Bağımsızlık, demokrasinin halk ile bütünleştiği, devletin çağdaş bir yapıya büründüğü, kendi kararlarını alıp kendi yasalarını çıkarabildiği, hükümetin dış ülke politikalarına karşı dik durabildiği ve modern dünya sistemine ayak uydurabildiği bir ülkenin sahip olduğu en büyük gururdur. Bu gurur ülkeyi ileriye taşımakla mükellef olup adil ve çağdaş uygulamaların yürürlükte olduğu ‘örnek’ bir toplumu temsil eder. Bu tür toplumların siyasi arenadan çok sosyal platformlarda tartışmalar yaptığına şahit oluruz; çünkü siyasi bir mücadeleden çok toplumsal yapıdaki sorunlardan, sosyal problemlerden ve krizlerden arınmaya çalışırlar. Bu tür toplumlar 21. yüzyılın ‘kaçınılmaz adaptasyon’ olarak sunduğu teknolojik, sosyal, siyasal ve toplumsal değişime ayak uydurmayı kendilerine en büyük amaç edinirler. İşte bağımsızlığın, 21. yüzyıldaki tanımı budur!


Rauf Denktaş büyük bir liderdi. Hırslıydı! Hırsı mücadelesine, mücadelesi ise KKTC’nin kuruluşuna yansıdı. Amaçlarının peşinden hiç yılmadan koştu. Ömrünün büyük bir kısmını ‘Kıbrıs Davası'na adadı. Kıbrıs Davası, ona ve savunucularına göre Kuzey Kıbrıs’ın bağımsız bir Cumhuriyet olduğunu tüm dünyaya kabul ettirebilme mücadelesiydi. Yani KKTC bağımsız bir devletti!


Denktaş’ın bağımsızlık mücadelesi bölünmüş bir ada içersinde sürdü. Türk askerinin adadaki varlığıyla devam etti. ‘Anavatan’ Türkiye’nin, Kıbrıs politikasına ilişkin olarak KKTC hükümetinden daha yetkili olduğu siyasi bir anlayış oluştu zamanla. Yani son söz hep Ankara’nın oldu!


Denktaş politikası KKTC’yi Türkiye’nin elindeki büyük bir ‘koz’ haline getirdi. Bu koz, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’nin Avrupa Birliği konusundaki politikalarını şekillendirdi! Türkiye bu kozu iyi kullandı, KKTC politikasını da nereye isterse oraya çekti. Denktaş politikası KKTC’deki nüfusun tartışmalı bir duruma sürüklenmesine neden oldu. Demografik yapı gözle görülür bir şekilde değişerek bu yapı ülke içerisinde büyük tartışmalara neden oldu. Denktaş politikası, Türkiye’nin KKTC içerisindeki yatırımlarını şekillendirdi, KKTC ekonomisinin Türkiye kökenli kurum, kuruluş, şirket ve ticarethaneleriyle desteklendiği bir yapı oluşturdu. Yani Denktaş politikası KKTC’nin ‘bağımsız’ bir Cumhuriyet mi, yoksa Türkiye tarafından yönetilen bir devlet mi olduğu sorusuna cevap arayan tartışmalı bir dönem başlattı! Bizler TOROS’u uğurlarken, onun bizlere armağan ettiği dönemi yaşamaya devam ediyoruz.


Denktaş büyük bir liderdi. Hedeflerinin peşinden hiç yılmadan koştu, çabaladı ve hayatını ‘bağımsız’ bir Cumhuriyet için adadı. Bağımsızlık, demokrasinin halk ile bütünleştiği, devletin çağdaş bir yapıya büründüğü, kendi kararlarını alıp kendi yasalarını çıkarabildiği, hükümetin dış ülke politikalarına karşı dik durabildiği ve modern dünya sistemine ayak uydurabildiği bir ülkenin sahip olduğu en büyük gururdur. Bizler bu gururu yaşayamasak da Rauf Denktaş’ı saygıyla uğurluyor, yaslı ailesine sabır diliyoruz..

 


GARGA’DAN AL HABERİ

HALK SELİMİYE CAMİSİ'NE GİREMEDİ

 

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın cenaze töreni adına yaraşır bir şekilde devlet töreni ile sonsuzluğa uğurlanırken, on binler meydanlara sığmadı. Cumhurbaşkanlığı sarayı önünden cenaze namazı için Selimiye camisine gitmek isteyen bir çok vatandaşımız Bereket fırını önünden geri çevrildi. Aşırı kalabalık nedeniyle Bereket fırını önünde yolu kesen polisler camiye gitmek isteyen vatandaşlarımıza sadece protokol gidebilir denildi ve bir çok vatandaşımız Selimiye camisine gitmeden geri dönmek zorunda kaldı.

