Lefkoşa belediyesindeki grevin iki hafta süreyle devam etmesi, hem sağlık, hem de çevre açısından çok kötü oldu...

   İnsanların önemli bir kısmı, fırsat buldukça güneye kaçtı...

   Kaçma şansı olmayanlar, psikolojik travma yaşadı...

   Havaların ısınması nedeniyle sabahleyin penceresini açamaz duruma gelen insanların sağlıklı bir yaşam sürdüğünü kimse iddia edemez...

   Kuzey Kıbrıs’ta yaşanmakta olan sıkıntılar ciddiyetle ele alınmaz ve çözüm getirici önlemler ivedilikle alınmazsa, güneye kaçışlar daha da artacak...

   Bunun vatan-millet edebiyatıyla hiçbir ilgisi yoktur...

   İki adım ileri gittiğinizde farklı bir ülkeye girmiş gibi oluyorsanız...

   Etraftaki yeşillikler, kararmış ruhunuzu canlandırıyorsa...

   Çocuklarınız, hasret oldukları yeşil parklar bulabiliyorsa...

   Elbette gideceksiniz...

   Vatan-millet edebiyatıyla toplumu ayakta tutacağını sananlar aldanıyorlar...

   Vatanı sevmek, çevreyi korumaktır...

   Vatanı sevmek, insanlara sağlıklı bir yaşam ortamı sunmaktır...

   Vatanı sevmek, insanları her ay başında maaş stresine sokmamaktır...

   Vatanı sevmek, fiyatları denetlemek, astronomik karları törpülemek, dünyada benzeri görülmemiş faiz oranlarını aşağılara çekebilmektir...

   Vatanı sevmek, insanları can korkusuyla yaşatmamak için en katı önlemleri alabilmektir...

   Vatanı sevmek, çiftçiyi, köylüyü, esnafı, zanaatkarı kucaklayabilmek, sorunlarına çözüm üretebilmektir...

   Vatanı sevmek, ekonomik önlemlere tepeden başlamak, en alttaki insanları mümkün olduğunca açlığa ve sefalete düşürmemektir...

   Vatandaşlarımızın yüzde 10’u evine et alamaz duruma gelmişse, bunun nedenlerini araştırmak ve çözüm üretmek zorundasınız...

   Güney Kıbrıs’ta da ekonomik kriz vardır...

   İşsiz sayıları 40 binin üzerindedir...

   Ama kilosu 3 Euro’ya domuz eti alabiliyorlar...

   Kuzey’de 30 TL olan kuzu etinin kilosuna da 18 TL ödüyorlar...

   Aradaki fark büyüktür...

   Bunları görmezden, duymazdan gelemeyiz...

   Halkımızın sıkıntılarını hafifletebilmek için mutlaka birşeyler yapılmalıdır...

   Üreticileri örgütleyerek ve destekleyerek, gerekirse aracıları ortadan kaldırarak, tüm ürünlerde fiyatları aşağılara çekmek gerekir...

   Gelinen noktada; İmamlar dahi cübbeleriyle eylem yapmaya başlamışsa, ülkenin durumuna farklı açılardan bakılmalıdır...

   Camide “Allah için namaza”, sokakta ise “geçinmek için para” diyorlar...

   Öyleyse duyun bu sesi...