Bu bir gerçektir ki, dünyada çözülmeyen tek uluslararası sorun Kıbrıs sorunudur. Yarım aşırı aşkın bir süredir devam eden Kıbrıs sorunu acaba tükenmek üzere mi? İki liderin katıldığı New York Green Tree zirvesi bize bunu çağrıştırdı. Eğer görüşmelerde ilerleme sağlanırsa uluslararası konferans düzenlenecek. Bu ne demek oluyor anlatmamıza gerek var mı?  Kıbrıs sorunu öyle bir sorun ki, kimin ne zaman bu sorunu çözeceği hiç belli değil.  Aslında bu sorun Kıbrıslıların sorunu ama sonuçta bu sorunu çözecek olan Kıbrıs’lılar olmayacak. Nasıl ki, Kıbrıs’lılar bir gün sabah kalktı ve Güney ile Kuzey arasındaki kapıların açıldığını gördü, hiç şaşırmasınlar ansızın yine bir gün Kıbrıs sorununun bittiğini duyarlarsa. Evet, Kıbrıs sorunu aslında bir süreç çözümsüzlüğü bizi etkilese de bu süreç tamamlanmadığı müdettçe bu sorun bitmez. Bir yerde iki tarafın liderleri sürece ayak uydurma zorunda. Eğere uluslararası konferans da bunu gerektiriyorsa bu konferans ya olacak ya olacak. Şimdi gözler Nisan veya Mayıs ayına çevrildi Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanırsa uluslararası konferans yapılacak. Yani Kıbrıs konusunda yiyemem yok diyen olmayacak!


UBP ULUSLARARASI GÖRÜŞMELERE DESTEK VERDİ

UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre “yaşasın Kuzey Kıbrıs” diyedursun UBP Parti meclisi Kıbrıs görüşmelerinin Uluslararası konferansa taşınmasına onay verdi. Dün toplanan UBP parti meclisinde bunu bizzat UBP Genel Başkanı Başbakan İrsen Küçük parti meclisine sundu. Sizin anlayacağınız; artık UBP eski UBP değildir. “Çözümsüzlük çözümdür” zihniyeti rafa kaldırıldı. Bize göre UBP’nin dünkü parti meclis toplantısı ülkede yaşanan sorunlarla ilgili toplanma kararı almıştı ama esas altı çizilmesi gereken önemli olay da UBP’nin uluslararası konferansa açık olduğudur.

Dünkü görüşmeler neticesinde Türk medyasının Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın uluslararası konferansa hazır olmadığını duyurdular. Bu bize göre çok önemli bir gelişme, yine Türk tarafı hazır Rum tarafının hazır olmadığı mesajı verildi. Peki, ama öyle mi? Bize göre; yemek pişirilmeye başlandı ve liderlerinin şaraplarının içerisine su katmaya başladılar. Önümüzdeki beş aylık süreç bize göre çok şeye gebe. Bekleyin bunu hep birlikte göreceğiz.


BİR AKÇA GİBİ OLAMADIK

Kimisi ona Vali diyor, kimisi de bulunduğu makama saygı duyarak Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi diyor. Kim ne derse desin bize göre Akça dün kimsenin söyleyemediğini söyledi; Akça: “Hiçbir şekilde halk mağdur edilmemeliydi” dedi. Altı gün boyunca elektrik kesintileri nedeni ile mağdur olan halkımıza bir tek Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça doğruları söyleyerek sahip çıktı. Hükümet yaşananlardan aciz duruma düşerken sendikalar da elektrik kesintilerinin toplumsal aydınlığımız için şart olduğunu savundu. Yani diyeceğimiz şu; sendikalar kaş yapayım derken göz çıkarttılar. Hükümet de aciz bir durumda altı gün boyunca sendikanın restini görerek halkın karanlıkta boğulmasına göz yumdu. Bir değil, iki değil tam altı gün. Mağduriyet telafi edilecek gibi değil, çünkü bu iş devam etse halk bir şekilde isyan edecekti. Kimse karanlık üzerinden siyaset yapmasın... Türkiye Lefkoşa büyük elçisi Halil İbrahim Akça Gönyeli belediyesinde son noktayı koydu.”Hiçbir şekilde halk mağdur edilmemeliydi.” Kısacası; Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça hükümetin sorun çözme kabiliyeti yok dedi. Bu ülkede sorunları yaratan ve çözen kimler acaba?


EL-SEN GREVİNDE YİNE UBP KAZANDI

Özerkleştirme mi yoksa özelleştirme mi olacak bilemiyoruz ancak bilinen bir gerçek var ki EL-SEN’in grevi UBP’ye yaradı. Sendikalar sakın ola hükümetin geri adım attığını ciddiye almasınlar. UBP işini biliyor. İşini biliyor  derken, tabiki memleket yönetmeyi değil.! Bundan sonraki seçimlerde nasıl seçim kazanacağını biliyor. EL-SEN grevi UBP’ye yine oy kazandırdı. Nasıl mı? Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na istihdam yapılarak UBP’ye oy kazandırılıyor. 2011 yılının son mesai günü olan Cuma günü Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu akşam saatlerinde açılarak 42 kişinin istihdamı sağlanmıştı. Bunu kamuoyuna duyurduk bir şekilde UBP’nin işini bozmuştuk. Ama biz bozarken EL-SEN de bu durumu düzeltmiş oldu. Nasıl mı? Hükümet Elektrik Kurumu’na 36 kişiyi istihdam kararı aldı. Saha ne yapsın.? Amaç partiyi büyütmekse UBP bunu zaten hep yapıyor Ne diyelim; altı gün karanlıkta kalanlar ve bu zaferi kazandıklarını söyleyen sendikacılar gaileyi çeksinler.

