Bir filmi Türkiye TV kanallarında oturup izlemek artık eziyete dönüverdi…

En basit, günlük hayatta kullandığımız argoların biplenmesine alıştık derken, tütün ve alkol içilen sahnelerin mozaiklenmesine hala alışmaya çalışıyoruz.

Filmin en estetik sahnelerinden biri… Adamın elinde bir bardak kırmızı şarap .... Oraya kadar sorun yok. Ancak adam kaldırıp bardağı dudaklarına değdirirken mozaik hemen devreye giriveriyor. Buraya kadar da idare edilebilir derken, öndeki adamdan daha erken davranan arkadaki hanımefendi bardağı dudaklarına götürüyor ve olan oluyor… Filmdeki kahramanımızın, yani öndeki adamın kafası bir anda ekrandan yok oluveriyor…

İyi, anladık, küçükleri zararlı alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışıyoruz… O zaman neden sokaklarda, okul önlerinde, öğretmen odalarının dışa açılan kapı önlerinde ve daha yüzbinlerce mekanda aynı hassasiyet gösterilmiyor…

Haa, bu arada film sahnelerinde sigara içen adamın, sigara dışında ne yaptığıyla da hiç mi hiç ilgilenmiyor denetleyici... O an adam büyük bir iştahla tecavüz ediyor olabilir, veya elinde el bombası bir yerlere savuruyor olabilir, ya da ensest bir ilişkiye girmek üzere de olabilir… Bunların mozaiğe ihtiyacı yok “onlara” göre… Ancak sigara mozaiklenmeli… Ya da elindeki şarap bardağını dudaklarına götürmediği sürece kocası tarafından eşşek sudan gelinceye kadar atılan dayağın hiçbir sakıncası yok… Dikkat ediyorum da tüm bu sahnelerin yer aldığı filmlerde “+7 yaş” ile “şiddet-korku” ibareleri dışında da herhangi bir uyarı da bulunmuyor… Özetle olay göstermelik… Ya bırakın filmleri “adam gibi” izleyelim, ya da “adam gibi” sansürleyin de boşuna oturup mozaik arası film seyretmekten hepten vazgeçelim…

***

Başbakan, Ramazan Ayı’na girilirken mesaj yayınlar… Tam da fıkra gibi oluverdi bu cümleyle başlamak… Her neyse, aradım Başbakan’ın geçen yılki “Ramazan Ayı” mesajını, hiçbir yerde bulamadım… İçinden gelivermiştir herhalde bu yıl mesaj yayınlamak… İftar çadırına da gider mi, oruç tutup teravih namazı da kılar mı bilemiyorum ama dönemsel değişimlerin nedenini anlamakta zorlanmıyor aslında hiç kimse…

İnsanların uzun süre yaptıklarını devam ettirmeleri istikrarlı bir davranış aslında… Mesela Türkiye Başbakanı bu konuda en azından benim takip edebildiğim son 20 yılda ne yapıyorsa “din” adına, hala devam ettirmekte alışkanlıklarını… Bu nedenle de yadırgamıyor kimse yaptıklarını… Bizdeyse bazılarımızın “şirin görünmek” için yaptıkları, “takiye”den de öte, 3. sınıf komedileri aratmayacak derecede başarısız ve eğreti duruyor vesselam… Emin olun bu hızla gidilirse daha bir hayli manzaraya şahitlik edebileceğiz hep birlikte inşallah… Takunyayla abdest almadan, badem bıyık bırakmaya kadar hatta…

Biz de bu “takiyeleri” mozaiklesek de mi seyretsek, yoksa mozaiklemeden mi seyretsek bilemiyoruz… Aslında bu günlerde “tüm ekranımızı” mozaiklemenin hayırlara vesile olacağını ciddi ciddi düşünüyorum…

Allah hepimize sabırlar versin…