 


TÜM SİYASİLER ORDAYDI

Denktaş’ın ölümü siyasi parti liderlerini de bir araya getirdi.  Buna göre;  cenaze törenine Türkiye’den Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan yedi Bakan ve bazı siyasi parti başkan ve temsilcileri ile katıldı. Bizim ise siyasi partilerimizin tüm parti başkanları da cenaze töreninde hazır bulundular. Halk yıllar sonra Kıbrıs Türkü’nü birlik beraberlik içerisinde gördü. Yediden yetmişe cenaze törenine katılan Kıbrıs Türk halkı liderini son yolculuğunda yalnız bırakmadı.



MESAJI OLAN ALSIN

Sn.Metin ÖZEREM; İyi ki de doktora gittin bak neler çıktı. En azından makineyi yenilemişsin. Zamanında kontrol olmanın ne kadar önemli ve iyi olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Sana büyük geçmiş olsun.

Sn. Savun GÖKSU; Sigarayı azaltman iyi oldu sigarayı kesmeye bak. Bence sıkı bir de diyet yap. Genç yaşında göbek hiç hoş durmuyor bakan şoförü dediğin zımba gibi olur.

Sn.Serdar DENKTAŞ; Siz güçlü durmaya devam edin zira ailenin ve toplumun size ihtiyacı var. Büyük geçmiş olsun.

Sn.Mehmet ÖZÇAYLI; Bu sıcak soğuklardan bel rahatsızlığına yakalandığınız ve evden çıkamadığınızı öğrendik. Büyük geçmiş olsun der en erken zamanda ayağa kalkmanızı dileriz.

Sn.Mehmet SALİH YILDIRIR; Yönetim kurulunda boşalan koltuğa kimin oturacağı merakla bekleniyor. Senin bildiğinden eminiz de bir söyle bakalım aklında biri var mı yoksa atandı da bizim mi haberimiz yok.

Sn. Fahri YÖNLÜER; Protokol müdürlüğü görevine geleli daha kaç gün oldu. Bu kısa süre zarfında ilk sınavınızı başarı ile tamamladınız. Cenaze töreni için Ankara’dan gelen devlet ve hükümet yetkililerini güzel karşılayıp uğurladınız sizi ve ekibinizi kutlarız.

Sn. Ümit HANSEL; Cenaze törenine katılmak için Ankara’dan gelen misafirlerinin yanından gün boyunca hiç ayrılmadın.  Bir taraftan misafirlerinle ilgilenirken, bir taraftan da çok sevdiğin Denktaş ailesini yalnız bırakmadın. Dün çok zor bir gün geçirdiğin her halinden belli idi. Sana da büyük geçmiş olsun sevgili dostum.

Sn.Eribe YAĞCIOĞLU; Şu 136 kişi yatıp kalkıp size dua etsin diyorlar. Meclisteki sıkıntı sizin desteğinizle çözülmüş. Gerçi birini alsanız vay diğerin alsanız vay.

Sn.Mutlu ESENDEMİR; Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı uğurlarken Kanal T’de yapmış olduğunuz canlı yayın programları halk tarafından büyük takdir topladı. Sizi ve ekibinizi kutluyoruz.

Sn.Mehmet ÇAKICI; Kurucu Cumhurbaşkanı’nın vefatı Ortam hariç tüm gazetelerde tam sayfa gündemdeyken sizin gazetede küçük bir köşede yer alması yadırgandı ve eleştirildi. İyi ki, son gün düzeltildi en azından bu konuda hassas olunması gerekmez miydi?

Sn.Mustafa EMİROĞLULARI; Muhalefete gelince mangalda kül bırakmıyorsunuz da biraz da siz eleştirilin bakalım ne olacak. Ortam Gazetesi’nin yayınlarından sınıfta kaldınız haberiniz olsun.
Sn.Özdil NAMİ; Bir zamanlar Kurucu Cumhurbaşkanı’na çok yakın biri olarak senin demeçlerini göremedik. Ya da sen demeç verdin da biz mi göremedik.

Sn.Cemal BULUTOĞLULARI; Kurucu Cumhurbaşkanı’nın mezar yeri konusunda devletten fazla hassasiyet gösterdiğiniz ve her şeyin tam olması için yoğun uğraş verdiğiniz söyleniyor. Ne de olsa sizin de üzerinizde Başkan'ın emeği çoktu, en azından biz öyle biliyoruz.

Sn.Fatma SABRİ; Meclis toplantısına ret oyu vereceğim demenize rağmen başkanı kıramayıp onaylamışsınız. Merak etmeyin her şey olacağına varır. Sadece biraz sabır.

Sn.İsmet AKİM; Emekli olup rahat ettim diyorsunuz da aktif başkanlık yaptığınız dönmede de emekli olmuş gibi görüntü çizdiniz galiba. Baksanıza devletin birçok kurumu sizin döneminizde denetime uğramamış.