Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, kimlerin aday olabileceği konusunda en az iki ismin — Sayın Ersin Tatar ve Tufan Erhürman’ın — belirginleştiği bu dönemde, öncelikle konuya yasal açıdan bakıp halkımızı seçim sürecinin işleyişi hakkında bilgilendirmek gerekir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanlığı seçimleri, halkın demokratik katılımıyla devletin başını belirlediği önemli bir süreçtir. Bu seçimler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’na göre her beş yılda bir yapılır ve adaylık süreci belirli yasal prosedürler çerçevesinde yürütülür. Seçimin genel yapısını ve adaylık sürecini sade bir şekilde yeniden anlatmanın hafızayı tazelemek açısından gerekli olduğu kanaatindeyim.

Anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimleri her beş yılda bir düzenlenir. Seçmenler, gizli oy ve Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği esaslar çerçevesinde cumhurbaşkanını doğrudan seçer. Bir adayın seçilebilmesi için geçerli oyların %50’sinden fazlasını alması gerekir. Eğer ilk turda bu çoğunluk sağlanamazsa, en çok oy alan iki aday arasında bir hafta sonra ikinci tur yapılır. Aday olabilmek için bazı şartlar aranır: Adayların en az 35 yaşında olması,vatandaş olması ve kamu haklarından mahrum bulunmaması gerekir. Üniversite mezuniyeti de aranan nitelikler arasındadır. Bu şartlar, liderin olgunluk ve güvenilirlik açısından uygun olmasını sağlamayı amaçlar.

Adaylık süreci, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim takvimini açıklamasıyla başlar. Yüksek Seçim Kurulu, mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin bitiminden yaklaşık 60 gün önce seçim tarihini duyurur. Bilindiği üzere, 2025 yılında görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 23 Ekim 2020 tarihinde Ulusal Birlik Partisi adayı olarak seçilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu yaz aylarında seçim tarihini açıklamasıyla birlikte adaylar, belirlenen süre içinde başvurularını yapacaklardır. Siyasi partiler kendi adaylarını gösterebileceği gibi, bağımsız adaylar da başvuruda bulunabilir. Yüksek Seçim Kurulu başvuruları inceleyerek şartları karşılayan adayları kesinleştirir ve listeyi ilan eder. Ardından adaylar, propaganda döneminde halka kendilerini tanıtarak seçim çalışmalarına başlarlar.

Ülkemizde cumhurbaşkanlığı seçimleri 1983 yılındaki devlet ilanından sonra ilk kez 1985 yılında yapılmış ve bugüne kadar her beş yılda bir düzenlenmiştir. Seçilen cumhurbaşkanları sırasıyla Rauf Denktaş ,Mehmet Ali Talat, Derviş Eroğlu ,Mustafa Akıncı  ve Ersin Tatar  olmuştur. Rauf Denktaş, 20 yıl görev yaparak en uzun süre cumhurbaşkanlığı yapan isimdir.

Seçilen her cumhurbaşkanı, Kıbrıs meselesinde en hassas makamı temsil ederek, sadece devletin başı değil, aynı zamanda milli iradenin sesi olma sorumluluğunu da üstlenir.

İşte tam bu noktada, ülkemizin demokrasi yolculuğunda önemli bir eşik daha geride bırakıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken, merkez sağdaki üç önemli siyasi yapı; Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi, çok sesli ama ortak hedefli bir irade beyanıyla bir araya gelerek, Sayın Ersin Tatar’a tam destek vereceklerini kamuoyuna açıkladılar. “Sağduyu Mutabakatı” adıyla duyurulan bu kararla, milli meselelerde birlik olmanın gerekliliği bir kez daha hatırlatıldı.

Bu üç partinin ortak aday üzerinde uzlaşıya varması, sadece bir siyasi tercihin değil; aynı zamanda istikrar, deneyim ve liderlik çizgisinde süreklilik arzusunun ifadesidir. Farklı görüşlerden gelen aktörlerin aynı çatı altında toplanması, demokrasinin sağlıklı işlemesi ve halkın önüne güçlü bir seçenekle çıkılması açısından kayda değerdir. Sağduyu Mutabakatı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin içinde bulunduğu bölgesel ve uluslararası denklemler göz önünde bulundurulduğunda, stratejik bir birliktelik olarak değerlendirilmektedir. Bu çağrının, sadece siyasi kadroları değil; halkın her kesimini ortak akılda buluşturacak bir etki yaratacağı açıktır. Geriye sayım başlamıştır!