Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Hepimizi üzüntüye ve endişeye boğan 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılması gerekçesine dayandırılmaya çalışılan bu düzenlemeler, Anayasa’ya tam anlamı ile aykırı olduğu gibi, adalet duygusunu ortadan kaldırması bakımından da kabul edilemezdir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Deprem acısının istismar edilerek muhtemel bütçe açıklarının kapatılması operasyonu” olarak nitelendirilen kararnamenin taraflarından kabul edilmesi veya görmezlikten gelinmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

Deprem haberi geldiği andan itibaren, deprem yaralarının sarılması için mücadeleye başlayan Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın, mücadelesine kararlı bir şekilde devam etiğine işaret edilen açıklamada, KTTO’nun söz konusu kararnamenin yürürlüğe girmemesi için de üzerine düşeni yapacağı belirtildi.

“ANAYASA’YA AYKIRI”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Tepeden inme bu düzenleme, Kıbrıs Türk halkının moral durumunu ve sürdürülen kampanyalarla birlikte yurttaşlarımız tarafından bizzat yakın çevrelerini kullanarak yapmakta oldukları yardımları da olumsuz şekilde etkilemiştir. KKTC Hükümeti tarafından yayınlanan yasa gücünde kararnamenin vergilerin Cumhuriyet Meclisi tarafından kabul edilecek yasalar ile düzenlenebileceği hükmünü taşıyan Anayasa’ya aykırı olduğu açıktır. Yaşamakta olduğumuz felaket ve acılar ne kadar büyük olursa olsun bunların Anayasa’ya aykırı hareketlere gerekçe oluşturamayacağını herkes bilmek zorundadır.

Gerekçe buldukça Anayasa’yı çiğnemek geleneğinin sürdürülmesi halinde KKTC’den bir hukuk devleti olarak söz etmek de elbette mümkün olamayacaktır.”

“DÜZENLEME HAKKANİYET İLKESİ İLE DE BAĞDAŞMIYOR”

Yapılan düzenlemelerin hakkaniyet ilkesi ile de bağdaşmadığına dikkat çekilen açıklamada, vergiden muaf tutulması için ısrarlı bir mücadele verilen dar gelirlilerin de bu kararname ile acımasızca vergilendirilmiş olduklarına işaret edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Özellikle dar gelirli ailelerin alım gücünü korumak için vermekte olduğumuz mücadele, mal ve hizmetlere konan ek vergilerle anlamsız hale getirilmiş, hayat biraz daha pahalılaştırılmış olmaktadır.

6 Şubat depremlerinin yaratmış olduğu yıkımı ortadan kaldırmak ihtiyaç duyulan kaynağın, hukuk düzenimize uygun yöntemlerle, adalet ilkesinden uzaklaşmadan, farklı toplumsal kesimlerle istişare edilerek yaratılması ve bütçelenerek harcanması esas olmalıdır. Bu kaynağın bir bakanın takdiri ile harcanması da kabul edilebilir değildir.”

Açıklamada, depremde hayatını kaybedenlere Tanrı’dan rahmet ve tüm Türk Ulusuna başsağlığı dilendi.