Karakuş Yazdı...

Bir ülkenin kaderi bazen bir yüz ifadesine sığar. Bizim bir cumhurbaşkanımız var ki, yüzünde umut var. O umudu gören herkes, ister sevsin ister eleştirsin, o gülümsemede bir şey hisseder: “Belki hâlâ bir çıkış yolu var.”

Zaman zor, yol uzun, yük ağır… Halkın omzunda geçim derdi, gençlerin kalbinde gelecek kaygısı, yaşlıların gözünde yorgunluk var. Fakat o her sahneye çıktığında, yüzünde hep aynı ifade: sakin, kararlı ve umutlu.
Bu ülke çok fırtına gördü; ama her fırtınadan sonra bir yüz çıktı karşımıza, “Korkmayın, bu ülke daha batmadı” diyen bir yüz. Belki de bu yüzden insanlar, bazen söylenen sözlerden çok o yüzün anlamına bakıyor.

Bir liderin yüzünde umut görmek, bir halk için sadece siyasi bir mesele değildir.
Bu, duygusal bir bağdır , bir güven duygusudur. Çünkü insanlar bir ülkenin geleceğine, önce yönetenin bakışında inanır. Bir çocuk bile bunu anlar:
Bir anne gülüyorsa, evde huzur vardır.
Bir cumhurbaşkanı yüzünde umut taşıyorsa, ülkede hâlâ bir şeyler yeşeriyordur.

Elbette herkes aynı gözle bakmaz.
Kimileri der ki, “Umut kolaydır, gülmek kolaydır.” Ama bilmezler ki, bazen en zor olan şey gülümsemektir.
Zira o gülümsemenin ardında binlerce rapor, milyonlarca insanın derdi, her sabah okunan yeni bir acı vardır.
Yine de yüzüne yerleşen o umut, sadece kendisi için değildir, bir millete güç vermek içindir.

Bir gün yorgun düşse de, bir gün kırgın olsa da, o yüz halkın gözünde hep aynı kalır:
Bir baba gibi, bir öğretmen gibi, bir kaptan gibi… Yüzündeki umutla yön verir, yön bulur.
Çünkü o bilir ki, bu ülke umudunu kaybederse, her şeyini kaybeder.

Bir ülke yalnızca kaynakla, toprakla, ya da ordusuyla güçlü olmaz.
Bir ülke en çok, halkının yüreğinde taşıdığı umutla güçlüdür.
Ve bazen o umudu diri tutan tek şey, bir liderin yüzündeki inançtır.
Bir gülümseme, milyonlara “Dayanın, daha bitmedi” diyebilir.
Bir bakış, “Bu topraklar hâlâ nefes alıyor” mesajını verebilir.

Tarihler geçer, isimler değişir, koltuklar dolar boşalır.
Ama bir liderin yüzünde umut taşıdığı o anlar, bir milletin hafızasına kazınır.
Çünkü o umut, yalnız bugünün değil, geleceğin de temelidir.

Ve biz biliyoruz ki
Bir cumhurbaşkanımız var, yüzünde hâlâ umut var.
Belki de bu yüzden, bu ülke hâlâ ayakta.
Yıkılmadı, yılmadı, inancını kaybetmedi.
Çünkü umut, hâlâ bir yüzün çizgilerinde, bir bakışın derinliğinde yaşıyor.


YÜZÜNDEKİ UMUT KAYBOLMADIKÇA , BU ÜLKEDE KARANLIĞA YER YOKTUR.

KARAKUŞ