Karakıuş'un köşe yazısı ...

Günümüzde, halkımızın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, çifte tehdit altında ezilme durumudur. YOLSUZLUKLAR ve ZAMLAR , toplumun üzerinde kara bir bulut gibi dolaşarak, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük zorluklar yaratıyor. Bu halk artık hangisi ile savaşacak şaşırmış durumda. Ardı arkası kesilmeyen zamlar ve yaygın yolsuzluklar halkı artık BUNALTI. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan bireyler, bir yandan temel ihtiyaçlarının maliyetindeki artışla mücadele ederken, diğer yandan ise toplumsal düzenin çöküşüne neden olan YOLSUZLUKLARLA  karşı karşıya kalıyor.

Bireylerin, ailelerin  günlük yaşamını etkileyen temel mal ve hizmetlerin fiyatlarına hız kesmeden yapılan ZAMLAR. Yiyecek, enerji, ulaşım gibi temel ihtiyaçlardaki bu artışlar , vatandaşların bütçelerini sarsarak ekonomik güvenlerini bırakın zayıflatmayı artık YOK etmiş durumda. Bu durum, özellikle düşük gelirli aileleri daha fazla etkileyerek onları da yavaşça silmeyi başardılar. Artık FAKİR İNSAN YOK… YOKSULLAR var. 

Öte yandan, yaygın YOLSUZLUKLAR toplumsal güveni sarstığı gibi ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Kamu kaynaklarının kötüye kullanılması, adil rekabetin bozulması ve kurumların zayıflaması, uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen faktörler arasında yer almaya başlayalı çok oldu.  Bu YOLSUZLUKLAR sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda toplumumuzun adalet duygusunu  da zedeledi.  

Bu, sadece maddi kaynakların israf edilmesine değil, aynı zamanda adaletsiz bir sistemin de oluşmasına sebep olur. YOLSUZLUĞUN yaygınlaştığı bir ortamda, toplumun güveni sarsılır ve demokratik değerler aşındırılır.
Kafayı nereye çevirsek kapkaranlık işler ve kişiler. Elimizi nereye atsak zam üstüne zam. Hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük yıkımlara neden olan bu sorunlar, toplumun temel değerlerini sarsarak geleceğe dair umutları da zedeliyor. Daha kötüye giderek halkı YOK OLUŞUN kıyısına itmekte ve bu zorlu durumla başa çıkabilme mücadelesi vermekten bile aciz , savunması, çaresiz bir toplum var edildi. 

Çift tehlike içindeki halk, bu sorunlar karşısında çözüm arayışına girmek durumunda. Birinci adım, şeffaf ve hesap verebilir bir YÖNETİM anlayışının benimsenmesidir. Kamu harcamalarının denetimi, adil bir vergi politikası ve yolsuzluğun önlenmesine yönelik etkin tedbirler, bu alanda atılacak adımlar arasında olmalıdır. YOLSUZLUKLAR ve ZAMLARIN  toplum üzerinde yarattığı olumsuz etkileri aşmak için acil önlemler alınması gerekmektedir. 

Sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve eğitim gibi önlemlerle, toplumun ekonomik ve sosyal güvenini yeniden tesis etmek mümkündür. Ancak bu, toplumun birlik ve beraberlik içinde sorunlarına karşı çıkması ve daha adil bir gelecek inşa etme kararlılığı göstermesiyle mümkün olacaktır. Hiç öyle halk bir şey yapamaz , onlara yetemeyiz , onlarla baş edemeyiz dememeli. Halk gece gündüz çalışıp da ONLAR HAKLARINIZI YEMEYECEK. Artık izin vermemeliyiz. Bu uyuma süresi artık uzun sürdü. 


OTUZ TANE KOYUNU GÖTÜRMEK İÇİN AVÇUNUZA  BİR TUTAM OT ALMANIZ YETER. ONU GÖSTERİNCE OTUZDA GELİR ÜÇ YÜZÜDE   GELİR. 

BU TOPLUM , BU HALK, BU EMEKÇİ KOYUN DEĞİL. İNSAN HEMDE SİZ BAŞTA YİYEN VE DOYMAYAN İNSANLIĞINDAN FERAGAT ETİŞİMLERDEN KAT BE KAT DAHA ÇOK İNSAN…