Son birkaç haftadır Güney Kıbrıs’ın “Mülkiyet” konusu üzerinden gerçekleştirdiği girişimler hakkında yazıyorum…

Konu Kıbrıs Türkü’nün geleceği açısından çok önemli ve toplumda hala daha bu işin ciddiyetinin farkına varamamış insanlar var…

Bir önceki yazımda da    “Birilerinin Rum Yönetimi’nin avukatlığına soyunana kadar kendi topraklarına sahip çıkma” temennisinde bulunmuştum…

Tabi son dönem yazdıklarım “Bir kısım” tarafından eleştirilere maruz kaldı…

“Çok taraflı” yazıyormuşum”

Aynen…

Bu konuda tarafım!

Kıbrıs Türk halkının çıkar ve menfaatlerine tarafım…

Rum Yönetimi’nin “Korku iklimi” yaratan girişimlerine de karşıyım!

Eleştirilere ve karşı görüşlere her zaman açık olan biri olarak, -ki beni tanıyanlar bunu çok iyi bilir, bu konudaki eleştirilerini gülerek karşılıyorum…

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, bir gazeteye verdiği demeçte, tapu bilgilerinin Rum istihbaratına ve Rum Yönetimi’ne sızdırıldığını söyledi…

Yapanlar kimler?

Asıl sorulması gereken soru budur…

Bu konuda gereken soruşturma hem polis hem de devlet birimleri tarafından acil yapılmalıdır…

Çok ciddi bir ihanet ile karşı karşıyayız çünkü!

Bu kişilerin tespit edilerek en ağır cezaları da alması gerekmektedir…

Çünkü yapılanın adı vatana ihanettir…

Aynı dili konuştuğu, aynı topraklar üzerinde yaşayan, komşusu, belki de aynı sofraya oturduğu arkadaşına, yolda selamlaştığı insana bunu yapabilenden her şey beklenir…

Ne karşılığında sızdırıldı bu bilgiler?

Sadece “Para” için olabileceğini düşünmek istemiyorum, çünkü “Para” için bunu yapanlarla bir arada yaşıyorsak vay hepimizin haline!

Tüm devlet kurumları ve polise sesleniyorum: En kısa sürede soruşturma başlasın, tapu bilgilerini Güney Kıbrıs’a sızdıranlara en ağır cezalar verilsin!

Güney komşumuz “Mülkiyet” konusu üzerinden gerçekleştirdiği tutuklamalar ve yaptığı girişimlerin yanına “Kâr” kalacağını sanıyorsa aldanıyor…

Gerekli çalışmalar devam ediyor ve hem KKTC hem de Türkiye kendilerine gereken cevabı verecek…

Sonuç çok hoşlarına gitmeyecek gibi görünüyor…

Tüm bu yaşananlar ve hem Kıbrıs Türküne hem de Kıbrıs Türk ekonomisine ödettikleri bedeller fazlasıyla kendilerine geri dönecek…

Her şeyi sırası var…

Geç olur ama elbet hak yerini bulur…

Son dönemlerde Güney Kıbrıs’ın hamlelerinden bir diğeri de sınır kapılarında KKTC vatandaşlarına çıkarttığı zorluklar oldu…

Belli ki Rumların bu bezdirme politikaları devam edecek…

Ancak…

Asıl tehlikeli olan bir başka konu var…

Dün sosyal medyaya girenler elbet görmüştür: Rum polisi olduğu iddia edilen bir kişi, Güney Kıbrıs’a giden bir Kıbrıslı Türk’ün yolda peşine düşerek önce küfür edip sonra da darp ediyor…

İşte asıl karşı karşıya olduğumuz tehlike budur: Rum faşizmi!

İlkokul çağlarından itibaren bu zihniyette büyütülen ve ideolojik nefret saplantılı Rumlara karşı birlik olmalıyız…

‘5 parmağın 5’i bir değildir’ diyenler olacaktır ama unutmayın ki o 5 parmak 1 elin üzerindedir…