Evet cezalar caydırıcı, adil ve kalıcı olmuş olsaydı her gün bu olaylar yaşanmaz, bizlerde görmezdik. Yok işte doğru dürüst bir yargılama yok. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu tür vakaların yargılanması, toplumumuzun öncelikli konularından biri olmalıdır. Ancak, adil bir yargılama sürecinin eksikliği birçok durumda mağdurların haklarını koruma noktasında büyük bir sorun teşkil  ediyor bu ülkede. Maalesef, görüyoruz ki kadına yönelik şiddet vakaları yeterince ciddiye alınmamakta, gün geçtikçe de artmaktadır. Adalete ulaşma süreci mağdurlar için daha fazla travmatik olabilmektedir.

Sayın hükümet edenlerin bu soruna karşı daha duyarlı olması gerekiyor. Bu tür insanlık dışı davranışların yaşanmaması için devlet olarak üzerinize düşeni sonuna kadar yapmalısınız. Bari bunu yapınız. Eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla destekleyin.  Bunlarla  ilgili eğitim kurumları kurmalısınız,  hükümet edenler olarak KADINA yönelik ŞİDDETİN  önlenmesi için birlikte çalışmalı ve bu konuda toplumun bilinçlenmesini sağlamalısınız. Ayrıca, yargı sistemlerinin daha etkili bir şekilde çalışması , daha caydırıcı cezaların olması ve mağdurlara daha fazla destek sunulması da hayati önem taşımaktadır.

Bu gün şiddetle ayağını kıran, yarın öldürürde. O zaman nasıl bir yol izleyeceksiniz? Her gün birileri birilerini darp ediyor . Bir yumrukla , iki tekme atarak insanların hayatlarını sonlandırıyorlar. İçeri koyup da aylarca mahkemeler , davalar sürüncemede bırakmakla olmuyor. Adil , kalıcı ve caydırcı cezaları hemen vereceksiniz. Birini darp edenin, birini öldürenin nasıl bir sorgulaması, bahanesi ve cevabı olabilir ki. Aylarca o mahkemeler sürüyor sürüyor gidiyor. Suç belli kes cezasını adaletli bir şekilde , başkalarına da örnek olsun. AMA NERDEEEE…

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli olmadığı ayan beyan meydanda. Kadına , çocuğa yapılan şiddet görmezden gelinemez. Her ülkede olduğu gibi,  bu ülkede de TOPLUMSAL  CİNSİYET  EŞİTLİĞİNİ artık hayata geçirmelisiniz. Kadınların sosyal ve ekonomik hakları konusunda da kalıcı , güçlü adımlar atılmaları  için çok geç kalmışlığınızın yanı sıra,  eşitlikçi politikaların hayata geçirmelisiniz ey hükümet erkanları. Ey yasları yazanlar. Ey koltuklarda umursuzca  oturanlar. 

Bu mücadelede, herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Ama en başta HÜKÜMET edenler olarak sizler yapmalısınız. Toplum olarak kadına yönelik şiddeti önlemek için var mı projeleriniz? YOK…Mağdur kadınlar seslerini duyurabiliyor mu? HAYIR… Kendilerini güvende hissedebilecekleri bir ortamın sağlanması ve şiddeti önleme konusunda toplumun yanı sıra  devlet olarak, yönetiyoruz diyen sizler ne  yaptınız? HİÇ BİR ŞEY…

Polis teşkilatının üzerine yığarak bu tür olayların azalacağını sanıyorsanız, doğru dürüst bir yasa çıkartmadan bu tür olayların yok olacağını sanıyorsanız , her zamanki gibi hayal dünyasındasınız diyorum. Bu kadar genişlik , bu kadar umutsuzlukla ülkede DARP, ŞİDDET, TACİZ ve TECAVÜZ hız kesmeden devam ediyor ve hatta katlanıyor artık. Yarın sokak ortasında insan öldürecekler . Yarın evlere girip darp edecekler. Yarın insan kaçıracaklar . Ama sizlerin zerre umrunda değil. 

Böylesi hayati konuları görmezden gelerek , toplumun içine düştüğü çukurun, zar gören insanların, travmatik bireylerin fazlalığı , suç oranlarının artışı ve en önemlisi o KOLTUKLARDAN  VE KÜRSÜLERDEN naralar atarak KKTC için söyledikleriniz birbiri ile tutmuyor. Hayal dünyasından çıkınız ve ülkesini seven yöneticiler rolünden çıkıp, gerçek yönetim şeklinde geçiniz. 


SİZ BIRAKIN EŞİT EĞEMEN İKİ TOPLUMU DA 

ÖNCE ÜLKEDEKİ EŞİTZİLİĞE BİR  ÇARE BULUN…


KARAKUŞ