Karakuş ÖZ Yazdı...

Ülkemizde hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olan motosikletler, özellikle büyük ve kalabalık yerlerde  hem hız hem de pratiklik açısından tercih edilen bir ulaşım aracı hâline gelmiştir. Ancak ne yazık ki, trafikte motosiklet sürücülerine yönelik önyargılar, duyarsızlıklar ve tehlikeli yaklaşımlar da yaygınlaşmıştır. O motoru kullanan da bir İNSANDIR. Bunu söylerken bir hatırlatma değil, aynı zamanda bir vicdanınıza da sesleniyorum.

Motosiklet sürücüleri çoğu zaman trafikte görünmez gibi davranılır. Arabaların arasında sıkışıp kalan, ani manevralardan korunmaya çalışan, sürüş sırasında toz, yağmur, sıcak ve soğukla doğrudan temas eden bu insanlar; sadece birer taşıt değil, duyguları, aileleri, hayalleri olan bireylerdir. Kimi ekmek parasının peşindedir paketcilik yaparak, kimi zamandan tasarruf etmek ister işe yetişmek için. Kimi motosiklet tutkunudur, kimi ise bu aracı bir zorunluluk olarak kullanmaktadır. Ama hepsinin ortak noktası şudur: Onlar da birer İNSANDIR…

Kazalar sayılarla değil, hayatlarla ölçülür. Trafik kazalarına ilişkin haberlerde sıkça şu tür cümleler geçer: “Bir motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti.” Ancak bu cümlelerin ardında bir yaşam, bir aile, bir çocukluk, bir gelecek yatar. Bu kayıplar sadece istatistik değildir. Her biri bir annenin, bir babanın, bir arkadaşın, belki de bir evladın hikâyesidir. Trafikte gösterilen bir dikkatsizlik, bir acelecilik ya da bir öfke anı; bir hayatı karartabilir.

Empati , trafiğin en eksik unsurudur. Trafikte kurallar kadar önemli olan şey, empatidir. Bir motosiklet sürücüsüne genişlik bırakmak, sinyal vererek yön değiştirmek, ani kapı açmamak ya da su birikintisine hızlıca girmemek gibi küçük davranışlar; büyük sonuçlar doğurabilir. Empati, sadece motosikletlilere değil, tüm yol kullanıcılarına güvenli bir ortam sağlar.

Motosiklet sürücüleri medyada çoğu zaman “tehlikeli”, “kuralsız”, “serseri” gibi sıfatlarla anılır. Oysa gerçekler çok daha farklıdır. Sorumlu, dikkatli ve bilinçli birçok motosiklet sürücüsü vardır. Bu olumsuz algı, toplumun motosikletlilere karşı önyargılı yaklaşmasına neden olur. Halbuki doğru eğitim, güvenlik ekipmanlarının kullanımı ve karşılıklı saygı ile herkesin güvenli şekilde yol alması mümkündür.

Tekrar tekrar söylüyorum “Motorun üstündekiler de insan”. Bu söz, trafikte yaşam hakkına, saygıya ve anlayışa yapılan bir çağrıdır. Unutmamalıyız ki motosikletliler de sevdiklerine kavuşmak isteyen, hayalleri olan, yaşam mücadelesi veren insanlardır. Onlara saygı göstermek, hepimizin görevidir.

O KASKIN ALTINDA DA KALP ATAR…