Rana SARRO yazdı...

Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir, "Ben yalnız yazdıklarımdan sorumluyum, CEHALETİN SADECE BAŞLIĞA BAKARAK anladıklarından değil" dedi ve aleyhinde yapılan seviyesiz yorumlara sitem etti.

"Hayattaki en zor şey fikirlerinizle cehalete birşey anlatabilmektir" dedi.

Görüşlerimiz uymamasına rağmen, çok doğru söyledi ve Basın-Sen olarak bu konuda şuanda halen Savcılık görüşü bekleyen, sosyal medya suçları ile alakalı yasa değişikliği konusunda kendilerinin de baskı unsuru olmalarını bekliyoruz.

Aynı konuda Gündem Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Aydın da aynı gün canlı yayında sitemde bulunmuş ve "Herkes kendine yakışanı yapar, bazı köşe yazarlarının linçlendiğini görüyoruz sosyal medyada, fikirler, görüşler farklı diye, aynı düşünmüyoruz diye, başkaları tarafından linçlenmesi ve linç kültürü doğru değildir" demişti. "Bunun toplumsal gerilimle değil toplumsal CAHİLLİKLE ALAKASI VAR" demişti.

Sevgili Çiğdem Aydın bir süre önce de, köşe yazısında, "Kimin ağzından ne çıkacak da farklı düşünüyorsa farklı hissediyorsa, bir grup o kişiyi linçlesin diye hazırda bekliyoruz. Biz bir avuç insan bu adanın içinde birbirimizi linçlemeye devam edelim. Resmin büyüğünü gözden kaçıralım..." demişti.

Gazeteci, Televizyoncu sevgili Bahar Sancar da, "‘Muhalif’ olmakla ‘Terbiyesiz’ olmak arasında ince bir çizgi vardır… Muhalif olabilirsiniz: Bu sizin siyasi görüşünüzdür…Eğer terbiyesizseniz: Bu sizin karakterinizdir… Karıştırmamak lazım" diyerek sitemde bulunmuştu.

Yine ben de bir süre önceki bir yazımda; "Facebook magandalarını kim durduracak başlığıyla, "Elit insan fikir beyan eder; basit insan düşünce ifade etmekten aciz; dağarcığındaki iki kelime haznesiyle küfreder, hakaret eder, aşağılar, itham eder, damgalar" demiştim.

Aynı şekilde siyasi yetkililer de, kimisi sosyal medyadaki destursuz yorumlar sayesinde, artık kayıtsız kalmayı öğrenmiş, laf anlatamayacaklarını anladıkları için de hiçbir yoruma tepki göstermemeyi, görmezden gelmeyi tercih etmişlerdir.

Yine Gazeteci abimiz Serhat İncirli, kinaye yapıyor, lince uğrıyor. Kinaye, gerçeği mecaz yoluyla dolaylı yoldan anlatmaktır. Bilmeyenler için söyleyelim. Adamın tarzı bu. Genellikle kinayeli konuşur.

Fakat Ali Kişmir'in de dediği gibi, sadece başlığa bakarak anladıklarından biz sorumlu değiliz.

Uzun lafın kısası, ülkede topu topu 5-10 tane köşe yazarı kaldı. Herkes yorumunu yapar. Dileyen beğenir, benimser, dikkate alır, takdir eder; dileyen de beğenmez, okuyup geçer veya beğenmediği yazarı okumaz, olur biter.

Öncelikle bu yazarlarla ilgili ön yargılardan da vazgeçmek lazım.

Kimse bir fikir empoze etmek için çabalamıyor.

Emekli öğretmen bir kadın dahi benim topluma fikrimi empoze etmeye çalıştığım düşüncesini açıkça itiraf etti ve yazdıklarımızın bize ezberletildiği tezini ortaya atmaktan dahi çekinmedi.

Bir kere şunu kafasına sokması lazım bazılarının, kimse TALİMLİ KALEM filan değildir.

Bu şekilde düşünenler varsa bu ön yargının ötesinde paranoyaklıktır inanın ki.

Köşe yazısı yazmak bir tutkudur, bağımlılıktır, bir hobidir.

İçinden konuşursun ya, birine konuşunca da rahatlarsın, tıpkı öyle birşey.

Biz zevkle yazıyoruz. Yazarken deşarj oluyoruz. Fikrimizi ortaya koyuyoruz. Herkesin bir hobisi vardır, bizim hobimiz de yazmaktır.

Ama beğenirsiniz ama beğenmezsiniz o sizin takdirinizdir.

Hatalı gördüğünüz bir yazının altına yorum olarak, "yanılıyorsun, yanlışsın, hatalı düşünüyorsun" diyerek, fikirlerin ortaya konması, düzgün seviyeli bir tartışma ortamı yaratılması beklenir aslında.

Ama direk sinir harbi yaşayıp aşağılayıcı, öfke kusan absürt sözlerle yorum yazarak karşılık veriliyor.

Bu da demektir ki toplumsal bir cehalet söz konusudur.

Dolayısıyla, kimse topluma herhangi bir düşünce empoze etme derdinde de değildir. Bu çok büyük bir paranoyadır. 

Ayrıca bazı haber siteleri etiğe önem verirken, bazıları ise vatandaşları galeyana getirecek haber ve yazıları özellikle, küfür ettirecek başlıklarla yayınlayıp, etkileşim alma gayesinde hareket ediyor.

O nedenle hükümet yetkilileri bu sosyal medyadaki sorunla ilgili acilen önlem almalıdır.

Bilişim Yasasının ne durumda olduğu, sosyal medyadaki küfür ve hakaretlerin cezai yaptırımı için Meclis tarafından Savcılık görüşü bekleniyor. Bir süre sonra bu konuda bilgi alıp yazacağım.