Karakuş'un köşe yazısı...

Hangi eve, hangi iş yerine normal, olması gereken , gerçek elektrik faturası çıkartıyorsunuz ki, bir de üstüne üstlük tehdit ediyorsunuz vatandaşı akımı  keseceksiniz diye.  Üç binler , beş binler , on binler ve yukarı elektrik faturası yapıştırıp, millet ödeyemeyince  de tehditleriniz başlıyor. 

ÖDENECEK GİBİ Mİ BE O FATURALAR.

Vatandaşı üç kuruşa mahkum edip, sonra da olmadık salak saçma soygun derecesinde ki faturalar ile boğuyorlar. Elektirk ve su faturları ile maaşlara ortak oldunuz zaten. Temizlik ücreti 300 TL miş. Ne temizlik ücreti be heryer heryerde. Ne kadar saçma sapan ve düzenbazlık varsa hepsini vatandaşa kesiyorlar. Elektrik deseniz şişirilmiş faturalar ile insanların haklarını gasp ediyor ve de  resmen insanları yiyorsunuz. 

Memleket çöktü yavaşça yok olmaya gidiyor. İnsanlar çalışmaktan ve yetememekten tükendi artık. Eğitimi ayrı devasa masraf, sağlık ayrı servet değerinde.  Ekmek dahi almakta güçlük çeken halk, o sadaka denilecek maaşları ile bu ülkede yaşamaya çalışıyorlar. Vatandaşının yoksulluğa doğru gidişine ön ayak olan bir yönetim ile çağdaşlık bir yana dursun,  artık dilenen ve de hırzılık ile hayatını idame ettirecek insanlar var ettiniz. 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de insanların yaşamlarına karabasan gibi çöküyorlar. "ÖDENMEYEN" değil "ÖDENEMEYEN " faturalar ile tehdit edip, evlerinde yatağa bağlı hastaları dahi düşünmeyecek kadar çıkarcı ve umursuzca ülke yönetiyoruz havalarında yaşayıp gidiyorlar. Bu ülkeye darlığı,  fakirliği getiren sizlersiniz. Sizler bu ülkeye inanılmaz külfetsiniz sayın Devlet-i Aliyye mensupları.  

Ülkenin geldiği nokta gerilikten başka bir şey değil. 21'ci yüz yılda karanlıklar içerisinde bırakılan ve de asla ileriye gidemeyen bir ülke. Bu ülke parasını çatır çatır ödeyip de hizmet alamayan bir toplum ile dolu. Her türlü insanları sömürüp de hizmet asla vermeyen bir yönetim var malesef. Bu ülkede doğru zaman ve doğru yönetim asla olmadı. Neden??? Çünkü hep aynı yönetim vardı. Hep aynı planlar. Hep aynı soymak. Hep aynı hem banacılık.  Hep vardı bu ülkede hep de böyle kalması için mücadele veriliyor. 

Ne çocukların, ne gençlerin ne de halkın geleceğini bir nebze düşünen yok. Bir adım ileriye gitmek için yaptırım ve yaslarınız yok.  El eli ile gerdeğe girmekten başka bir şey yapılmıyor bu ülkede. Emir ve dayatmalar ile yerli halkın artık azınlık durumuna düşürüldüğü planlar var bu ülkede. Gereksiz onca yatırım ve amaçsız şeyler ile insanların cepleri resmen boşaltılıyor.  Bu ülkede yol yok. Bu ülkede elektirk yok. Bu ülkede sağlık yok. Bu ülkede eğitim yok. Bu ülkede artık yerli insan çok az. Bu ülkede yabancı ve yabacılaştırma çok. 

Fatura soygunculuğu ile ülke yönetmeyi herkes yapar. Kürsülerde kuyruğuna basılmış aslan gibi , bin tane vaatlerde bulunup iş yapmaya gelince fare deliğine kaçıyorsunuz. Bunun en büyük örneği söylediğiniz hiç bir şeyin yapılmaması ve tam tersine başka emirleri ve uygulamaları yavaşca ülkeye koymakla göstermiş oluyorsunuz. Tek yazık edilen burada emeği söürülen vatandaş ve gelecekleri karartılan çocuklardır. 

Bu yüzyılda Osmanlı çağına geçiş yapmaktaki ısrarınız ile inşaatı hızla devam eden KÜLLİYE'niz ELEKTİRİKSİZ yakışır olmaz sizlere. Ama doğru sizlerde çare bitmez. 

O KÜLLİYE'nin elektiriğini de nasıl olsa 

YİNE HALK 

YİNE EMEKCİ 

YİNE GELECEK ÖDEYECEK...

KARAKUŞ