Gazze’de Çocuklar Ölürken Biz Kıbrıs’ta Dünya Çocuk Günü Kutlayacağız, Öyle Mi? Kıbıs Yetkilileri Kör ve Sağır 

Gazze dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri. Yaklaşık 2,2 milyon kişi 40 km uzunluğundaki şeridi evi bellemiş ve böyle bir yerde her türlü çatışmanın büyük ölçekli sivil kayıplara yol açması kaçınılmaz. Dahası, bu nüfusun neredeyse yarısı çocuk, kayıpların önemli bir kısmı çocuklardan oluşuyor. Bu çok korkunç.
Çatışmalarda 16 binden fazla çocuğun hayatı söndü sönmeye de devam ediyor.  Birleşmiş Milletler, Gazze'yi "çocuk mezarlığı" diye tanımladı fakat gerçek bundan çok daha kötü; ölümlerin boyutu, birçoğunun mezarının olmadığı anlamına geliyor. Bazıları bulundukları yere gömüldü, binlercesiyse hâlâ enkaz altında yatıyor. 
Batılı çocuğu buna maruz kalmaz, ABD’li çocuk buna maruz kalmaz, İsrailli çocuk da buna maruz kalmaz. Aksi durumda sosyal yolla bütün dünyayı ayağa kaldırırlar. Ama bu çocuk Afrikalı, Ortadoğulu, Türkistanlı, Vietnamlı daha doğrusu Müslüman toplumun çocuğu ise petrole batan karabatak, kıyıya vuran balina, düşen bir yaprak kadar değeri olmaz ve umursanmaz. Bir kurşunda bunlar tarafından sıkılır, bir tekme bu vicdansızlar tarafından atılır. UNİCEF veya şu bu insan hakları derneklerinin, bildirgelerin hiçbir etkisi olmaz. 
Bizim insanlığımız nerede? Biz nasıl insanlar olduk da çocuklar ölürken uyuyabiliyoruz?
Bugün Gazze’de çocuklar ölürken Kıbrıs yetkilileri kör ve sağır. Seslerini bile duyurmuyorlar. Bir çocuğun duyuramadığı ses olmak zorundayız.

Çoçuklar gökyüzüne baktığında yıldızları görmeli,bombaları değil...