Bahar SANCAR Yazdı...
Rum Yönetimi’nin gerek mülkiyet konusunda yaptığı girişimler, gerek sınır kapılarında çıkardığı zorluklar gerekse de Kıbrıslı Türklere karşı sergilediği Faşist tavır “Birilerinin” gözünü sonunda açmaya başladı…
Çok şükür ki gerçek niyetlerini de artık birileri fark ediyor ve Rum yönetiminin bu tavrını eleştirerek, “Kınıyor”…
Senelerdir aynı şeyi söylememize rağmen “Barış” isteyen bu arkadaşlar, karşılarındaki zihniyetin her girişimini körü körüne savunmasına rağmen, yapılanlar karşısında “Şaşkınlık” içerisinde…
Neden şaşırıyorsunuz?
Siz “Barışçıl” olabilirsiniz…
Ancak karşınızdaki zihniyet öyle “Değil!”…
…
Tabi bir de hala daha ufak bir “Kesim” var ki bütün bu yaşananlara RAĞMEN, Rum Yönetimini haklı çıkarmaya çalışarak şimdi de “Mülkiyet” konusu üzerinden Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni (CTP) suçluyor…
Neden?
İlk olarak 1977’deçıkan ve 1994 yılında değiştirilerek, İskân, Topraklandırma Ve Eşdeğer Mal Yasası’nda (İTEM) değişiklik yaptılar diye…
Rum tarafında Kıbrıslı Türklerin topraklarına ve mallarına çökecekler, “Kiralama” adı altında işletecekler, senelerdir milyarlarca Euro kazanacaklar…
Sonra sen gidip malını isteyince veya hakkını sorunca, “Sen vergini ödemedin!” diye bir de üstüne seni suçlayacaklar ve gerisin geriye seni gönderecekler!
Sen de çıkıp İTEM Yasasını değiştirdi diye CTP’yi suçlayacaksın!
Pes!!!
O dönemin şartlarında ve konjonktüründe atılması gereken bir adımdı…
Ne yapacaktı Kıbrıslı Türkler çadırlarda yaşamaya devam mı edecekti?
Evet, Güney komşumuzun tam olarak istediği buydu…
Ada sizin deyiminizle “İkiye bölüneli” yarım asırdan fazla oldu zaten…
Bu saatten sonra da birleşeceğine siz inanıyorsanız, size diyebileceğim tek şey “TATLI RÜYALAR!”
Bu ada üzerinde 1974’ten bu yana “İki ayrı devlet” vardır…
Kimse de bu gerçeği değiştiremez…
Keşke birileri Rum Yönetiminin bu kadar avukatlığına soyunacağına, keşke üzerinde yaşadığı bu topraklara birazcık olsun sahip çıksaydı…
Neyse ki az ama sesi çok çıkan o birilerinin nerelere ve kimlere hizmet ettiği ortadadır…
Yazık… Ayıp…
…
Rum Yönetiminin KKTC ekonomisine ve Kıbrıslı Türklere yönelik orantısız saldırılarına karşılık KKTC ve Türkiye’den bir hamle bekleniyor…
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu konuyla ilgili olarak Türkiye ile istişareler yapıldığını ifade etti…
Umuyorum ki gereken cevap en kısa sürede verilecektir…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşebilmek ve Türkiye ile temas kurabilmek için şekilden şekle giren Hristodulidis ve Rum yönetimine karşı, bu yapılanlara cevap olarak uluslararası anlamda bir girişim yapılmasının zamanı geldi de geçiyor bile…
…
Bir önceki yazımda da yazdığım gibi Rum Yönetimi’nin ana hedefinde Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) var…
Haziran’da Avrupa’da yapılacak olan ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun geleceğini belirleyecek bu toplantıya çok donanımlı ve gardımızı kuşanarak gitmemiz gerekiyor…
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun devamlılığını sağlamak, Rum Yönetimi’ne karşı kazanılacak bir zafer olacaktır…
Kendi içimizde bu konuda tek ses olmalı ve mücadele etmeliyiz…
Bizi bölmeye çalışanlara ise fırsat vermemek gerekiyor…