Günümüzde çocuklar; sokakta, okulda, sosyal medyada ve hatta ev ortamında bile çeşitli tehditlerle karşı karşıya kalabiliyor. Her geçen gün haberlerde yer alan istismar, şiddet ve ihmaller, ailelerin içini sızlatıyor ve haklı olarak şu düşünceden kendimiz alamıyoruz. HER YERDE SAKINCALI İNSNALAR VAR. 

Bu gerçekle yüzleşmek zorundayız. Ancak sadece endişelenmek ve korkmakla kalmamalı, çocuklarımızı bu tehlikelere karşı hem korumalı hem de bilinçlendirmeliyiz. Koruma ve bilinçlendirme birlikte yürütülmesi gereken iki temel adımdır. Biri eksik kaldığında çocukların güvenliği tam anlamıyla sağlanamaz.

Korumak, Sadece Fiziksel Değil Psikolojik Güvenliği de Kapsar. Ebeveynlerin ilk görevi çocuklarını korumaktır. Bu koruma, sadece fiziksel çevreden değil; aynı zamanda psikolojik ve duygusal zararlardan da korunmayı kapsar. Çocuğu yalnızca dış tehlikelerden uzak tutmak yetmez. Onu korkutmadan, baskılamadan, özgürlüğünü zedelemeden güvenli bir ortamda büyütmek gerekir.

Çocukları tehlikelerden tamamen uzak tutmak mümkün değildir. Bu nedenle çocukları hayata hazırlamak ve onları bilinçlendirmek hayati önem taşır.İyi dokunuş / kötü dokunuş ayrımı öğretilmeli. Hayır diyebilme cesareti kazandırılmalı. Kime, ne zaman, nasıl güvenebileceği konusunda farkındalık geliştirilmeli.Gizli kalmaması gereken durumları anlatabileceği güvenli bir yetişkin olmalı.

Çocuklar, yaşlarına uygun bir dil ve yöntemle, karşılaşabilecekleri riskleri tanımayı ve bu risklere karşı doğru tepkiler vermeyi öğrenmelidir. Sanırım bilgi , korkudan daha etkili bir kalkandır. Çocukları korumak sadece ebeveynlerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Öğretmenler, okul yönetimleri, komşular ve diğer yetişkin bireyler de çocuk hakları ve güvenliği konusunda bilinçli olmalıdır. Toplumda “benim çocuğum değilse ilgilenmem” anlayışı yerini “her çocuk bizim geleceğimizdir” düşüncesi olmalı. 

Son olarak , çocuklarımızın güvenliği tesadüflere bırakılamaz. Sakıncalı insanların olduğu bir dünyada gözlerimizi kapatmak yerine, çocuklarımızı gözümüz gibi korumalı ve bilinçlendirmeliyiz. Unutmayalım: Korkutmak değil, güçlendirmek çocukları geleceğe hazırlar.

Çocuklarımız güvende ve güçlü oldukça, toplum da o ölçüde sağlıklı ve umut dolu olacaktır diye düşünüyorum. 

ÇOCUKLARIMIZ EN KIYMETLİLERİMİZDİR

PİS DÜŞÜNCE VE ELLERİNİZİ 

ONLARDAN UZAK TUTTUNUZ…