Rana SARRO Yazdı....

Meclis Genel Kurulu’nda dün yaşanan küçük çaplı tartışma gündem oldu. Erhan Arıklı, herkesin söz hakkı alarak çıktığı kürsüde, söz hakkı kendisinde iken, sözünün kesilmesine tepki göstermekte haklıydı.

Ama Emrah Yeşilırmak’ın diploma olayının açıklığa kavuşmaması için UBP’ye koltuk değnekliği yapmakta, üstelik de bunu 50 yıl öncesiyle kıyaslamakta ise çok haksızdır.

2 yanlış 1 doğru etmez.

Emrah Yeşilırmak’ın diploma muamması ile ilgili Erhan Arıklı’nın, UBP’ye niye koltuk değneği olduğunu, üstelik de eleştiri oklarını üzerine yönelttiğini bilmem, ama yanlış yaptığını bilirim.

Başörtülü kız olayında da, Eğitim Bakanlığı’na yöneltilecek oklara kendisini siper etmişti. Erhan Arıklı, şimdi de Emrah Yeşilırmak olayında, UBP’ye yöneltilecek oklara kendini siper ediyor.

Bunu bilinçli mi yapıyor, bilinçsiz mi yapıyor bilmem ama doğru yapmadığını bilirim.

UBP’nin koktuk değneği veya savunucusu, kurtarıcısı olmaktan çok kendi doğrularını savunan ve ayakları yere basan bir hükümet ortağı olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bugün hükümet ortağı olanlar yarın seçimde birbirlerinden oy devşirmek için her türlü entrikadan da geri durmazlar. Ve bugün Erhan Arıklı’nın onları savunduğu kadar, onlar O’nu savunuyor mu buna bakmak lazım.

Günün sonunda olan yine tüm eleştiri oklarına kendisini siper eden Arıklı’ya oluyor.

Meclis’te yaşanan tartışmada, “Çık dışarı” diye bağırması konusunda şaşırdım. Genellikle Erhan Arıklı’ya Tufan Erhürman’ın önderliğinde tüm CTP’lilerin, ağzına geleni söylemesi, saygısızlık ve küstahlık yapması, hor görmesi, kendilerini ise üstün görme davranışları karşısında, Erhan Arıklı’nın hep mülayim tavırlarına o kadar alıştık ki, “adamı çileden çıkarttılar” dedim. Bence olması gereken bir tepkiydi, herkes haddini bilmeli.

Siz, Meclis kürsüsünde konuşan bir bakana saygı duymayı öğreneceksiniz…

Ama siz de, UBP’ye koltuk değneği olmaya, yapılan yolların reklamını UBP’ye bırakmaya, yapılan talihsiz yanlışların faturasını ise hesabınıza kesmeye devam etmemelisiniz.