Kısa bir süre önce düşüncelerimden dolayı “LİNÇ” yemiş biri olarak şunu söylemek isterim ki bazılarının farklı görüşlere karşı olan tahammülsüzlüğü giderek artıyor…

Özellikle gazeteciler bu anlamda hedef tahtasına oturtulmuş durumda…

Sürekli birilerini “Yandaş” olmakla suçlayanlar hangi tarafta acaba?

Tabi bununla ilgili ayrı bir yazı çıkar ancak şu anda bu konuya girmeye gerek yok…

Tahammülsüzlük öyle bir noktaya geldi ki bu kişilerden farklı bir şey söyleyince organize bir şekilde tepenize çöküyorlar!

İnsanlar sizinle aynı fikirde olmayabilir…

Benimle de aynı fikirde olmayan binlerce insan var…

Dünyada beyin sayısı kadar düşünce çeşitliliği de vardır…

Eğer bir toplumda zaten herkes aynı görüşte ise orada sıkıntı var demektir…

Milli ve toplumun ortak menfaatleri haricinde fikir farklılıklarının olması o toplumun zenginliğini gösterir…

Ancak gel gelelim ki içerisinde yaşadığımız toplumda, başkalarına hakaret etmeyi, küçük görmeyi, fikirlerini beğenmeyerek hedef göstermeyi ve insanlara iftira atmayı “HUY” edinmiş bazı kişiler mevcut…

Siz kimsiniz?

Ya da hangi hakla insanlara saldırmayı kendinizde hak görüyorsunuz?

Siz bizden veya bu toplumda yaşayan herhangi başka bir bireyden daha zeki değilsiniz…

Daha mükemmel hiç değilsiniz…

Nasıl bir ruhani durum bozukluğu yaşıyorsunuz bilmem ancak kendinize bir de dışarıdan bakmanızı öneririm…

Hiç kimse beni düşüncelerim dolayısıyla toplumun önüne koyarak hedef tahtası haline getiremez…

Siz önce kendinize bakacaksınız ve soracaksınız “Ben kimim?” diye…

İki sokak ötemde oturan adam gelip de benim kazancım hakkımda yorum yapamaz veya arkadaşlık ilişkilerim üzerinden fikir yürütemez…

Başkalarının yaşam haklarına saygısı olmayan, öfke ve nefretten beslenen bu kesim, özellikle sosyal medyayı da bu amaçla kullanıyor…

Gazetecilere karşı yönelttiğiniz o hakaret ve küfürler var ya…

Gelin bir de yüzümüze söyleyin!

Yapamazsınız…

İçerisinde bulunduğunuz vahim durum sizi günden güne dibe doğru çekiyor…

Çırpındıkça batıyorsunuz….

Bizleri sizin o kirli dünyanıza da çekemeyeceksiniz…

Hepimiz düşünceleri, haberleri ve gece gündüz demeden ortaya koyduğumuz emek ile hayatımızı kazanıyoruz…

Bizim işimiz bu!

Beğenmiyorsanız eleştirebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz…

Ben yapılan yorumları ve arkamdan konuşulanları daha önce de söylediğim gibi ciddiye almıyorum…

Ancak bundan sonra da hakaret edene, haddini aşana cevabını veririm…

Siz zannetmeyin ki biz gazeteciler size cevap veremeyiz…

İşimiz okumak, işimiz yazmak, işimiz düşündürmek…

O nedenle de alacağınız cevap canınızı yakar…

Ben kendimi kimseden üstün görmüyorken, siz de kendinizi bir başkasından üstün göremezsiniz…

İster sağ ister sol olsun…

Hangi görüşten olursa olsun gazeteciler bu toplumdaki tüm farklı düşüncelerin sesidir…

Gazetecilik, sizin egonuzu, komplekslerinizi ve kibrinizi ölçeceğiniz bir meslek değildir…