Günlük yaşamda karşılaştığımız tehlikeler ve tehditler, hepimizin hem bireysel hem de toplumsal düzeyde güvenlik algısını sarsmaktadır. Son zamanlarda yaşananlar akıl alır gibi değil. Şiddet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçların artmasının yanı sıra, bir de taciz ve tehdit altındayız. Bireysel şiddet olayları her geçen gün katlanarak artıyor. Herkes bir güç peşinde. 

NE DEMEK BE SEN GİDİP , ÇALIŞTIĞI İŞYERİNDE Kİ İNSANI FİZİLİKSEL TACİZ EDECEKSİN. SEN KİMSİN Kİ BU HAKKI KENDİNDE BULUYORSUN. HİÇ UTANMADAN, HİÇ SIKILMADAN , HİÇ ÇEKİNMEDEN BİR İNSANA DOKUNACAKSIN. BİR DE ÇIKMIŞ KENDİ SAVUNUYOR “KENDİME ENGEL OLMADIM”  YAZIK ÇOK YAZIK…

Toplum gidildikçe güçsüz ve de savunmasız bir hal alıyor. Özellikle kadınların güvenliği ve onurunu tehdit eden bu durumumlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında büyük bir engel teşkil etmektedir. Bir kadının fiziksel bütünlüğüne,  dokunma hakkına sahip olmayan, bu tür insanımsı varlıkların ve davranışların artık toplumumuzda yeri olmamalı ve de dahi hukukta yargıda büyük cezalara sahip olmalıdır. Bu gün bu tür insanlık dışı olayların seyrinin devamı halinde , ileride daha kötü sonuçları kim bilir belki CİNAYETLERİ de artıracaktır. 

Bireylerin huzur ve sağlıkları için bu tür durumlarda polis ve de yargı mercilerinin daha kalıcı ve uzun vadeli çözümler bulmaları şart. Bırakın çocukları tek başına bırakmayı, artık evcil hayvanlarımızdan bile endişe duyar duruma geldik ne yazık. Hiç bir toplum , hiç bir birey endişe ve güvensizlik içinde yaşamak istemez. İş yerleri, evler, cafeler, yollar, sokaklar , karanlık yerler ve daha bir çok yaşam alanları güvenli değil artık. Çıkıyor manyağın biri gelip sizi ya sözel, ya fiziksel taciz ediyor. Bu hakkı kendinde bulabiliyor. 

Kafayı çeken, maddeyi kullanan kendini baba yiğit sanıp bir de utanmadan her türlü davranışı yapmaya serbest buluyor. Biri ev basar, öbürü kaçak yaşadığı ülkede küçük kız çocuklarını sözel  taciz  eder, daha başka bir manyak kaçırır, ya benimsin ya toprağın edaları ile darp eder. Nerede yaşıyoruz artık biz belli değil. Kim kime , ne zaman, nerede ne yapacak hiç belli değil. Yan baktın , çamura battın herkeste bir tahammülsüzlük , bir ağalık paşalık sendromları. 

Kimsenin kimseye bunları yaşatmaya hakkı yoktur. Hiç bir birey, başka bir bireye dokunamaz, alamaz, söz dahi söyleyemez. Ülkenin refahını koruyacak olan, geleceğe emin adımlara gideceğini söyleyen, gelecekte güzel günlerin olacağı naraları atan çok sayın yetkilere soruyoruz. Siz ülkede yaşanan onca sorunu nasıl görmezden gelebiliyorsunuz? Siz çoluğunuz çocuğunuz, kadınısız taciz ve öldürülürken bunları nasıl göremiyorsunuz? Ülkede cirit atan UYUŞTURUCU’yu nasıl görmezden gelebiliyorsunuz? Bu kadar kalabalık bir milleti var ederek , sorunların olmadığını ve GELECEK GÜZEL GÜNLERİN olacağını hangi mantık ve yönetim ile söyleyebilirsiniz.

Hiç bir şey güzel olmayacak. Bir gelecek var etme çabanız sadece kendinize. Köy görünmüyor artık tam içindeyiz. Kılavuzlar da zaten hep kargaydı. Halka masal okumaktan usanmadınız. Olanı biteni görmezden gelmeniz bir bitmedi. İç kavgalarınız , çıkarlarınız , sizin servetleriniz halkın güvenliğinden ve de refahından çok daha önemli. Padişah kaftanı ve de tacını hep odasında yalnız çıkarır. Sizler de sadece kendinize müslüman, kendinizi ve yandaşlarınız düşünen halka gülücük ve vaaz verip geceleri planlarınız yalnız icra ederesiniz. 

Hapishanen doldu taştı. Her gün suç ve suçluların artıyor. Güzel anıldığınızı ve de takdir gördüğünüzü sanıyorsunuz. Bende kendimi “KRAL ARTUR” sanıyorum. Yazık ki geleceği görünmeyen bir ülkede, yaşamaya çalışıp evlat büyütmeye gayret ediyoruz. Kalabalık ve de güvensiz bir ülkede iş yapamaya çalışıyoruz. Her an kele koltukta, ya biri bıçaklayacak, ya biri çarpacak, hiç olmadı biri araba ile üstümüzden geçecek kaygısı ile yaşamaya çalışıyoruz. 

YANARIM ONA YANARIM Kİ 

ARTIK ESPİRİ YAPACAK BİR ŞEY BULAMIYORUM. BULSAM, YAZMAYA UTANIYORUM. BELKİ SİZDE KAHKAHA ATMAYA UTANACAKSINIZ. NEŞEMİZİ , GÜLÜMSEMEMİZİ ÇALDILAR. 

BU HARKULADE ÜLKENİN SON YILLARDAKİ BERBAT VAZİYETİNDE TÜM EMEĞİ GEÇENLERE…

SİZİ BİZİ VE EVLATLARIMIZI GÜLDÜRMEDİNİZ YA…

ALLAH DA SİZİ GÜLDÜRMESİN DİYORUM!

KARAKUŞ