamaların sınır kapılarında yapılması biraz manidar geliyor. Görüşmelerin tekrar başlayacağı bir döneme hazırlanırken ve güven artırıcı önlemler konuşulurken, tek tarafta alınan ve hayata geçirilen bu uygulamaların samimiyetsiz olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Konuşmasının devamında Tekinay, “Özellikle hem ekonomik hem de siyasi anlamda kapılardaki geçiş sıkıntılarının bugünlerde yaşanması, zaten yavaş olan geçiş hızını daha da yavaşlatacak ve kafa karışıklığı da yaşatacaktır. Bu da geçişlerin azalmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
Tekinay, kapılardan geçişlerle ilgili çok ciddi bilgi kirliliği olduğunun da altını çizerek, “Diğer önemli bir konu ise çok ciddi bir bilgi kirliliğinin olmasıdır. Uygulamada yaşananlarla resmi ağızlardan yapılan açıklamaların birbiri ile çelişmesi ve net olmaması da bizi endişelendiriyor” diye konuştu.
Kapılardan geçişlerle ilgili olarak hem KKTC hem de Güney Kıbrıs liderlerinin bir araya gelerek bu konuyu görüşmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Tekinay, “Tavsiyemiz özellikle liderlerin bu konuyu bir araya gelerek görüşüp konuşmasıdır. Kapsamlı bir şekilde bu tartışılmalıdır. Amaç Schengen’e hazırlıksa eğer bundan sonra nasıl bir yol izleneceğinin liderler nezdinde masada konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Her seferinde yeni bir kapı uygulaması ortaya çıkıyor. İnsanlar sıkıldı. Eğer yeni bir uygulama hayata geçecekse iki tarafı karar vermesi lazım. Bu şekilde tek taraflı bir karar doğru değildir. Sergilenen tavır da samimi değildir” ifadelerini kullandı.