MESAJI OLAN ALSIN

Sn.Cemal BULUTOĞLULARI; Küçükken Ersin Tatar ile oynadığınız pirili oyununu anlatınca birçok partiliyi güldürmekten kırıp geçirmişsiniz. Baksanıza Başbakan dâhil bütün kabine gülmekten kendini alamamış.

Sn.Sezai SEZEN; BES’in Büyükkonuk’da yaptığı 1 günlük grevin nedenini anladık da sizden cevap bekleyenler bir cevap alamamışlar. Yoksa taahhütlerde sıkıntı varsa biran önce önlem almaya bakın yoksa arkası gelebilir.

Sn.Hüseyin KONURALP; Bu zor dönemde zor bir görev seni bekliyor. Bu aralar gözler üzerine çevrildi bilmem farkındamısın. Fırtına öncesi sesizlik olup olmadığını bekleyip göreceğiz.

Sn.Özkan YORGANCIOĞLU; Biz AB’ye girmek için referandumda evet dediğimize göre niye şimdi özelleştirmeye karşı çıkıyoruz diye soruyorlar. Bizim bildiğimiz AB’de kamu küçülür herşey özelleşir. Yoksa bu grevlerin ucunda başka amaç mı var da biz anlamadık.

Sn.Tuluy KALYONCU; Türkiye Türk Telekom’u özelleştiriken Türk Telekom’u Yahudilere satmış. Yani yabancı sermaye devlet kontrolünde işledikten sonra ne mahsuru olabilir diye bazı kesimler soruyor. Üstelik Elektrik Kurumu’ndaki özelleşme de sadece tahsilâtta olacak kurumun geri kalanında değilmiş diyorlar haberiniz olsun. Gerçi şimdi özerkleşme konusunda anlaşıldı ama özerk olduğunda yine siyasiler müdahale etmeyecek mi?

Sn.Ali ÇIRALI; 30 Ocak’daki eyleme bazı sivil toplum örgütleriyle beraber Sanayi Odası elektrik konusunun amacından saptığı gerekçesiyle katılmama kararı almış. İyi güzel de başkan başından beri amaç zaten saptırılmamış mıydı?

Sn.Yıltan TAŞÇI; Kusura bakma birkaç gündür elektriklerden dolayı programlarını izleyememiştik. Artık izleycem merak etme.

Sn.Hakan gardaş; Bak Tel-Sen’in grevi bitti artık bana mail atabilin. Gerçi bende Turkcell Gezz vardı atsaydın ben alabilecektim ama bu defaya sıkıntı yaşamak istemiyorsan biran önce Gezz almaya bak. Rahat edecen.

Sn.Ata TEPE; Sizi koltuk değnekleriyle görenler noldu diye sormadan edememişler. Geçmiş olsun der biran önce sağlığınıza kavuşmanızı dileriz.

Sn.Ahmet KAPTAN; UBP’leri 30 Ocak’daki mitinge davet etmen belki samimi bir davranıştı ama diğer sendikacılar bu konuda ne düşünüyor doğrusu merak edildi.

Sn.İrsen KÜÇÜK; Halkı düşünerek atmış olduğunuz hamle tam da yerindeydi. Gördüğünüz gibi grev bitti elektrikler geldi. Kurumun özerkleşmesi bizce kurumu yine zordan kurtarmaycak zira ne kadar da özerk olsa bile sonuçta siyasilerin eli yine içinde olacak görünüyor. Bekleyip görelim.

Sn.Türkay TOKEL; Uzlaştırıcı tavrınız grevi bitirdi. Size halkın teşekkür borcu var.

Sn.Tufan ERHÜRMAN; Özerkleşme-özelleştirme konularında yaptığınız açıklamalar belki konferansı izleyenleri aydınlatsa da görsel basında bu konularda görüşlerinizi daha fazla duyurmanız gerekir gibi görünüyor. Halkı biliçlendirmeye hiç çekinmeyin zira bu konularda ne yazki ki Fransızız...

Sn.Aslan BIÇAKLI; 5 günlük elektrik kaosunda Alayköy’ün elektriğinin 1 dakika bile kesilmediğini duydunuz mu.Neden böyle olduğunu araştırdığımızda bazı teknisyen ve mühendislerin Alayköy’de oturduğunu öğrendik. Ne tesadüf değil mi? Umarız özerkleşme olunca bu tip vakalar olmaz. Herşeyi siyasilere bulmak yerine biraz da kendi içimize bakmak gerekecek