Konuk yazar Karakuş yazdı...

Görülmemiş  duyulmamış her ne var ise ülkemizde son sürat olmaya devam ediyor. 

Şimdi diyeceksiniz ki aile arası uyuşmazlığına  devlet ne yapsın . İşte o öyle değil maalesef.  Bir İNSAN vefat ediyor. Aile içi anlaşmazlık sayesinde 9 aydır morgda yatan bir İNSAN. Nerede görülmüştür Allah aşkına böylesi bir insanlık dramı. Ailenin anlaşmazlığı apayrı bir konu zaten ki o bizi pek ilgilendirmiyor. Fakat bir insanın o kadar zaman dolap içerisinde tutulmasına devlet ve sağlık bakanlığı neden müdahale edemiyor? 


Sahipsiz kayıpları bir gün sonra defnedebilen bir devlet vardır değil mi? Kimi kimsesi olamayan insanlara devlet olarak gereken yapılıyorken, ailesi olan bu insanın bu kadar anlamsızca bekletilmesi ne kadar saçma , ne kadar üzücü, ne kadar kötü bir hadise. Şimdi devletin ne yapmasını  bekliyorsunuz diye düşünüyor olabilirsiniz . 

Devlet olarak ailelere en az 3 gün süre tanıyıp eğer ki sahip çıkamayacak, eğer ki bir sonuça varamayacaksanız devlet olarak bizler bunu  gerektiği şekilde yapacağız demeleri hatta ve hatta uygulamaya bir an önce geçmeleri gerekiyor. Hiç bir tutulur yanı yoktur  bu olayın. Bu kadar anlamsız bir anlaşmazlık sayesinde bir İNSANIN orada kalmasına izin vermek akla mantığa gelmiyor. 


Ailenin yarattığı durumun devlet olarak sizleri durdurmamalı. Her şeyden önce sistemin işleyişine ters olan bu durumun bir an önce düzletilemesi için devlet ve sağlık olarak çoktan bunu yerine getirmeliydiniz. Sorunlu bir durum olması ailenin yarattığı durum ve bu şekilde stabil bir şekilde olayı bırakmak bir çok soruyu beraberinde getiriyor. 

Hangi hijyen koşularda olduğu belirsiz. Dolap derecesi ne acaba? İlaçlama  ne kadar  sıklıkla oluyor? Bedenin çürümemesi için soğuk havanın olmasının yeterli olup olmadığı? Oluşabilecek bakteri için nasıl bir önlem alınıyor?  Hepsini geçtik ya Sağlık Bakanlığı neden hala böyle bir olaya izin vermeye devem ediyor? Bir İNSANIN o kadar zamanıdır orada kalması kimseyi rahatsız etmiyor mu?  Aile kırk  yıl  anlaşamaz ise o İNSAN kırk yıl orada kalmaya devam mı edecek? 

Neden bizim ülkemizde bir ölünün akıbetine bile karar vermeyecek kadar aciz bir sistemle başbaşayız. Bir pandemi süreci yaşandı yalanı ile doğrusu ile onu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Ama bu olay bambaşka. Bu İNSAN unutulmadı , kaybolmadı, saklanmadı bile bile bekletiliyor. Hemde alabildiğine anlamsız bir durumdan dolayı. 

Sebebi her ne olursa olsun devlet olarak çözümü sizlerin bulması ve hemen yapması gerekiyor. Ağlanacak haldeyiz. Duyanlar görenler hayretler içerisinde yok böyle bir şey diyor ve sizler hiç bir şekilde bir çözüm bulamıyor yapamıyorsunuz . 

Olayın mahkeme durumunda olması siz devleti ve Sağlık bacağını ilgilendirmemeli. Ailenin sorununun anlaşmazlığının faturasını hastane, hizmetli ve O İNSAN çekmemeli. Devlet olarak tekrar tekrar söylüyoruz ivedilikle bu olayı artık olması gerektiği şekilde yapmak zorundasınız. Nasıl bu kadar duyarsız kalınabilir anlam vermiyoruz. 

Tıbben açıklanamayacak kadar utan verici bir durum. Bir İNSANIN o kadar zaman orada kalmasının hiç bir açıklaması olamaz. Yazıktır günahtır demiyoruz  onu diyecek olan bizler değiliz zaten. Düşünemeyenler ve bundan rahatsız olmayanların söylemesi gerekiyor. Biz sadece devletin ve sağlığın bu konuda ki rahatlığını sorguluyoruz. Neden bu kadar zamandır bekletiyorlar? 

GERÇEKTEN NEDEN????

Bir ülkenin düşebileceği en kötü durumlardan biri olsa gerek. Hadi anladık her şeyde başıboşluk ve de denetimsizliğin alabildiğine olduğu bir sistemdeyiz ama böylesi bir durum karşısında da sessiz umursuz olmak kabul edilebilecek gibi değil. Her türlü sistemi sorgulamaya itiyorsunuz halkı. Ne oluruz nasıl oluruz ne bekliyor bizi diye düşünmekten alamıyor insan kendini. 

Halkın devlete, sistem ve sağlığa artık güveni kalmıyor bu yaşananlar karşısında. Gençlerimiz çocuklarımız bu haberleri okuyor ve ne kadar değişik umutsuz ve de umursuz bir ülkede yaşadıklarına şahit oluyor. Artık bu konu hakkında düzgün ve olması gerektiği şekilde hamle yapılmasını özelikle Sağlık bakanlığının artık devreye girip çözümlemesi gerektiğine inanıyoruz. 


ÖLÜM YAŞAYANA ZOR 

ÖLENE  OLMAMALI….

KARAKUŞ