RANA SARRO YAZDI…
Ülkede toplumsal bir gerginlik hat safhada.
Bazı gazeteciler, köşe yazarları, sendikacılar ile aktivistlerin yazdıkları ve söyledikleriyle de bu körükleniyor.
Toplumsal bir kültür, inanç ve hassasiyet çatışması yaşanıyor.
Türkiye kökenlilerin, "vatan, bayrak, şehit, kan gibi gibi" hassasiyetlerine uyum sağlayamıyor çoğu barışçıl Kıbrıslı'lar.
74 öncesi dostça kardeşçe, aynı coğrafyada, komşu köylerde büyüdükleri Rumlarla olan gönül bağını, dostluk ruhunu, barışa olan özlemini ise, Rum halkını düşman bilenler kavrayamıyor.
Garantör devletler tarafından ayırtıldıklarına inandıkları Rum halkına karşı duydukları sempatiyi, barış özlemini; Türkiye kökenlilerin ve Kıbrıslı Türk milliyetçilerin anlayabilmesi ve hassasiyet gösterebilmesi zor.
Zaten 74 öncesindeki Kıbrıs'taki yerliler ile savaş sonrası Güney'deki yerlerinden edilen ve Güney'deki evlerini, işlerini bırakarak, savaşta Kuzey'e yerleşmek zorunda kalan göçmenler bile yıllar aşamasında birbirlerinin kültürüne zor entegre olabilmişler.
Kaldı ki Güney'den gelen göçmenler de, kendi aralarında farklılık yaşadılar.
Bir kısmı sorsanız, Rumları öve öve bitiremezken; bir kısmı ise Rumların kendilerine yaptığı fenalıkları ve zulümleri anlatırlar.
Bir kısmı Kuzey'e kaçarak canını zor kurtarmış; bir kısmı da otobüslere dolduklarında, komşu köylerdeki arkalarından ağlayan Rum arkadaşlarını, dostlarını anlat anlat bitirmezdi.
Yani Kuzey'de yaşayan yerli Kıbrıslılar ile Güney'deki topraklardan göç edip Kuzeye geçen Kıbrıslı'lar, birbirlerini zar zor kabullendiler, ama sonra birbirlerinden kız ve damat aldılar ve yıllar aşamasında bütünleştiler.
Güney Kıbrıs'taki insanlarla savaş sonucu sınırların aralarına girdiğinden ötürü keder ve elem duyan, barışı ve birarada yaşamayı veya bir anlaşmayı özleyen bir kesim olduğu gibi; Rumları düşman gören, asla çözüm ve barış istemeyen öz Kıbrıslılarımız da vardır.
Rumlardan 'düşman' diye bahseden bir kısım milliyetçi Kıbrıs kökenlilere veya çoğu Türkiye kökenlilere;
Rum'a karşı sempati besleyen ve çözümü iple çeken insanımız tahammül edemez.
Çünkü O'nlara göre kurtarılmadılar, garantör devletler tarafından Rumlar'la ayırtıldılar. Ve onlarla içiçe yaşamak istiyorlar. Onlarla kültürlerinin uyduğuna inanıyorlar.
Devamı yarın...