Konuk yazar Karakuş'un köşe yazısı...

Faturalar halkın cebini boşaltmaya son sürat devam ediyor. Su tüketimi ile fatura miktarı arasındaki makul bir denge olmadığı ayan beyan belli. Günümüzde elektirik , su , akaryakıt , gıda, iletişim , eğitim ve sağlık günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. İşte tüm bu elzem faktörler üzerinden oyunlar yapılmaya ve halkı soymaya devam ediyorlar. 

Su faturalarındaki yüksek vergi  oranları ve alakasız asla verilmeyen hizmetlerin bedeller ile halkın ekonomik sıkıntılarını daha da derinleştiren bir sorun haline getiriyor. Su ya Su yaşamın temel ihtiyaçlarından biri olup her bireyin erişebileceği ve kullanımı için uygun maliyetler ile sağlanmalıdır. Fakat hayali  vergileriniz ile şişirdiğiniz Su faturaları artık halkın hem cebini hemde canını iyice sıkıyor. 

Ne demek ya 30 TL su kullanıp 400 tl fatura ödeyecek bu insanlar. Temizlik ücreti adı altında resmen hırsızlık hak yemek bunun adı. Ayrıca hangi temizlik bu? Nerede yapıyorsunuz bu temizliği? Parklar pislikten girilmiyor. Mahalle araları deseniz çöpler uçup uçup gidiyor. Sokaklar caddeler pislik içinde ve kalkıp temizlik ücreti ibaresi açıp halktan para talep ediyorsunuz. Yazık ki ne yazık bu halk bu kadar haksızlıkığı hak edecek ne yaptı. Bu halk doğru ülke de yanlış yönetiliyor ve her gün biraz daha fakirleşmeye doğru itiliyor.  

Halk artık aç kalmamak için gece gündüz çalışır hale geldi. Doğup büyüdüğü ülkeyi terk etmemek için, evlat okutmak için ölmeyecek kadar gıda ihtiyacını görmek için çalışıyor. Marketlerin denetimzilği ve kontrolsüz satış politikası ile artık hiç bir şey alınamıyor duruma geldi. Bir karpuzun 160 TL yarım karpuzun 100 TL satıldığı günleri de gördük sayenizde. 

Etin ve tavuğun çoğu aile için alınamadığı. Hellimin artık evlere girmediği. Çocukların dondurma alamadığı, yazın en çok tercih edilen meyvesi olan karpuzun artık bu günlerde yarım gelecek günlerde dilim ile satın alınacağı günleri el birliği ile siz hükümet edenlerin yarattığı ve yaptığını ve hiç bir şeklide bundan gocunmadığınız ne yazık ki çok büyük ve acı bir gerçek oldu halk için. 


Nasıl bu kadar rahat bir tavır ve umursuzluk sergileyebiliyorsunuz. Nasıl bu kadar kendi menfaatleriniz ve cepleriniz için bu kadar insanı zora sokabiliyorsunuz.  Nasıl bu kadar yönetiyoruz diyebiliyorsunuz. Sayenizde onca aç, fakir, sağlıksız ve eğitimsiz insan var oluyor.  Sayenizde han kapısı haline gelmiş  güzelim melekten eser kalmadı. 

İnsanlarını yollara kurban veren , cinayetleri çözemeyen, tacizleri tecavüzleri durduramayan, denetimin ne olduğunu asla bilmeyen , kamu çalışanı ayrı hesaplar ile ezen, özel sektör çalışanını silen bir yönetim ile hükümet ettiğinizi sanıyorsunuz. Sadece sanıyorsunuz işte bütün sorun buradan başlıyor. Sizin bir şeyler yaptığınızı sanıp asla yapmadığınız gerçeğinin bedelini ödeyen zavallı halk. 


Havalimanı açarak, okullarda seminer vererek, pazartesi günleri altın günü gibi mecliste  toplanarak. Peyder pey toprak satarak, dış emirleri harfi harfine yerine getirerek.  Ülkenin demir başını gözden çıkartarak. Kendinizi , evlatlarınız,  torunlarınızı ve yandaşlarınızı doyurarak. Halkını hiç sayarak hiç bir şeklide düşünmeyerek. Kendiniz dahi ülkenin her şeyini peşkeş çekerek . Ki bu saatten sonra yandık keten helva...


 Ne yazık ki...


DEĞİL EKMEK…

DEĞİL ET…

DEĞİL YARIM  KARPUZ 

DEĞİL SU FATURASI 

DEĞİL EĞİTİM 

DEĞİL SAĞLIK 

DEĞİL İNSANCA YAŞAMAK 

SİZ VAR OLDUĞUNUZ SÜRECE 

BU HALK ALDIĞI VERDİĞİ NEFESİN FATURASINI DA ÖDEYECEKTİR..

KARAKUŞ