Bu yıl kimseye çaktırmadan 3 günlük bir tatil kaçamağı yapıverdik… Eşimle, çok keyifli bir tatil köyünde dinlenmeye çalıştık… Harika bir tesis, güleryüzlü ve hizmette kusur etmeyen personel, muhteşem bir doğa, pırıl pırıl odalar ve çıkışta elinize tutuşturulan çok uygun, makul bir fatura… Verdiğiniz para karşılığı aldığınız hizmet sizi memnun ediyor etmesine de, genel resme baktığınızda içiniz bir hayli sızlıyor… Casinosu olmayınca bir tesisin, maalesef bol müşterisi de olamıyor herhalde… Bu durumda da pek fazla şansı olamıyor böylesi tesislerin…

Kaliteyi aşağılara çekip, fiyatları iyice kırarak müşteri artışını sağlamak bir yöntem belki, ya da casinosu olamayacaksa böylesi bir işletme açmamak da bir çare olabilir… Ya da bunun ortasını yakalamaya çalışan bizim “tatil köyü” gibi, ıssızlığına bir çare bulamamanın sıkıntısıyla direnmeye de devam edebilir… Ama bu şekliyle de turizme ve turistik tesislerimize bir yararı olamayacağı da çok aşikar… Turizm Bakanlığı, ülkeye gelen turiste ilişkin “rakamsal yaklaşımlar” yerine, “içeriksel yaklaşımları” gözden geçirip, turizm konseptlerini zenginleştirmenin ve koordine etmenin de yollarını aramalı artık…

Ne mi olmalı bunlar!... Hemen aklımda olanları sıralayım…

  • Turistik tesislerden isteyen müşterileri alıp, programlı tur yaptıracak rehberli otobüs seferleri konulabilir,

  • Programlı gemi turları düzenlenebilir,

  • Haftalık veya aylık “ne, nerede, ne zaman” tarzında aktivite kitapçıkları tesislere dağıtılabilir, bununla ilgili yerel yönetimlerle işbirliği yapılabilir,

  • Koordinasyonu yapılarak, her akşam değişik bir tesiste ortak geceler düzenlenebilir,

  • Tüm yıla yaymak amacıyla, yerli turistin haftasonları çocuklarıyla gidebileceği tesislere içerik ve donanım destekleri yapılabilir. Tesislerin organik tarım, at, tavuk ve diğer çiftlik hayvanlarını içeren sununlar yapmalarına yardımcı olunabilir. Bu konuda Tarım Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı da devreye girebilir.

  • Balık tutma turları veya yerleri oluşturup, meraklılarına buralarda hizmet verilebilir,

  • Bisiklet parkurları, yürüyüş parkurları geliştirilebilir. Güvenliği ve rahatlığı sağlanabilir.

  • Özel günler, festivaller, panayırlar ve her ne yapılacaksa köylerdeki aktiviteler daha programlı bir şekilde, etkili tanıtımlarla ve duyurularla yapılabilir… Tatil köyünde veya herhangi bir tesiste sıkıla sıkıla oturan turistin de haberi olacak şekilde ve bu turisti kolayca etkinlik alanına taşıyacak şekilde organizasyonlar düzenlenebilir…

Bu yukarıda saydıklarımın önemli bir kısmı özel girişimcilerin desteğiyle Girne gibi gelişmiş bir bölgede olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki KKTC’de tek turistik mekan Girne değildir ve de olmamalıdır da… Ayrıca daha onlarcasını, hatta yüzlercesini bile şu an aklınızdan geçirebilir, listeye ekleyebilirsiniz…

Herhalde mesele, heyecan duymakta, mesele memnuniyet yaratabilmekte, mesele empati kurmakta, ama esas mesele herhalde iş yapma cesareti gösterebilmekte, sorumluluk almakta…

Benim de kardeşim iş değil yaptığım… Gitmişim üç günlük tatile, bıraksana proje üretmeyi de sürsene tatilin keyfini… Ama ne yapayım, bunlar da benim turizm fantazilerim işte…