Sosyal medyada özellikle son zamanlarda gördüğüm paylaşımlar ve yorumlar ara ara beni sinir krizine sokma eşiğine getiriyor…

Eleştiriyi “Huy” edinmiş, hiçbir şeyden tatmin olmayan bu “Memnuniyetsizler ordusu” işi bir üst seviyeye taşımaya başlamış ve karşısındaki kişinin ne dediğini bile dinlemez duruma gelmiş…

Dünya bunların etrafında döner olmuş, bir tek bilge kendileri…

Bir durun yahu...

Daha önce de bu konuda benzer yazılar yazdım…

Gelen yorumlarda ve tepkilerde aslında herkes benimle aynı fikirde…

Ama hiç kimse içinde bulunduğu bu ruhsal dengesizlikten çıkmak da istemiyor…

Eleştiri… Eleştiri… Eleştiri…

Sürekli eleştiriyorlar….

Peki çözüm?

Madem bu kadar memnuniyetsizsiniz çözüm söyleyin…

O da yok…

Amaçsız havaya söylenen boş laflardan öteye gidemiyorsunuz…

İşin diğer bir tarafında da “Toplumda bulunduğunuz yeri sürekli aşağı” çekiyorsunuz…

Tepeden tırnağa herkesin “Siyaset” yaptığı bu ülkede ne doğru olan takdir ediliyor, ne de bir yerde bir yanlış varsa onun düzeltilmesi için çözüm sunuluyor…

Ama oturduğun yerde ahkam kesme konusunda herkes uzmanlaşmış!

Önceden gelen eleştirilere yanıt vermez, herkesin kendi görüşüdür diye saygı duyardım…

İş artık öyle bir noktaya geldi ki bazıları saygıyı bile hak etmiyor!

Bulunduğu yerden memnun olmayanlaradır bu sözlerim…

Hele ki eleştiriyi küfürle harmanlayanlar da var ki onlar terbiyesizliğin ve insanlık dışına çıkmanın kitabını yazarlar!

Herkesin “Gazeteci” ve “Düşünür” olduğu güzelim memleket, elini taşın altına koymadan, emek harcamadan, klavye delikanlılığı yaparak erkeklik yapanların ülkesine dönmüş…

İnsani değerlerin her geçen gün birer birer yok olduğu bu güzel ülkede huzursuzluğu yaratanlar, huzur olmamasından şikâyet ediyor!

Çok yazık…

Sizler için üzülüyorum…

Bu hayatın güzelliklerini, insani değerleri çocuklarınıza öğretemeden şikâyet ve memnuniyetsizliklerinizi bir sonraki nesle aktararak bu dünyadan göçüp gideceksiniz…

Dünya sizin ufacık bakış açınızla zehir olacak bir yer değil…

Her nefes bir nimet…

Sağlıkla geçen her gün ise bayramdır…

Can sıkıntınızı sosyal medyada şikâyet ve eleştiri listeleri ile gidermek yerine “Ben ne yapabilirim?” sorusu için çabaladığınızda işte o zaman belki bir şeyler değişebilir…

Ama sizden bir şey olur mu?

Bu sorunun cevabını vicdanınıza bırakıyorum…