Bir sabah haberini alıyoruz: “Falanca kişi hayatını kaybetti. Kalp krizi.”
Kısa. Net. Duygusuz.
Oysa o haberin arkasında bir baba, bir anne, bir kardeş, bir dost var. Ani bir ölümle yıkılan bir aile var. Ama biz ne yapıyoruz? “Kalp kriziymiş” deyip geçiyoruz. Sanki bu iki kelime her şeyi açıklamaya yetiyor.
Bu insanlar aniden ölüyor. Hiçbir belirti vermeden. Sabah işe gidiyor, öğlen yok. Bir gülüş kalıyor ardında. Bir fotoğraf. Bir boşluk. Kalp krizi denip geçiliyor. Ama sorulması gereken sorular orada duruyor:
Neden bu kadar çok kişi, bu kadar genç yaşta, bu kadar hazırlıksız gidiyor?
Stres mi, uykusuzluk mu, ihmal mi, yaşam tarzı mı, sağlık sisteminin yetersizliği mi?
Yoksa hepsi birden mi? Yoksa zamanında kurban edilmemiz mi?
Çoğu zaman ölüm aniden gelir, evet. Ama hiçbir ölüm aslında “durduk yere” değildir. Modern hayat, bedeni ve ruhu yavaş yavaş yoran bir döngüye soktu bizi. Yoğun iş temposu, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, kaygı, yalnızlık, bastırılmış duygular… Kalp, tüm bunları taşır, taşır, sonra bir gün sessizce durur.
Ve biz, “kalp krizi” deyip üzerini örteriz.
Adı acıdır bu ölümlerin. Kaybı ise sessizce kaybolur.
O kişinin yerine kimse geçemez. Eksik kalır aile fotoğrafları. Masadaki sandalye boş kalır. Ama hayat devam eder. Ve ölüm bir alışkanlık hâline gelir.
İşte burada durmamız gerekiyor.
Çünkü bu ölümler sadece birer tesadüf değil; ihmalin, suskunluğun, duyarsızlığın sonucudur. Belki zamanında bir muayene, belki biraz daha dinlenme, belki biraz farkındalık, o hayatları kurtarabilirdi. Ama biz geç kalıyoruz. Sonra da sadece “kalp krizi” diyoruz.
Bu insanlar sıradan değildi. Onlar birilerinin her şeyiydi.
Ve onların ani gidişi sıradan cümlelerle geçiştirilemez.
Her ölüm, bize bir şey öğretmeli.
Her kayıp, başka hayatların kurtulması için bir uyarı olmalı. Çünkü biz sadece ölüme değil, duygulara da alıştık.
Her “kalp krizi” haberi biraz daha duyarsızlaştırıyor bizi.
Oysa belki bir gün o haberin adı, bizim adımız olabilir.
Bu insanlar aniden ölüyor. Kalp krizi deyip geçiyoruz. Ama arkada kalan acı, geçmiyor. Kayboluyorlar… Sessizce. İsimsizce. Eksik bir hikâyenin içinde.
ARTIK KALP KRİZİ DEMEKTEN VAZGEÇİN
ASIL SEBEPLERİNİ AÇIKLAYIN…
KORKMAYIN!