Biz Kıbrıslıların sosyal medya kullanma kültürü deyim yerindeyse linç etme ‘sanatı’na dönüştü!..  

  Bu elbette yeni bir durum değil ama git gide artan bir trend ile yol alıyor!..   

Sormadan, bilmeden, öğrenmeden her türlü yakıştırmayı yapmak mümkün..  

  Küfürler havada uçuşuyor…  

  İyi niyetli bir girişim de olsa eğer birileri düğmeye basıyorsa, sürü şeklinde bir saldırı hali başlıyor…   

Yanlış varsa ve geri dönülmüşse de bu kez “Bu yanlışı neden yaptın” diyerek ayrı bir linç kampanyası başlatılıyor…  

  Bu güruh genelde devletten bir şekilde maaş çekmeyi başarmış bir topluluk..  

Tuzu kuru olan cinsten..  

Üretmesine de gerek yok…   

Klavye başında ya da elindeki telefon veya tabletle o sanal dünyada hayat bulan insanlar…    

Dünyayı bir araya getiren bu sanal ağda en büyük varlık nedenleri beğenmedikleri olaylara ve kişilere kin ve nefret kusmak!..  

  Bunlar eleştiri değil..   

Kimse kusura bakmasın!    Eleştiri bir aklın ürünüdür çünkü..

Elbette insanlar çok farklı düşünebilirler ve farklı oldukları noktaları da çağdaş bir şekilde tartışabilirler..   

Tartışma kültürüne sahip insanlar sosyal medyada da bunu kolaylıkla yapabilirler..   

 Ama ülkemizde özellikle sosyal medyada tartışma kültürü büyük ölçüde yok olmuş, onun yerine linç kültürü hayat bulmuş vaziyette…   

Kıbrıs küçük bir yer sonuçta…

Herkesin bir birini tanıdığı bir avuç yer…   

Akşam elinde telefon beğenmediği bir söz söyledi diye herhangi bir milletvekiline ‘giydiren’ arkadaş, birkaç gün sonra ayni vekil ile yüz yüze geldiğinde elini sıkabilecek kadar da samimiyetsiz!..   

O kadar çok örneği var ki!    Yineleyim..   

Eleştiri yapanlar için değildir sözlerim, ağza gelmeyecek kelimeler kullanan, küfreden ve sayıları her geçen gün artan bir kalabalıktan söz ediyorum!    Gerçekten soysal medya kullanımımız bir canavara dönmüş durumda..  

  Önüne gelen neyse..

Arkadaşlık, sevgi, saygı, kültürel değerler…

Tümünü yutup ilerliyor…  

  Durdurulamaz bir hal…  

  Oysa bu platformları çocuklarımız da kullanıyor…  

  Ettiğimiz küfrü okuyor, verdiğimiz aşırı tepkiyi görüyor…    

Sonra bu ülkede “şiddet artıyor” diye hayıflanıyoruz…   

Devletin son 20 yılda büyük ölçüde liyakat sahibi olmayan kişiler tarafından yönetildiği bir gerçektir..

   Bundan dolayı da bir çok hata yapıldığı görülen bir durumdur…   

Ama sevmediğimiz bir parti, ya da kişidir diye linç etme durumu da sağlıklı bir tavır değildir…  

  Tepki göstermekle linç etmeyi ayıramazsak, eleştiri ile küfrü ayırt edemezsek, gün gelir bu canavar hepimizi yutar!...   Durum maalesef budur..   

Son örnek de Erhan Arıklı’nın paylaşımıdır…

   Hepimizin yüreğini kor gibi yakan meleklerimizin isimlerinin yaşatılmasına yönelik bir ‘karikatürist’in çizdiği o harika ‘çizim’i pul üzerinde kullanma kararı alması kanaatimce çok yerindedir..   

Ama sosyal medya paylaşımında ‘çizim’ yerine ‘karikatür’ yazdı diye linç edilmesini hiç doğru bulmam..   

Karikatür yazmasını eleştireceksek ‘eleştiri sınırları’ ölçüsünde eleştirelim ama alınan kararı da alkışlayalım, örnek olsun..