Kalkmış pişkin pişkin “Ben ve ailem suçsuzuz. İftiraların hepsini reddediyorum. Hayatını kaybeden çocukların acısını yaşıyorum. Ailelere hiç bir sözüm yok haklılar ama yüce adalete güvenim sonsuz diyor. 

Bre Sıfatsız, bre  meymenetsiz varlık. Hangi iftiradan söz ediyorsunuz be sen. Ne  iftirası be çapsız. EVLATLARIMIZ, ÖĞRETMENLERİMİZİ VE AİLELERİMİZİ KAYBETİK BE BİZ. Ne iftirası bu? Hangi kafa ile  konuşuyorsun be KATİL sen? ÇOCUKLARIMIZIN adını , acısını o yalandan yuva yapan ağzına alma. Yaptığın YALAN savunmaların hiç biri seni kurtaramayacak. Seni ve bu işte parmağı olan herkes , ailelere ve bizlere yaşattığınız acının kat be kat fazlasını yaşayacak ve çekeceksiniz. ADALETE GÜVENİMİZ TAM…

Yahu bir otel sahibi, otelde konaklayan insanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Eğer otel sahibinin, yapı standartlarına uymama, bakım eksikliği, kaçak hane yapma, eksik malzeme kullanma veya denetim ihmaline bağlı olarak bina güvenliğiyle ilgili sorunlar varsa ve bu durum depremde yıkılma riskini artırmışsa, ki İSİAS bunun en bariz örneğidir, sen hala neyi konuşuyorsun be CANİ. Senin  savunmanı kim dinler be KATİL. 

Bile isteye İNSAN hayatını riske atarak tam bir “TOPLU CİNAYETE” sebep oldun. Kim dinler be seni ve senin yandaşlarının  yalan beyanlarını savunmalarını. Eğer ADALET varsa ki, bu umudumuzu  asla yitirmedik, İKİ ÖMÜRLÜK MÜEBBET olmalı sizlerin cezası. Gönül İDAM istiyor ama gel gör ki yasası henüz yok. DEPREMLER doğal afetlerdir ve genellikle insanların kontrolü dışındadır. 

Ancak, bizim EVLATLARIMIZI ve ÖĞRETMENLERİMİZİ  DEPREM değil, senin ve senin gibilerin  PARA VE RANT uğruna yapılan plansız, denetimsiz, çalarak çırparak eksik onca malzeme  ile, kartondan binalarınız ve güvenli olmayan yapılaşmalarınız sayesinde KAYBETTİK. Bu durumda, bina standartlarına uymayan o OTEL’iniz deprem riskinin sonuçlarını artırıp can kayıplarına yol açtı. 

Bu  OTEL’in depremde yıkılması, yapının sıfır güvenlikte olduğu, plansız ve denetimsiz inşa edildiğinin en büyük ispatıdır. Otelin yanındaki binaların ayakta durması da diğer bir ispatıdır. İşte böyle büyük bir SAHTEKARLIĞIN , İşte böyle büyük HIRSIZLARIN , işte bu kadar büyük ŞEREFSİZLERİN , para hırsı ile yaşayan KATİLLERİN kurbanı oldu BİZİM MELEKLERİMİZ. 

EY KATİL ve KATİLLER yapmış olduğun vede dahi bundan sonra yapacağınız hiç bir savunma geçerli değil  ve olmayacaktır. Bile isteye İNSAN hayatına son verdiniz. Dünyanın neresine giderseniz gidin ve bu davayı taşıyın cezası belli. MÜEBBET vede tabi ki bazı ülkelerde İDAMDIR… Para ve rant hırsınıza kurban ettiğiniz her can için 20 metre karelik odalarda bir ömür çürütmelisiniz. Sizlerin değil konuşmaya, hakim ve adalet karşısında durmaya,  bir an bile nefes almaya hakkınız yoktur. 

