Bu yazımda TECAVÜZ suçuna verilen cezayı eleştiren bir yargı kararına yönelik duygu ve düşüncelerimi ifade ediyor gibi görünüyor olabilirim.  Aynen de öyledir.  Nesnel ve tarafsız bir şekilde  yazamayacağım için hiç kusura bakılmasın. Ben rahatsızlığımı kaldı ki,  şahsi olarak saedece benim değil eminim ki tüm toplum olarak büyük rahatsızlık ve üzüntü duyduğumuz bu tür olayların ve suçların cezalarının caydırıcı olmamasının sıkıntısını dile getirmeye çalışıyoruz. 

Dünya genelinde ciddi bir suç olarak kabul edilen bu eylemin, vahim bir şekilde ülkemizde de gerçekleşiyor oluşu çok üzücü. Toplumun güvenliği için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Tecavüz suçu,başka ülkelerde ÖMÜR BOYU ceza ile sabitleniyor. Ama biz bunu burada göremedik. Bunun yanı sıra  kurbanların fiziksel, duygusal ve psikolojik açıdan etkilediğini de uzun vadeli , travmalara neden olabilirliğini ve insan haklarına ciddi bir ihlal teşkil ettiğini de acaba düşünüyor muyuz?  Bu nedenle, tecavüz suçları en ağır şekilde yargılanmalıdır. Kesinlikle ve kesinlikle CAYDIRICI olmalıdır. 

Şimdi gelelim bizim ülkemizde bunu yapan zatın aldığı cezaya. Böyle bir iğrenç olayı gerçekleştiren varlık insanımsı, hayvan kesinlikle diyemem kedilerimize, köpeklerimize büyük hakaret olur. İşte bu gereksiz türün bir de savunma AVUKATI varmış. Bu da yetmiyor gibi savunmaya bakın” YAŞANAN OLAYDA ZORLAMA OLMADIĞINI” Ve bunun HAFİFLETİCİ etken olarak değerlendirilmesini istemiş. On kez okudum o açıklamayı. Acaba gözlerim doğru mı görüyor? Gördüğümü doğru mu anladım mı diye ? Maalesef doğruymuş!

Uygun görülen ceza 14 YIL.. 

Yerle bir ettiği ömür için, psikolojik yıpratmaya, travmalar oluşturmaya ve toplum güvenliğini tehdit etmeye sadece 14 yıl. Bu 14 yıl cezanın da tamamının çekmeyeceğini  hepimiz biliyoruz. Yaptıkları yanına kâr kalan ve üstüne üstlük bu varlık(lara) da aylık 22 bin TL yemek masrafı yapılacak. Tabi bu rakam şimdilik böyle. Halkın vergisi ile TECAVÜZCÜ besliyoruz içeride.  Bu adaletsiz sonuçlar ne yazık ki , potansiyel vakaları harekete de geçiriyor. Nasıl olsa çok yatmam çıkarım izlenimi. 

Bu tür suç işleyenin cezası belli. Gereğini yapın üç gün hastane de yatsın salın dışarı. Sadece hayatı boyunca çiş yapabilsin. Hırsızlık mı? Kes o elli sal dışarı bakalım bir daha yerdeki çöpü bile alabilir mi? Planlı, bile isteye kasten cinayet işleyenlere idam getireceksin bakalım bir daha eline silah alıp veya bıçak alıp İNSANA kıyan çıkar mı? Yalan söyleyenin dilini kesin diyemeyeceğim çünkü devlet-i alliye yalan söyledikten sonra vatandaş söylemiş söylememiş kimsenin umrunda olmaz. Şeriat kanunu mu diyeceksin. Valla bu kadar küçük bir ada ülkesinde suç oranları ülkeyi aşarsa şeriatın kralı getirilsin. 

Birine 14 yıl denildi ve yol verildi. Öbürüne 3 yıl denildi. Daha başka birine 5 yıl denildi. Böyle böyle çoğalıyor işte suçlar. Öte yandan buna maruz kalanlara sıfır destek. Bunu yaşayan insanlara sıfır önem. Bu kadar insanlık dışı muamele görenlere sahip çıkan hiç bir makamın olmayışı.  Güvenlik açığının ve suç oranının artışı ve sürdürülebilirliğinin en büyük sebebi CAYDIRICI olmayan cezalar . Biliyoruz ki seyrüseferisiz araç kullanmanın cezası 1800 tl öderiz ya ne olacak. Biliyoruz ki alkollü araç kullanmanın cezası 8190 TL bu da ceza mı öderiz. TECAVÜZ mü ettik iyi hal, ilk suç, rızası vardı, yaşı tutardı diyerek 5 yıl , bilemediniz 10 hadi 14 yıl diyerek yatar çıkarız. Müebbetlik bu ülkede geçersiz. 

Gece yastığa başınızı koyduğunuzda vicdanınız sızlıyorsa. Çocuklarımıza yapılan her türlü kıyımda gözleriniz doluyor ve yüreğiniz acıyorsa. Yaşamaktan utanç duyuyorsanız dönem dönem. Bu tür olaylar karşısında içiniz hiç rahat değilse evet İNSANSINIZ diyoruz sizlere. 


ÇOCUKLARI ÜRKÜTÜLMÜŞ BİR DÜNYANIN DENİZİ MAVİ  OLSA NE YAZAR , OLMASA NE…


SAVAŞIN VURDUĞU 

PİS ELLERİN DOKUNDUĞU 

ÇOCUKLARIMIZ OLMASIN ARTIK…

KARAKUŞ