Karakuş Öz yazdı...
İnsana “akıllı varlık” diyorsunuz. “Vicdanı var” diyorsunuz. Ama bir canı, traktörün arkasına bağlayıp, kızgın sıcağın altında asfalt üzerinde sürükleyen, hangi aklın ve hangi vicdanın ürünü olabilir? Bunu yapan insansa, böyle insan da böyle insanlıkta yerin dibine batsın.
O hayvanı orada çekiştirirken sen direksiyon başında nasıl gözünü kırpmadan devam ettin? O gözlerdeki korku, o yürek parçalayan bakış sana hiç mi dokunmadı? Yoksa senin için canın hiçbir değeri yok muydu? Bir varlığı acıdan kıvrandırırken keyif almak, hangi canlıya yakışır? Doğada hiçbir hayvan eğlence için işkence etmez. Zevk için öldürmez. Bu utanmazlığı, bu zalimliği sadece insan yapar.
Senin yaptığın şey, sadece bir hayvana eziyet değildi. Sen, insanlığın onurunu çiğnedin. Çünkü bir canlıyı iple bağlayıp sürüklemek, sadece onun bedenini parçalamaz; bütün bir toplumun vicdanını da paramparça eder. Böyle bir eylemin karşısında susanlar da en az yapan kadar suçludur.
İnsanın gücü, ezmek için değil korumak için vardır. Ama sen, gücünü zulme çevirdin. Senin kalbin taşla doldu. Sen ve senin gibiler yüzünden “insan” kelimesi lekeleniyor. Senin yüzünden merhamet kavramı kirleniyor.
Kendine sor: O hayvanın susuz sıcağın altında bağlı koşarken, senin içinde hiç mi bir şey kıpırdamadı? Yoksa sen çoktan vicdanını kaybettin de, artık taş gibi bir kalple mi yaşıyorsun? Bunu yapan insana insan denmez. Çünkü insanı insan yapan şey merhamettir. Merhametini kaybetmiş bir varlık, sadece iki ayak üzerinde dolaşan bir zalimdir.
Bak o canlı sana ne diyor ey insanlıktan uzak varlık.
“Benim adım yoktu belki. Sadece bir hayvandım gözünde. Ama ben de yaşıyordum, ben de nefes alıyordum. Karnım acıkınca midem boşlukla kavruluyordu, susayınca boğazım kuruyordu. En önemlisi, acıyı da hissediyordum, korkuyu da. İşte o gün, zincire vurulup traktörün arkasına bağlandığımda, dünyam karardı.”
“Ben sana zarar vermemiştim. Benim tek suçum güçsüz olmamdı. Senin elinde iple traktörde sürüklenmeye mahkûm edilmiş, kurtuluşu olmayan bir candım. Senin eğlencen, senin öfken ya da sadece bir anlık acımasızlığın uğruna, susuz kaldım. Canım yandı. Ama sen görmedin…
Ve benim çığlığım, korkum, senin kalbinin sessizliğinde yankılanmaya devam edecek.
Ve bil ki, sen o hayvanı traktöre bağlanıp sürüklerken, aslında kendi insanlığını da sürükleyip toprağa gömdün.