Bu güne kadar bir insanı öldürmeyi ne düşündüm, ne diledim nede buna yeltendim. Fakat İSİAS’ın  sahiplerinin tasarım ve yapımında olan herkesin İNFAZINI izlemekten büyük bir huzur duyacağıma inanıyorum. Gidenleri geri getirmeyecek ama az da olsa  huzura erdireceğine inancım tam. O sırada otelde olmayışınızı ŞANSA veriyorsunuz EY KATİLER ama sizleri ŞAMPİYON MELEKLER, AİLELERİ , TÜM KKTC HALKI VE ADIYAMAN ADALET SARAYININ ADALETİ ENKAZI ALTINDA BIRAKACAĞIZ. Buna da inancımız TAMDIR…

Bu nedenle, deprem riski taşıyan bu  bölgede bu  yapılan ihmalin  ve plansız yapının sonuçlarıyla ilgili olarak, sorumlu olanların SAHİPLERİNİN, MİMARLARININ, PROJEYE ONAY verenlerin, BELEDİYENİN ve de dahi  BU EVLATLARIMIZA VE ÖĞRETMENLERİMZE ve tabi ki bizlere de MEZAR olan bu YAPIYA ONAY VEREN HER KİM VAR İSE “OLASI KAST”  ve EN  AĞIR CEZA  ile yargılanmasını tüm KKTC HALKI OLARAK TALEP EDİYORUZ.  Bu, hem mevcut toplumun güvenliği,  hem de gelecek nesillerin korunması açısından son derece önemli ve gerekli bir EMSAL CEZA DAVASI olmalıdır. 

“ENKAZDAN EN SON BENİM OĞLUM ÇIKTI” diyen BABA için, “ELLERİMİZLE KAZARAK ÇOCUĞUMU ARADIM” diyen BABA VE ANNE için, biz yaşarken “CEHENNEMİ”gördük diyen ANNE VE BABALAR için, “KIZIMI SON KEZ ÖPEMEDİM” diyen ANNE için, “HAYATTAKİ EN DEĞERLİ VARLIĞIMDI OĞLUM” Diyen BABA için, “HEPİSİNİ EZİM EZİM ETİNİZ” diyen ANNE için, “KIZININ YÜZÜNE BAKAMAYAN” ANNE için, “ANNESİNE BABAMI ALMADAN GELME” diyen Çocuğumuz için, “BİZ CAN PARÇALARIMIZI TOPRAĞA GÖMDÜK” diyen ANNE VE BABA için, “BENİM OĞLUMU DEPREM DEĞİL, VİCDANSIZLIKLA YAPILAN İSİAS ÖLDÜRDÜ” diyen ANNE için, “OĞLUMU MAVİ GÖZLERİNDEN TANIDIM “ diyen BABA için, “KIZIMIN SAÇINI OKŞAR GİBİ, TOPRAĞINI OKŞUYORUM” diyen ANNE için, “BABAM BEN BURADAYIM DİYE FERYAT EDEN” BABA için, “BİZİM YARINLARIMIZ GİTTİ ARTIK ÖLÜMÜ BEKLİYORUZ” diyen BABA için, “ABİNİ GERİ GETİRECEĞİM” diyen BABA için, “BEN ONU YILLARCA GÖZÜMDEN SAKINIP BÜYÜTTÜM” diyen ANNE için, “KARDEŞİM KARANLIKTAN KORKUYOR  ONA IŞIK KOYDUM” diyen KARDEŞ için, “BİRLİKTE ÇEKTİRDİĞİMİZ SON FOTOĞRAF” diyen ANNE için, 

VEEE 
TÜM ÇOCUKLERIMIZ, TÜM ÖĞRETMENLERİMİZ, TÜM AİLELERİMİZ VE YİNE ORADA KAYBEDİLEN DİĞER İNSANLARIMIZ İÇİN “ADIYAMAN ADALET SARAYI VE HAKİMLERİNE ARZ OLUNUR”

Beş dakika dahi yaşamaya hakkı olmayan bu KATİLLERİ ARTIK DİNLEMEYİN, ARTIK KONUŞTURMAYIN VE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DİYEREK MÜEBBETLERİNE KARAR VERİN…